Bizler kapitalizmin kısırdöngüsü içerisinde perişan olma kararlılığımızı sürdürürken, dünyada kapitalizmden ve komünizmden yeterince zarar görmüş olan milletler çözüm arayışlarına devam ediyorlar.IMF politikalarıyla uyutuluyoruz. Günü kurtarma telaşı içerisinde çırpınıp duruyoruz, ama yine de çözüm arayışında değiliz ve bu sebeple çözümü fark etmekte gecikiyoruz. Yanımızdaki güneşi fark edemeyecek kadar günlük işlere kendimizi kaptırmışız.Bütün bu olumsuz halimize rağmen, çözümün milletimizin içinden çıkması esasen gurur duymamız gereken bir husustur, ama ne var ki, çıkan bu çözüme gerçek değerini veremiyoruz.Alışmışız hep dışarıdakilerin takdir etmesine.Alışmışız bize hep hazır bir şeylerin gelmesine.O kadar alışmışız ki, içimizden bir deha çıksa, dünyaları kurtaracak çözüm ve projeler sunsa, ya ABD patentini arıyoruz, ya da AB. "Olmaz" diyoruz, "olamaz, bizden böyle bir dahi, böyle bir çözüm çıkamaz". Kendimize olan inancımızı, azmimizi kaybetmişiz.Halbuki Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 6 Mart 1922'de, TBMM'nde şu tarihi uyarıda bulunmuştu; ama okumuyoruz, öğrenmiyoruz, duymazlıktan geliyoruz ve böylece tarihte yediğimiz kazıkları tekrar tekrar yiyoruz, ama yine de akıllanmıyoruz.Ne demişti Atatürk:"Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir."Atası, ecnebilerin nasihatleriyle hareket etmeyen, problemlere milli çözümler sunan bir neslin devamıyız.Bize hiç yakışıyor mu bugün IMF'nin, ABD'nin, AB'nin peşinde köle gibi dolaşmak, onların attığı artıklarla, kemiklerle beslenmeyi beklemek? Yazık değil mi bağımsızlığımız için Çanakkale'de, Dumlupınar'da ve yurdun her sathında canını bu vatan uğruna vermiş dedelerimizin emeklerine? Nedir bu halimiz?Yüce Mevla demiyor mu "Siz kendinizi değiştirmedikçe, Allah da sizin halinizi değiştirmez" diye?Hem taşıdığımız inancımız, hem de tarihten gelen milli hassasiyetlerimiz bu Batı teslimiyetçisi halimizin doğru olmadığını bütün çıplaklığıyla haykırıyor. Niçin bunlardan bahsediyorum?Bugün Türkiye'nin hali ortada. Tarım sistemi çöktü. Sağlık sistemi çöktü. Eğitim sistemi çöktü. Emeklilerimiz, kimsesizlerimiz, işçilerimiz, işsizlerimiz, memurlarımız, üreticilerimiz, ihracatçılarımız... kan ağlıyor. Avrupa istiyor diye teröristlere bile tazminat ödemekle meşgulüz. Topraklarımız, madenlerimiz, kar eden şirketlerimiz bir bir yabancıların eline geçiyor. Askerimiz paralı asker konumuna getirilmek isteniyor. Komşularımız bir bir işgal ediliyor. Kıbrıs'ımız elden gidiyor, Ege'miz elden gidiyor. Güneydoğumuz, Karadeniz'imiz bizden koparılmak isteniyor. Misyonerler cirit atıyor, gençliğimiz elden gidiyor. Dost bilip peşinden gittiklerimiz, aynı zamanda bize en büyük zararı veren PKK terörünün de arkasındalar.Ve daha birçok felaketi bariz bir şekilde yaşıyoruz.Böyle sıkıntılı bir dönemde, çözümsüzlüğün artık kabullenildiği bir anda içimizden biri, Prof. Dr. Haydar Baş dünyadaki akademisyenleri hayran bırakan bir çözüm projesini ortaya koydu: Milli Ekonomi Modeli.Bu model yüzlerce bilim adamı tarafından da takdir edildi ve Nobel'e aday gösterildi.Esasen Sayın Baş bu modeli uygulayacağını 3 Kasım 2002 seçimlerinde seçim konuşmalarında ortaya koymuştu, ama dedik ya millet olarak milli çözümlere kulaklarımızı tıkamışız, duymadık, görmedik.Ama Sayın Baş yılmadı, yorulmadı. Modelini bir tez haline getirdi ve dünyadaki bilim adamlarına gönderdi. İşte anlamaya çapımızın yetmediği bu modelin nasıl bir çözüm olduğunu o akademisyenlerden öğreniyoruz.Şimdi anlıyoruz ki Sayın Baş gerçekten bir dahiymiş, ama millet olarak biz değerini bilememişiz.Bakın Azeri Bilim Adamı Doç Dr. Agil Ayvazoğlu ne diyor:"Bu modele Rusya'dan ve Türk dünyasından büyük destek geldi. Muhterem hocamın büyüklüğünü sadece Azerbaycan değil, tüm Avrasya coğrafyasındaki ünlü alimler bir kez daha tasdikledi ve bundan emin oldular. Bugün bu eserin sadece Türkiye'yi değil aynı zamanda dünyayı kurtaracak bir eser olduğunu kendi fikirleriyle tasdik ettiler. Rusya'dan gelen Prof. Lisiçkin, modeli Rusya Federasyonu'na takdim etti. Şimdi Ruslar bu modelin bazı bölümlerini hayata geçirmeye başladı. Rusya'da ev hanımlarına maaş bağlandı. Rusya bu modeli bölüm bölüm kabul ediyor. İnşallah hocamızın başkanlığında bu model Türkiye'de de tatbik edilecek. Dünyada mazlum halkların kurtarılması için tatbik olunacak."Diğer bir Azeri iktisatçı olan Prof. Dr. Dünyamalı Veliyev ise şu çarpıcı tespitte bulunuyor:"Biz matematiğin, fizikin ne olduğunu biliyoruz; çocuklar da biliyor ama ekonominin ne olduğunu büyükler de bilmiyor, alimler de bilmiyor. Sovyetler dönemindeki ekonomi uyku getiren bir bilim dalıydı. Kapitalizm kavga getiren bir sistemdi. İnsanları karşı karşıya getirdi. Haydar Baş'ın ekonomi tezi ise huzur ve refah ekonomisidir."Artık üzerimizdeki külleri aralamanın zamanı gelmedi mi?Lider belli, çözümü de belli, geriye sadece millet olarak üzerimize düşeni yapmak kalıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi? / 04.07.2025
- Emekliye yüzde 17, doğal gaza yüzde 25 zam! / 03.07.2025
- Peygamber efendimize saldırı kabul edilemez / 02.07.2025
- Orman alanları, ranta açılmamalı / 01.07.2025