Türkiye, "Kendi kendine yeten dünyanın 7 ülkesinden biri" iken tarımsal ürün ithal eden bir ülke durumuna geldi mi? Geldik. Eskiden tarlada, bağda, bahçede yabancı otlar temizlenirdi. Şimdi tükettiğimiz tarım ürünleri yabancı kaynaklı. Tarım ürünlerinde yabancılar süresiz mazbata sahibi.
Ya yeraltı kaynaklarımız!.. Gazeteniz Yeni Mesaj'da bu konu hakkında binlerce haber ve yazı yazıldı. Şimdi de Akşam gazetesinin bir haberini aktaralım. "Türkiye'nin altında 2,5 trilyon dolar yatıyor" başlıklı haberde; "Dünya üzerinde ticareti yapılan 90 maden çeşidinden 77'sinin Türkiye'de bulunduğu, Ağır sanayiden seramik yapımına birçok alanda kullanılan maden kaynaklarının işlenmesi durumunda ekonomiye 2,5 trilyon dolar girdi sağlayacağı" ifade edilmekte.
Elimizin altında bu kadar kaynak varken iç ve dış borç rakamlarını kimsenin telaffuz etmemesi lazım. "Deli misin sen?" derler. Yeraltı kaynaklarımızı ekonomiye kazandıramadığımıza göre demek ki bunun mazbatasını birilerine vermişiz.
Yeni Mesaj'daki 29.01.2016 tarihli "Zır cahiller için kaynak rehberi" başlıklı yazıda; "Prof. Dr. Haydar Baş; 5.000 TL asgari ücretini, 1.000 TL vatandaşlık maaşını, 15.000 TL doğum parasını, 1.500 TL ev hanımı maaşını, 250 TL çocuk parasını, evi olmayanlara maliyetine 20 yıl vadeli faizsiz konut kredisini, iktidarının 18. ayında bedava elektriği nerden bulacak diye hâlâ kaynak soran zır cahiller var. Onlara Meclis araştırma komisyonunun 2010 tarihli raporunu…" okumalarını tavsiye etmiştik. (Kaynak: http://www.yenimesaj.com.tr/zir-cahiller-icin-kaynak-rehberi-H1252712.htm)
Yine, Yeni Mesaj'daki 28.07.2017 tarihli "Zır cahiller için 2 trilyon dolarlık kaynak" başlıklı yazıda; bu kaynakları vurgulamış ve Atatürk'ün şu sözünü vurgulamıştık: "Memleketimiz baştan sona kadar hazinelerle doludur. Biz o hazineler üstünde aç kalmış insanlar gibiyiz. Hepimiz bütün bu hazineleri meydana çıkarmak, servet ve refahımızın kaynaklarını bulmak göreviyle yükümlüyüz."
Atatürk'ün "Cehalet, yenilmesi gereken en büyük düşmandır" sözü çok manidardır. Hazine üstünde dilenci gibi yaşamanın kaderimiz olmadığını, ülkemizin zengin kaynaklarla dolup taştığını; TBMM verileri, bilimsel makaleler, yandaş basın, yabancı basın gibi her türlü verilerle ortaya koyduk.
Bugüne kadar seçip mazbata verdiklerimiz; Tarım ve Hayvancılıkta üzerindeki haklarımızın mazbatasını gidip yabancılara vermediler mi ? Yer altındaki 2,5 trilyon dolarlık kaynak size kazandırılamamışsa bunlar kime kazandırıldı? Muhalefet de buna ortaktır. Çünkü ne bunun hesabını sordu; ne de iktidar alternatifi olarak böyle bir derdi var.
Türkiye, Milli Ekonomi Modeli ile yönetilmediği sürece mazbatayı kime verirseniz verin kaynaklarımız üzerindeki asıl mazbata sahipleri hiç değişmeyecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021