İfşa etmek yetmez…

Duydunuz mu?
Tereyağında, bitkisel yağ,
Yoğurtta, bitkisel yağ ve jelâtin,
Yağlı tulum peynirinde, bitkisel yağ ve nişasta,
Eritme peynirinde bitkisel yağ,
Balda früktoz ve Glikoz,    
Sosiste kanatlı et,
Sucukta kanatlı eti, at ve eşek eti,
Pidede domuz eti tespit etmiş Tarım Bakanlığı.
Ve Bakanlık bu taklit ve tağşiş (başka bir madde karıştırma, katıştırma) yapan firmaları ifşa etti.
Kimler var?
Pınar sosis, Apikoğlu sucuk, Yemek kavurma, Güldemce peynir, Yalçıntepe peynir, Hasan Dede peynir, Milenyum Pide, Uludağ-Karizma-Beşler sosis, Çiftarslanlı sucuk, Nazifoğlu sucuk, Salihli Özok sucuk, Nurs Lokman Hekim-Balderesi bal, Bacanaklar Güldem Süt, Ilgaz Yaylası süt, Onurköy süt, Akdeniz süt ve Elma Çiftliği süt.
Yaptığı denetimlerde usulsüz üretim yapan firmaları ifşa etmekle yetiniyorsa Tarım Bakanlığı çok büyük bir yanlış yapıyor demektir.
Çünkü bir marka ifşa edilirse bu usulsüzlüğü yapanlar yedekte bulundurdukları başka bir markayı devreye koymakta gecikmiyorlar.
Ne yapılmalı?
İnsan sağlığıyla doğrudan ilgili olan gıda sektöründe faaliyet gösterenlerin sahtecilik yaptıkları tespit edildiği anda sadece markaların ifşa edilmesiyle yetinmeyip çok daha caydırıcı tedbirler alınması gerekiyor.
Bana göre gıdada böyle sahtecilik yapan firmaların yöneticileri ve hatta çalışanları bir daha gıda sektöründe çalışamamalıdır. Bu yaptırımı uygulayabilecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Hangi marka olursa olsun bu tedbirler alınmadan işlenmiş gıda ürünlerine vatandaşın güvenini sağlamak mümkün olamaz.
Tarım Bakanlığı ve dolayısıyla da hükümet üstüne düşeni yapmalı ve ifşa etmekle kalmayıp, gıda sektörünü teröristlerden temizlemelidir.