İcmal Bir Mekteptir

"Yaşayan köklü medeniyetin birikimi" olan İcmal dergisi yeniden yayın hayatına başladı.Malum, gazetemizin alt köşesinde bir süredir reklamını yayınlıyoruz.İcmal dergisinin benim için anlamı çok büyük.Dergimizin tam 24 yıllık bir mazisi var. 24 yıllık hayatımda liseye, üniversiteye gittim, buralarda bir şeyler öğrendim, ama milli ve manevi değerlerimi, insan olmamızın anlamını, inancımı, kültürümü, medeniyetimi gerçek anlamda bana öğreten İcmal oldu.İcmal sadece öğretmedi, eğitti.İcmal'i satır satır okuduk, ama sadece okumakla kalmadık kapı kapı dolaşarak istifade ettiğimiz bu engin bilgilerden insanların da istifade etmesini sağlamaya çalıştık.İcmal'den öğrendiğimizi önce yaşamaya sonra da anlatmaya çalıştık.İcmal bizim için bir hayat mektebiydi.İcmal bize vatan sevgisini, bayrak sevgisini öğretti.Ceddimizin bize verdiği emanetlere sahip çıkmayı öğretti.Bu vatan üzerinde menfur hesabı olanlarla kol kola olmamamız gerektiğini, vatanımıza, bayrağımıza, dinimize ihanet etmememiz gerektiğini öğretti.İcmal'i okuduk, Sütçü İmam'ı anladık.İcmal'i okuduk, milli mücadelemizin temelini kavradık. İcmal'i okuduk, bizi biz yapan değerleri öğrendik.İcmal bize Allah'a kulluğun anlamını, ehlibeyt sevgisini, imanı, ihlası, samimiyeti öğretti.İcmal bize harabat ehline hor bakılmaması, insanların sadece dış görünüşleriyle değerlendirilmemesi gerektiğini öğretti.Hiç ummadığın insanlardan ne cevherler çıkıyordu.Bir dönem heavy metal kasetleri satan bir genç, içindeki kor ateşin dışarıya çıkmasıyla herkesin örnek aldığı, saygıyla andığı değerli bir şahsiyet oluveriyordu.Tabii ki, bu mükemmel değişimde İcmal'in katkısı büyüktü.  İcmal mektebinde yetişenler hayata ve insanlara farklı bakıyordu. Her bir insan farklı bir değere sahipti. Şu an avukat olan bir arkadaşımız o dönemler daha üniversitedeydi. İcmal'i insanımıza ulaştırmak için Mahmutpaşa piyasasında dolaşıyordu. Bir çorapçıyla karşılaştı. Çorapçı İcmal'i görünce, tezgahın altından içki şişesini çıkararak, bu dergi bana uymaz imasında bulunarak "Kardeşim ben içerim" dedi. Arkadaşımız da hiç tereddüt etmeden, "Ben de içerim" dedi.Tabii, çorapçı şaşkın. Arkadaş ekledi, "Ben su içerim, çay içerim". Bunun üzerine çorapçı tavrını değiştirerek, "Yahu sen kafa adama benziyorsun, otur bakalım" dedi.Biraz sohbetten sonra çorapçı arkadaşa, "Ben bu dergiye abone olacağım, ama bana postayla gönderme, her ay bana sen getireceksin ve bana sohbet edeceksin tamam mı?" dedi. İşte İcmal mektebinin kazandırdıkları.Derginin dağıtımı için gazetemizin değerli yazarlarından Aziz Karaca Bey ve 10 arkadaşla Kırklareli'ne gittik. Aziz Bey bize dedi ki, "Arkadaşlar, hiçbir dükkanı atlamayacaksınız, hatta meyhaneleri bile".Bizler de başladık. Sıra bir meyhaneye geldi, girdik. Meyhaneci dergiyi görünce, şaşkın bakışlarla, "Buradakiler pek ilgilenmez, ama neyse siz yine de kendilerine sorun" dedi.Bütün masaları dolaştık, ama herkes reddediyordu. En son bir köşede oturan ve adeta insanlara küsmüş, sırtını da dönmüş birini gördüm. Yanına yaklaştım ve dergiyi takdim ettim.Adam önce şaşırdı, ama ardından dergiyi karıştırmaya başladı. Kısa bir donukluktan sonra ağlayarak, "Aslında ben buralara ait değilim, ama öyle sorunlar yaşadım ki" dedi, yutkundu. "Allah beni buralardan kurtarsın" şeklinde dua etti. Bizler de onunla biraz sohbet ettik ve nasihatte bulunduk, Allah'tan ümit kesilmeyeceğini telkin ettik. Birkaç tane dergi aldı ve bizi sevinçle uğurladı. Bu örneklerin binlercesini yaşadık. İcmal'i mutlaka temin edelim. Abone usulüyle Türkiye'nin her yerine ulaşımı mümkün.Okuyalım, çocuklarımıza ve çevremize de okutalım.O zaman göreceksiniz ki çevrenizde ne cevherler var.İcmal bu cevherleri açığa çıkaracak.