Katran kaynamakla şeker olursa?

Duyuyoruz ki, içerde ve dışarıda ne kadar haçlı sevenler, Siyonist sevenler cemiyeti varsa keselerinin ağzını açmışlar, tüm imkanlarını seferber etmişler köşe-bucak kendilerine benzetebilecekleri insan arıyorlar.Kendilerine benzetebilecekleri insanlar?Yani, silik, şahsiyetsiz, haysiyetsiz, nankör, bu ülkenin ve bu milletin amansız düşmanları adına kılıç ve kalem sallamaktan utanıp-sıkılmayan, utanma, vefa gibi özellikleri çoktan kaybetmiş tipler? Soyunda-sopunda bir karışıklık, bir mefsedet bulunmayan Müslüman Türk milletinin içinde bu özelliklere sahip işbirlikçiler pek bulamamışlar. Eğer bulmuşlarsa, eğer kendilerinin icra ettikleri süfli işleri  yaptıracak suç ortakları bulmuşlarsa bozuk tiynetlilerden bulmuşlardır.Biz biliyoruz ki, bu milletin haysiyetli çocukları davul çalarak evlerine ekmek götürdükleri halde, işgalcilerin avuç dolusu altın karşılığında davul çalma tekliflerini tereddütsüz reddetmişlerdir.Her devirde işgalcilerin gönüllü şakşakçılığını yapanlar, onlarla gizli ya da açık gönül bağı olanlardır.Bu gün de bir tutam ota ulaşmak için uçuruma yuvarlanan deve misali, yeşil dolarlar ardına takılarak AB ve ABD şakşakçılığı yapanlar, alkışlamak için adam toplamaya çalışanlar o çevrelerle bir şekilde gönül ilişkileri olanlardır. Ota ulaşmak için uçuruma yuvarlanan deve misali, yeşil dolarlar ardına takılarak AB ve ABD şakşakçılığı yapanlar, alkışlamak için adam toplamaya çalışanlar o çevrelerle bir şekilde gönül ilişkileri olanlardır. Yoksa hiçbir güç, halis-muhlis Müslüman Türk evladına, para ile-pul ile AB ve ABD'yi sevdiremez. Çünkü bu beş harf, tartışmasız ve tereddütsüz; zalimliğin, zorbalığın, sömürgeciliğin sembolü ve simgesi olmuştur.Tarafsız bir kuruluş, elemanlarının eline bu beş harfi tutuşturup sokağa salsın ve bu harflerin neleri çağrıştırdığını insanımıza sorsunlar. İnsanlığın baş belası, insanlığın yüz karasından tutun Müslüman kanı ile beslenen vampirlere kadar nice ilginç cevaplar alacaklardır. Durum böyle olunca, katranı kaynatarak şeker elde edilmesi ne kadar imkansız, ne kadar muhal ise, Müslüman Türk milletinin böyle bir dünyayı sevmesi de o kadar muhaldir. Yüce İslam'ın eşsiz ikliminde yoğrulmuş olan milletimiz ne zalim olmuş ne de zalimin yanında olmuştur. Zulmü sevmediği gibi bu suçu işleyen zalimi de sevmemiştir.Şimdi Irak yangını ortada iken, Filistin Lübnan yangınları masum insanları kasıp kavururken ve tüm bu yangınlar karşısında bu beş harfin sembolize ettiği dünyanın hali, tavrı göz önünde iken milletimiz AB'yi niçin sevsin, ABD'yi niçin sevsin?ABD'yi;Felluce'de, Ramadi'de kullandığı kimyasal silahları, sığınak delici bombaları durmadan İsrail'e gönderdiği için mi seveceğiz? Biz işgalci koalisyon güçleri olarak bu silahları Irak'ta kullandık, iyi netice aldık, binlerce insanı birkaç saniyede mosmor edip bırakıyor, ey İsrail al sen de kullan diyen alçak mahlukları Türk milleti niçin sevecekmiş? Tarihe baksınlar bakalım, bu milletin tarihinde böyle bir şey yazıyor mu?Hahamların fetvasından, papazların kışkırtmasından etkilenmemiş ortalama bir insan, kimyasal silah üretiyor yalanı üzerine bir ülkeyi işgal etmiş ve orada kimyasal silah kullanmış ve şimdi de çağın tartışmasız celladı İsrail'e 'al sen de kullan' diyen haçlı dünyasını sever mi ki, Müslüman Türk milletinden sevgi bekliyorlar?Çağın Nemrutları dağlar yüksekliğinde odunları yığdırmış ve katran kazanlarını kurmuşlar, o kazanlardan gözlerini ayırmasınlar, katran kazanları şekere dönüştüğü gün sevgimiz onlara yönelecektir.