Devlet adamlarının asla ihmal ve terk etmeyeceği iş, istişare yapmaktır. Her konuda sürekli istişare yapan devlet adamları, milletini tehlikelerden korur ve ona yararlı, faydalı hizmetlerde bulunur. Günümüzde istişare yapmanın önemi daha çok artmıştır. Çünkü uzmanlık alanları genişledi ve derinleşti. Bir insanın her alanda yeterli bilgi sahibi olması imkânsızlaştı. Bu sebepten devlet adamları için istişare mutlak bir zorunluluktur. Hal böyle iken, yine de bazı devlet adamlarının istişareden kaçtığına ve korktuğuna şahit olmaktayız. Böyle davranan devlet adamları, millete fayda yapayım derken, çok kere zarar vermişlerdir. İstişare her insan için faydalıdır. Ancak devlet adamları için kaçınılmazdır, zira devlet işleri istişaresiz yürütülemez. Burada şu şerhi de düşmek gerekir: İstişare her konuda, her insanla yapılmaz. O nedenle devlet adamları, ilkönce istişare yapacağı kişileri doğru seçmelidirler.İstişare yapmayı, bir eksiklik ve bir zafiyet olarak gören devlet adamları, millet için çok zararlı ve tehlikelidir. Özgüvene sahip, dirayetli devlet adamları, hiçbir zaman istişareden kaçınmaz. İstişareden kaçınan devlet adamlarının, milletle ilişkileri zayıflar ve zamanla tamamen kopar. Tarih göstermiştir ki, diktatörlüğe kayışın ilk adımı, istişareyi terk etmektir. Başka bir deyişle despotizmin ve diktatörlüğün ana nedeni istişarenin yapılmamasıdır.Maalesef demokratik toplumlarda istişare konusu istismar edilmekte, istişare yapılmadan, yapılıyormuş izlenimi verilmektedir. Devlet adamlarına istişare için tahsis edilen danışman kadroları, hiçbir alanda uzmanlığı olmayan eşe dosta peşkeş çekilmektedir. Daha doğrusu danışmanlık kontenjanları arpalık olarak kullanılmaktadır. Görünüşte her şey kanuna uygun, ama özde bir istismar ve yolsuzluk söz konusudur.Müslüman devlet adamlarının, istişareyi terk etmesi ve önemsememesi af edilir bir hata değildir. Çünkü istişare Müslümanlar için ilâhi bir emirdir. Cenab-ı Hak, Peygamberimize (sav) iş konusunda Müslümanlarla istişare yapmasını emretmiştir. Bu, O'nun şahsında bütün Müslümanlara bir emirdir. Şu bilinen bir gerçektir ki, Müslümanlar, istişare yaptıkları dönemlerde, adaletten ayrılmamış ve dünyada önder ve örnek olmuşlardır. Geçmişte devlet adamlarımız istişaresiz hiçbir iş yapmıyorlardı. Bugün ise devlet adamlarımız, 'dediğim dedik, çaldığı düdük' anlayışıyla hareket ediyorlar. Ediyorlar da ne oluyor? Atalarımızın deyimiyle, "danışan dağ aşıyor, danışmayan düz yolda şaşıyor." En canlı örnek, AKP iktidarının içine düştüğü şaşkınlık halidir. İslâm toplumlarının geri kalmalarının en temel sebebi, devlet adamlarının istişare yapmamasıdır. Daha kötüsü ve acısı, devlet adamlarımız, yabancıların telkin ve tavsiyelerini istişare kabul ediyorlar. Kendi ülkesindeki bilim adamlarının ve kanaat önderlerinin yol göstericiliğini duymazlıktan geliyorlar. Hâlbuki İslâm âlimleri böyle davranan, yani ilim ve din ehli kimselerle istişare yapmayan devlet adamlarının azledilmesi gerektiğini söylüyorlar. Meselâ, İbn Atiyye ve Kurtubi, bu görüşte olan ve bunu seslendiren âlimlerdir.İslam toplumları, eskiden olduğu gibi yine istişareyi egemen kılacak devlet adamlarını ve yönetimleri aramaktadır. Batılılar demokrasiyi, istişareye dayalı yönetim olarak gösterip, İslâm toplumlarının bu arayışını, demokrasiye yönlendirmeye çalışıyorlar. İslâm toplumlarında demokrasi için ayaklanmalar, bu çalışmaların belli oranda etkili olduğunu göstermektedir. Aslında İslâm toplumlarının aradığı istişareye dayalı yönetim ile demokrasi farklı yönetim biçimleridir. İstişarede, yönetime doğrudan doğruya katılım sağlanmaktadır. Demokraside ise, o kadar gündem edilmesine rağmen, 'katılımcı demokrasi' bir türlü hayata geçirilememiştir. Sözün özü, örnek bir devlet adamlığının ve örnek bir yönetimin yolu, istişareyi egemen kılmaktan geçer. AKP iktidarı da, son günlerde iç ve dış politikada yaşadığı sıkıntı ve bunalımdan kurtulmak istiyorsa, aynı yolu izlemelidir.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018