IMF de "talebi destekleyin" dedi

Hem içeride hem de dışarıda Hükümetin ekonomideki yanlışlarını örtbas etme gayretleri var.Fakat yapılan açıklamalar oldukça çelişkili...Çünkü ekonomiyi toz pembe gösterme çabaları, bu gayret içinde olanlara da anlamsız gelmeye başladı.Masabaşı rakamlarla ne kadar oynanırsa oynansın artık yırtık yama tutmuyor.IMF yetkilileri bir taraftan Hükümetin 2001 sonrası yaptığı ekonomik çalışmaları ve bugünün "krize karşı metanetli(!)" duruşunu takdir ederken, diğer taraftan da bunun tam aksini söylemeyi de ihmal etmiyor.TÜSİAD'ın Bodrum'da yapılan toplantısında IMF Başkan yardımcısı John Lepsky Türkiye'nin 2001 krizine göre daha fazla daraldığını söyledi.Nasıl metanetli bir duruş ki, 2001'den de beter bir hale geldik.Aynı Lepsky Türkiye'nin bu yıl yüzde 5 küçüleceğinden bahsetti.İşin asıl garip tarafı ise Lepsky'nin yaptığı tavsiyeydi.Lepsky krizin derinleşmemesi için talebin desteklenmesi gerektiğini vurguladı.Lütfen bu tavsiyeyi, tavsiyeyi yapanı, yapılan yeri ve zamanı mutlaka not alın. Tavsiye: Krizin derinleşmemesi için talebi destekleyin.Tavsiyeyi yapan: IMF Başkan Yardımcısı John Lepsky.Tavsiyenin yapıldığı yer: Bodrum, TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısı.Yapıldığı tarih: 19 Haziran 2009Neden mi bunun üzerinde duruyorum, çünkü IMF, Dünya Bankası gibi küresel güçlerin maşası konumunda olan kuruluşlar bugüne kadar Türkiye'ye talebin canlandırılması tavsiyesinde asla bulunmadılar.Sürekli, "kaynaklar sınırlı, talebi daraltın", "vergileri tabana yayın" gibi baskılar yaptılar.Bu toplantı sonrası Lepsky'nin kulağının çekileceği kesin.IMF ve Dünya Bankası yetkililerinin tavsiyeleri bununla sınırlı kalmadı tabii ki.Finansal açıdan Türkiye'nin dışa bağımlı olmaması gerektiğinin altını da çizdiler. Hatta ulusal kaynaklara yönelin bile dediler.Bunlar hep bir yere not alınması gereken tavsiyeler.Çünkü bizler, "talebi canlandırmalıyız, bunu yaparken de yerli kaynakları devreye koymalıyız" derken hep birileri bizimle alay ediyordu.Şimdi sizin güvendiğiniz dağlar da bu doğru fikirler karşısında boyun bükmek zorunda kaldı.Tabii, bu fikirler bize ait değil, yiğidin de hakkını vermek lazım.Tüm dünyanın koro halinde, "kaynaklar sınırlı, talep kısılmalı" diye bağırdığı bir dönemde sadece bir tek kişi, Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş "Hayır, kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı, talep mutlaka desteklenmeli, eğer desteklenmezse deflasyon olur" uyarıları yapıyordu.Ortaya koyduğu Model ise dünya tarihinde tüketim endeksli denge analizi olan ilk ve tek eser...Bugün başta Rusya, Brezilya, Çin olmak üzere dünyanın 60'a yakın ülkesi bu gerçeği gördü, zoraki de olsa IMF'si, Dünya Bankası gibi kuruluşları da gördü.Ve bugün bu gerçeği her yerde ifade edip duruyorlar.Darısı Türkiye'de başını kuma sokmuş deve kuşlarının boynuna...