Amasya Genelgesi, 21-22 Haziran 1919…
Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
İstanbul hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.
Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.
* * *
Erzurum Kongresi, 21 Temmuz-7 Ağustos 1919…
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
Kuvay-ı Milliye’yi etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
Azınlıklara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların canları, malları ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
Manda ve himaye kabul olunamaz.
Sömürgecilik amacı taşımayan devletlerden teknik, sanayi ve ekonomik yardım kabul edilebilir.
* * *
Sivas Kongresi, 4-11 Eylül 1919…
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir.
İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
Manda ve himaye kabul edilemez.
* * *
Evet, 1919 Türkiye’sinde yaşanan işgale karşı, milli iradenin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde aldığı kararlar bunlar…
Bugünün Türkiye’si ile 1919 Türkiye’sini mukayese ettiğimizde maalesef aynı karanlık bulutların hatta ziyadesiyle üzerimizde dolaştığını görmekteyiz.
Bugün gerek NATO kılıfıyla ülkemizin hemen hemen her tarafına yerleşen yabancı askerler, ekonomide milli olan hiçbir unsurun kalmaması, Türklüğün ve uniter yapının içinde olmadığı AB ve ABD talimatlı, terör katkılı, ülkemizi eyalet adı altında devletçiklere bölecek olan Anayasa çalışmaları ve daha nice gelişmeler 1919’ları aratmamaktadır.
O halde bugün de dün gibi “Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.”
Hükümet bırakın millet adına gerekeni yapmasını, yabancıların ve azınlıkların taşeronluğunu ve hizmetkarlığını yapmaktadır. Ülkemiz manda ve himayenin de ötesinde yabancıların kulu ve kölesi haline getirilmiştir.
O halde yine 1919’da olduğu gibi milletin bağımsızlığını milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktır. Yeniden gerçek milli iradeyi hakim kılmak gerekmektedir.
Geçtiğimiz Pazar günü Kocaeli’nde Bağımsız Türkiye Partisi’nin “Milli Kahramanları Anıyoruz” programında şaha kalkan milli irade, önümüzdeki Pazar günü Kahramanmaraş’ta tüm dünyaya Türk milletinin bağımsızlık aşkını yeniden haykıracaktır.
Gün bağımsızlık için ayağa kalkma günüdür, deve kuşu gibi başımızı kuma gömmeyelim.
Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.
İstanbul hükümeti aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gösteriyor.
Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
Milletin içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için, her türlü baskı ve kontrolden uzak milli bir heyetin varlığı zaruridir.
* * *
Erzurum Kongresi, 21 Temmuz-7 Ağustos 1919…
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı millet hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
Kuvay-ı Milliye’yi etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
Azınlıklara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların canları, malları ve ırzları her türlü saldırıdan korunacaktır.
Manda ve himaye kabul olunamaz.
Sömürgecilik amacı taşımayan devletlerden teknik, sanayi ve ekonomik yardım kabul edilebilir.
* * *
Sivas Kongresi, 4-11 Eylül 1919…
Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir.
İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
Kuvay-ı Milliye’yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
Manda ve himaye kabul edilemez.
* * *
Evet, 1919 Türkiye’sinde yaşanan işgale karşı, milli iradenin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde aldığı kararlar bunlar…
Bugünün Türkiye’si ile 1919 Türkiye’sini mukayese ettiğimizde maalesef aynı karanlık bulutların hatta ziyadesiyle üzerimizde dolaştığını görmekteyiz.
Bugün gerek NATO kılıfıyla ülkemizin hemen hemen her tarafına yerleşen yabancı askerler, ekonomide milli olan hiçbir unsurun kalmaması, Türklüğün ve uniter yapının içinde olmadığı AB ve ABD talimatlı, terör katkılı, ülkemizi eyalet adı altında devletçiklere bölecek olan Anayasa çalışmaları ve daha nice gelişmeler 1919’ları aratmamaktadır.
O halde bugün de dün gibi “Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.”
Hükümet bırakın millet adına gerekeni yapmasını, yabancıların ve azınlıkların taşeronluğunu ve hizmetkarlığını yapmaktadır. Ülkemiz manda ve himayenin de ötesinde yabancıların kulu ve kölesi haline getirilmiştir.
O halde yine 1919’da olduğu gibi milletin bağımsızlığını milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktır. Yeniden gerçek milli iradeyi hakim kılmak gerekmektedir.
Geçtiğimiz Pazar günü Kocaeli’nde Bağımsız Türkiye Partisi’nin “Milli Kahramanları Anıyoruz” programında şaha kalkan milli irade, önümüzdeki Pazar günü Kahramanmaraş’ta tüm dünyaya Türk milletinin bağımsızlık aşkını yeniden haykıracaktır.
Gün bağımsızlık için ayağa kalkma günüdür, deve kuşu gibi başımızı kuma gömmeyelim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025