BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Türkiye'nin İsrail ile hukuku bahar mevsimini yaşıyor. Hiçbir zaman kış dönemini yaşamadı. Bazı geçmiş sahneler göstermelikti" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, son günlerde Türkiye ile İsrail arasında başlayan yakınlaşmayı değerlendirdi. İsrail'in Karmel bölgesinde meydana gelen orman yangınına müdahale etmek için Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Türkiye'nin 2 yangın söndürme uçağını bu ülkeye gönderdiğini hatırlatan BTP Genel Başkanı, AKP yönetimiyle İsrail arasındaki ilişkiler konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye'nin İsrail ile hukuku bahar mevsimini yaşıyor. Hiçbir zaman kış dönemini yaşamadı. Bazı geçmiş sahneler göstermelikti. Bir insan çölde yürüyüşe çıkar, bakar ki önünde muazzam deniz veya su var. Gider gider bakar ki, bunlardan eser yok. Şu andaki oynanan oyunlar tümüyle tiyatrodur. Bahar ya da yaz mevsimi devam ediyor. Türkiye istihbaratını MOSSAD'dan alıyor mu? İsrail ile askeri işbirliği yapıyor mu? Eğitim konusunda işbirliği yapmakta mı? Ekonomik ilişkileri devam ediyor mu? Peki hani bunların arası soğuktu? Bütün bunlar laf-ı güzaftır."

Hükümet milleti yanıltıyor

Hükümetin İsrail konusunda Türk milletini yanılttığını ifade eden BTP Lideri, "Biz İsrail ile kötü olsun da demiyoruz. Sanki ona hasımmış gibi gösterip dostluk içindeler. Kaç tane yüzün var, belli değil! Dünyaya rezil oluyorsun. Bu kayıp da sadece senin hanene yazılmıyor, aynı zamanda milletin kendisi de kaybediyor. Bunun için milletin de ayıkması lazım."

Türkiye güven yitirdi

Wikileaks'te yayınlanan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerinde yer alan Türkiye'ye ilişkin dökümanlar hakkında da BTP Genel Başkanı'ndan değerlendirmeler geldi. Açıklanan belgelerde ABD'lilerin Türkiye'yi İran ile ticari ilişkilerde uyardığına, bazı Türk yetkililerin de ABD'li diplomatlara İran konusunda bilgi verdiğine dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı, "Filancı şunu yaptı, filancının başka yerlerde hesabı var... Bunlar doğru da olabilir, yanlış da... Ama doğru olan bir şey var: Türkiye'nin bürokrasisinin, aydınlarının tek istikameti, tek merkezi var. Orası ABD'dir. Senin ataşen kalkıyor, ABD'ye rapor veriyor. Soruyorum: İrademizin merkezi ABD. O zaman demek ki, milli irade mekan değiştirmiş. Milli iradenin temsil edildiği merkez TBMM, yasama, yürütme değil, bir başka dünya. Bunun görüntüde okunuşu budur. Dikkat ederseniz, bütün verilen bu raporlarda şikayet edilen devlet İran'dır. İran asırlar boyu sadık bir dostumuzdur, kardeşimizdir. Sen kalkıp varsa bunun sırlarını ifşa ediyorsun! Dünya peki ne diyorlar: Bu Türkler de amma güvenilmez adamdır. Dininden, mezhebinden ve meşrebinden olmayanlara dostlarını satıyorlar. İran bütün devletleri ikna etti. Eylemlerinin hepsinin temiz olduğuna inandırdı. O devletler de Türkiye'nin inanılmaz olduğuna kani oldular. Onun için İran'ı değil, Türkiye'yi ortadan çıkaracaklar. İş bu kadar vahimdir. Bu belgelerin yayınlanmasının manası bundan ibarettir. Sen kalkıyorsun füze rampalarını Türkiye'ye kabul ediyorsun. Güya ABD adına değil de NATO adına! NATO Hıristiyan devletlerden meydana gelmiş, 'sen onların safında Müslümanı öldüreceksin' manası çıkmaz mı ortaya?