İnadına üreteceğim

Ziraat mühendisi, çiftçi Faik Toy Bey'in sosyal medya hesabından paylaştıklarından bir demet:

*İthalata devam. TMO 21.10.2022 tarihinde 495 bin ton kırmızı ekmeklik buğday ithalat ihalesi gerçekleştirecek.

*Bu yıl pamuk üreten çiftçi 15 TL'ye mal ettiği pamuğu 15 TL'ye satıyor.

*4 tane domates 52 TL.

*Yerli kırmızı mercimek üreten çiftçi 14 TL'ye mal ettiği mercimeği 14 TL'ye satıyor. Maşallah sanki enflasyon çiftçinin girdi maliyelerine hiç uğramamış, haydi buyurun çıkın işin içinden bakalım.

*Ekim ayı geldi çattı, ülkenin birçok yerinde buğday ve arpa ekilişlerine başlanacak. Tabi bu arada çiftçi bu maliyelerle nasıl ekeceğim derdinde TMO ise ithalat derdinde, (buğday arpada ithalat dönemi başladı! TMO 11 Ekim'de 495 bin ton arpa ithal etti) en büyük tuhaflığımız bu noktada başlıyor. Ben ekerken öbür yandan arpa ithal ediliyorsa en iyisi ekmeyeyim.

*20 yılda 10 bin ton buğday, 2500 ton mercimek, 3 bin ton arpa ürettim. Diyeceksiniz ki büyük bir servet elde etmişsiniz. Haram yemedim devlet malına tenezzül etmedim, bütün samimiyetimle söylüyorum 20 yıl önce neredeysem hala aynı yerdeyim çünkü çiftçinin geliri yok edildi.

*Yurt dışından buğday arpa vb. ürünler ithal edip sanayiciye zararla satan akıl Rusya'dan ucuz gübre ithal edip çiftçisine (zararla da değil) aldığı fiyatla satmayı akıl edemiyor mu?

*Mazot litre fiyatı Diyarbakır'da 29,14 TL'ye çıkmış, ben ekmeye başlayana kadar 36 TL'ye çıkar herhalde. Kökü zarar olsa yine de üretmekten vazgeçemeyeceğim, inadına daha çok üreteceğim. Bu toprakların boş kalmasını isteyenleri sevindirmeyeceğim.

Çiftçi Faik Tok Bey'i tebrik ediyoruz; zarar da etsem inadına üreteceğim diyor. "Bu toprakların boş kalmasını isteyenleri sevindirmeyeceğim" diyen Faik Bey yerden göğe kadar haklı… Ceddimiz Osman Gazi yıllar evvelinden seslenmişti: "Toprağa küsmeyin, toprağı küstürmeyin" diye… İmam Ali efendimiz de üreten çiftçilerin devletin en değerli üyeleri oldukları ve baş üstünde tutulmaları gerektiğinin altını çizerken, Gazi Mustafa Kemal Paşa; "Köylü milletin efendisidir" demişti.

Prof. Dr. Haydar Baş hocamız da tarımın en stratejik sektör olduğunun altını devamlı çizerek; üretimin ve çiftçinin her daim desteklenmesi gerektiği sürekli söylerdi. Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidarında ilk yapılacak işin çöken tarımı ayağa kaldırmak adına; "ilk 5 yıl tohum, gübre, ilaç, mazot köylüye bedava verilecektir" demişti.

Tarımı bilerek, isteyerek stratejik olarak bitirdiler

"Türkiye'de ne yazık ki tarımı bitirdiler" diyen BTP lideri Hüseyin Baş şu dikkat çekici ifadeleri kullanıyor: "Tarım esasında bir stratejik güçtür. Mesela Kurtuluş Savaşı'nı konuşuyoruz. Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit verme sebeplerimizden birisi nedir biliyor musunuz? Açlık ve kıtlıktır. Şimdi bunlar 20 yıldan bu yana planlı ve sistemli şekilde bizi açlığa, kıtlığa mahkûm etmenin altyapısını hazırlıyorlar. Bunu benim babam yıllarca anlattı ama çiftçi kardeşim sahip çıkmadı.  Bu ülkede tarımı da düzeltecek bilgi, birikim bizdedir."

Hüseyin Baş Bey'i dinleyip, iktidar ettiğimiz gün milletçe yüzümüzün güldüğü gün olacaktır…