İnsani yardım insanlık dramına dönüştü

Daha önceki yazımızda ülkeler düzeyinde yapılan zulümlerin bireysel çabalarla önlenemeyeceğinin altını çizmiştik.Bu zulmü yapan ülke İsrail ise bu ifademiz çok daha fazla önem kazanıyor. Çünkü İsrail için uluslararası hukuk yoktur, İsrail insan hakları diye bir olguyu hiçbir zaman takmamıştır, İsrail için bu tür bireysel çabalar hiçbir şey ifade etmemektedir.Bunu bugün gördük ve tarihin birçok sahnesinde de bir şekilde şahit olduk.İsrail askerleri , "Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya, özellikle de Türk gemisine şiddetli bir şekilde müdahale etti ve niyeti sadece erzak götürmek olan bu insanların 18 tanesini acımasızca öldürdü.Gelen rivayetlere bakılırsa İsrail askerleri helikopterle Türk gemisine indi ve rasgele ateş açmaya başladı. İsrail basını her ne kadar gemidekilerin İsrail askerlerinin silahlarını almak istediği şeklinde bir bahane ortaya atsa da bunun hiç de inandırıcılığı bulunmuyor.İsrail tanımadığımız bir ülke değil, önce zulmünü yapar, insanları katleder, bahanesini sonra bulur. Çoğu zaman bahane bulma ihtiyacı da hissetmez, "ben yaptım oldu" der.  Dünyanın gözü önünde Gazze'ye saldırdı, hem de fosfor bombaları ile, en vahşi bir şekilde. Birleşmiş Milletlerin, af örgütlerinin raporlarında İsrail'in savaş suçu işlediği sürekli vurgulandı, peki, ardından ne yapıldı? Hiçbir şey.Başta Türkiye olmak üzere bütün ülkeler İsrail ile ilişkilerini en üst düzeyde yürütmeye devam ediyor. Devlet bazında hiçbir yaptırım uygulanmadı İsrail'e?Bu tür pasif politikalar İsrail'in cesaretini artırmaktadır. Dün Gazze'yi vurdu, binlerce insanı katletti, şimdi de Türk bayrağı olan gemilere saldırıyor.Türkiye'den yine ses seda çıkmıyor, hiçbir yaptırım kararı alınmıyor.Türk Dışişleri Bakanlığı açıklamalar yapıyor, "şiddetle kınıyoruz", "en ağır şekilde protesto ediyoruz" diye?Bu tür kınamalar, protestolar İsrail için bir şey ifade ediyor mu? Elbette ki hayır.Türk gemisine saldırının yapıldığı gün İskenderun'da bulunan Deniz Üs Komutanlığı'na saldırının yapılması da oldukça ilginç?Saldırının PKK tarafından yapıldığı belirtiliyor ama böyle bir askeri üsse bu düzeyde yapılan bir saldırının PKK'nın işi olmayacağı açık.Akla gelen soru şu: Bu da mı İsrail'in işi acaba?Belki öyledir belki değildir ama insan şüphelenmiyor değil.İsrail böyle bir olayla Türkiye'ye, Türk askerine gözdağı vermiş olabilir. "Bakın biz Türk gemisine müdahale edeceğiz, sakın ha yanlış bir şey yapmayın" mesajı tarzında?Diğer bir konu ise bu tür yardım faaliyetlerinin Gazzeliye faydası olmadığı hakkında?Gazzeliler zaten ambargo altında inim inim inlerken, bu tür insanlık dramına dönüşen girişimlerle yaraları daha da derinleşmektedir, umutlarını daha da kaybetmekteler.Olması gerekeni her zaman ifade ediyoruz, İsrail'e devlet düzeyinde yaptırım uygulanması şart.Türkiye derhal İsrail ile geçmişte yapılan anlaşmaları iptal etmelidir, İsrail'e verilen ihaleler derhal durdurulmalıdır.Sadece Türkiye'nin böyle bir tavrı bile İsrail'i durdurmaya yeter.Yoksa kınamakla, tiyatro oynamakla İsrail asla durdurulamaz.Türkiye devlet düzeyinde gerekeni yapmayınca, bireyler bir takım şeyler yapma ihtiyacı hissediyor ve maalesef böyle dramlar karşımıza çıkıyor.İsrail'in gerçek yüzünü bütün dünya defalarca seyretti, bu gerçeğe yeni dramlar ekleyerek acıları artırmanın hiçbir mantığı yok.