Kendirin Taşköprü serüveni

Bu yazımda sizlere "Mucize Bitki Kendir"in Taşköprü serüveninden  bahsedeceğim sevgili okurlar. Milletin Efendisi programı çekimleri için kendiri ve sarımsağı ile meşhur Taşköprü ilçesindeyiz.

Kendir (Kenevir) ülkemizde Kastamonu başta olmak üzere belirli illerde üretiminin yapılan tek yıllık bir bitkidir. Kenevir üretiminin değerlendirilmesi amacıyla kamu tarafından yapılan ilk yatırımlar Kastamonu Taşköprü'de gerçekleştirilmiştir. Bunlardan ilki 1946'da Sümerbank tarafından kurulan Taşköprü Kendir fabrikasıdır. Bir diğeri de 1984 yılında faaliyete geçen Taşköprü Seka kağıt fabrikasıdır.

2001 yılında Türkiye'nin sigara kağıdı talebinin yüzde 62'si Seka kağıt fabrikası tarafından karşılanırken geri kalan kısmı ise ithal edilmiştir. 2003 yılına kadar toplam 560 çalışanı ve Taşköprü köylerinde yetiştirilen kendirin sağladığı ekonomik katkı ve üretilen sigara kağıdı ile ülke ve bölge ekonomisine önemli katkı sağlayan Taşköprü Seka kağıt fabrikası 2003 yılında özelleştirme kapsamının ardından  durağan bir döneme geçmiştir.

800 bin metrekare açık alana ve 50 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulmuş olan Seka kağıt fabrikası şu an Mopak tarafından 61 işçiyle sigara kağıdı üretiyor. Sigara kağıdı için hammadde olarak endüstriyel ağaç selülozu kullanılıyor. Bu da Kanada ve Amerika gibi ülkelerden ithal ediliyor. Tesiste kenevirden selüloz üretecek makineler yerinde duruyor fakat kullanılmıyor.

Taşköprü'de 2003 yılına kadar 60 köyde 800-900 çiftçi ile yaklaşık 5 bin dekar alanda kenevir ekimi yapılmaktaydı. 90'lı yıllarda ülkemizde yetiştirilen kendirin yüzde 50'sini karşılayan Kastamonu, Taşköprü ve çevresiydi... O yıllarda İlkel yöntemler kullanılması sebebiyle kendiri işlemenin zorluğu ve ekonomik olmaması yüzünden yetiştirilen kendirlerin çok az miktarı ip ve halat yapımında geri kalanı da kağıt yapımında kullanılmıştır.

Kenevir 2003 yılına kadar Taşköprü ilçesinde yaygın olarak yetiştirilen ve ekonomik öneme sahip özellikle sarımsak bitkisi için iyi bir münavebe bitkisiydi.

Evet sevgili okurlar, bu mucizevi bitkinin Kastamonu serüveni böyle. Bugünlerde ise şahsi girişimlerle tekrar ekimi yapılmak isteniyor. Küresel güçlere kurban edilen kendir üretimimiz eski günlerine döner mi bilinmez ama bildiğimiz tek bir şey var: Türk tarımının tam "ithalatçı ve özelleştirmeci" bir  gayri milli anlayışla  bitirildiği...