IKBY'nin düzenlediği sözde bağımsızlık referandumu evet ile sonuçlandı. Prof. Dr. Haydar Baş'ı sadece bir defa bile olsa dinleseydik bugün bu duruma düşmezdik. Zira Prof. Baş, daha 1991 yılında; Çekiç Güç'ün amacının PKK'yı eğitmek olduğunu, ABD'nin Irak'ı işgali ile Kuzey Irak'ta güç boşluğu oluşturup Türkiye'yi de içine alan bir Kürdistan projesinin Türkiye'ye oynandığını, siyasi ifadenin ve halkın ayık olması gerektiğini ısrarla vurgulamıştır. 1991 yılından günümüze kadar da yurt çapındaki sayısız programda aynı tehlikeye dikkat çekilmiş ve Türk-Kürt kardeşliği anlatılmıştır. Merak edenler video görüntülerini internet sitelerinden izleyebilirler. Bugün içine düştüğümüz süreç zifiri karanlıkta bataklığa saplanmaktan başka bir şey değildir.
Çünkü IKBY'nin referandumu;
Anayasaya aykırı,
Milli güvenliğe aykırı,
Ulusal bütünlüğümüze aykırı,
Türkiye'nin kırmızıçizgilerine aykırıdır.
Bu aykırılıklar bir yana;
Bıçak kemiğe dayandı, savaş sebebi sayarız dedik,
Bir gece ansızın geliriz dedik,
Kapıları kapatırız dedik,
Vanaları kapatırız dedik,
Aç kalırsınız, susuz kalırsınız dedik,
Yaptırım kararlarını şimdi alıyoruz dedik,
Bak tatbikat yapıyoruz, tankla gireriz dedik,
Niyetinizi biliyoruz, haddinizi bilin dedik,
Çok ciddiyiz, gayet ciddiyiz, bak hala ciddiyiz dedik,
Yok hükmündedir, tanımıyoruz dedik,
Ankara ve Lozan anlaşmalarındaki haklarımızı kullanırız dedik,
Kınadık, çok sert kınadık. Yetmedi koro halinde kınadık. Ancak Atatürk'ün yırtıp attığı Sevr'in çöpten çıkarılmasına engel olamadık.
Dedik, estik, gürledik. Bunlar denilirken de süreç adım adım bu noktaya gelirken de; Prof. Dr. Haydar Baş'ı yine dinlemedik. Bunun yerine; siyasileri ve sloganlarını tiyatro seyreder gibi hep seyrettik.
Bu dediklerimizden sonra salı günü Barzani ne dedi: "Çabalarından dolayı herkese teşekkür ediyorum. Bu başarı ile bütün dünyaya Kürt halkının bağımsızlık talebini ilettiğiniz için Kürdistan halkına teşekkür ediyorum. İrademiz kırılmadı. Bundan sonra yeni bir süreç başlamıştır."
İktidardan muhalefete yine bir şeyler demeye devam ediyoruz. Bahçeli: "En az beş bin ülkücü hazırdır" diyor. Sizce bu söz, 400 bin hazır kıta Türk askeri olan Türkiye'yi dinlemeyen Barzani'yi etkiler mi?
Kandırıldık, kınadık, dedik. Söylem çok, çözüm yok. Çözüme gelen de yok. 15 yıldır Türk halkına aynı aktörler tarafından aynı tiyatro oyunu sahneleniyor. Her seferinde yine sınıfta kalanları sahneye davet ediyoruz. Ne diyelim: İzleyen memnun ki bu tiyatrodan, inen yok hiç sahneden.
Çünkü IKBY'nin referandumu;
Anayasaya aykırı,
Milli güvenliğe aykırı,
Ulusal bütünlüğümüze aykırı,
Türkiye'nin kırmızıçizgilerine aykırıdır.
Bu aykırılıklar bir yana;
Bıçak kemiğe dayandı, savaş sebebi sayarız dedik,
Bir gece ansızın geliriz dedik,
Kapıları kapatırız dedik,
Vanaları kapatırız dedik,
Aç kalırsınız, susuz kalırsınız dedik,
Yaptırım kararlarını şimdi alıyoruz dedik,
Bak tatbikat yapıyoruz, tankla gireriz dedik,
Niyetinizi biliyoruz, haddinizi bilin dedik,
Çok ciddiyiz, gayet ciddiyiz, bak hala ciddiyiz dedik,
Yok hükmündedir, tanımıyoruz dedik,
Ankara ve Lozan anlaşmalarındaki haklarımızı kullanırız dedik,
Kınadık, çok sert kınadık. Yetmedi koro halinde kınadık. Ancak Atatürk'ün yırtıp attığı Sevr'in çöpten çıkarılmasına engel olamadık.
Dedik, estik, gürledik. Bunlar denilirken de süreç adım adım bu noktaya gelirken de; Prof. Dr. Haydar Baş'ı yine dinlemedik. Bunun yerine; siyasileri ve sloganlarını tiyatro seyreder gibi hep seyrettik.
Bu dediklerimizden sonra salı günü Barzani ne dedi: "Çabalarından dolayı herkese teşekkür ediyorum. Bu başarı ile bütün dünyaya Kürt halkının bağımsızlık talebini ilettiğiniz için Kürdistan halkına teşekkür ediyorum. İrademiz kırılmadı. Bundan sonra yeni bir süreç başlamıştır."
İktidardan muhalefete yine bir şeyler demeye devam ediyoruz. Bahçeli: "En az beş bin ülkücü hazırdır" diyor. Sizce bu söz, 400 bin hazır kıta Türk askeri olan Türkiye'yi dinlemeyen Barzani'yi etkiler mi?
Kandırıldık, kınadık, dedik. Söylem çok, çözüm yok. Çözüme gelen de yok. 15 yıldır Türk halkına aynı aktörler tarafından aynı tiyatro oyunu sahneleniyor. Her seferinde yine sınıfta kalanları sahneye davet ediyoruz. Ne diyelim: İzleyen memnun ki bu tiyatrodan, inen yok hiç sahneden.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021