Kerbela'dan bugüne haram lokma

İmam Hüseyin, Medine'den ayrılıp bela yurdu Kerbela'ya hareket ederken şöyle buyuruyorlardı: 

"Allah'ım! Sen biliyorsun ki, bizim tarafımızdan gerçekleşen kıyam, saltanat için yarışmak ve değersiz dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. Senin dininin öğretilerini öğretmek, ıslahat yapmak, mazlum kullarına emniyet ve güvence kazandırmak, İslam'ın farzları ve Resulullah'ın sünnetleri ve hükümleriyle amel olunmasını sağlamak içindir."

"Ben sizi Allah'ın Kitabına ve Resulü'nün sünnetine çağırıyorum. Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir. Ben azgınlık, makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine'den ayrılmadım. Ben ceddimin ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, ceddim Resulullah'ın (s.a.a) ve babam Ali'nin (a.s) çizgisinde hareket etmek için kıyam ettim".

"Benim gibi birisi, Yezid gibi birisine asla biat etmez. Eğer Yezid, İslam'ın başına geçerse İslam'ın Fatiha'sını okumak gerekir."

İmam Hüseyin, Kerbela'ya vardığında Yezid'in askerlerine bir çok hitabet ve nasihatler etmesine rağmen, onların hiç etkilenmediğini görünce şöyle buyurdular: "Görüyorum ki nasihatlerim öğütlerim size etki etmiyor. Bunun sebebi midelerinizin haram lokma ile dolmuş olmasıdır."

Evet, sevgili okurlar Kerbela'dan alınacak çok dersler var. Onlardan biri de "haram lokma"dır. Harama bulaşan insan artık sağır ve dilsiz olur. Ona ne anlatırsanız anlatın, önüne bin tane delil getirin o haramı işlemeye devam eder. Her türlü haram, insanı Hakk'a karşı kör ve sağır eder, basiret ve feraset yok olur. Artık hak batıl, batıl hak olur. Çirkin güzel, güzel ise çirkin görülür… 

Haram lokma ile insanları hem Hakk'ın düşmanı, hem de kendi kölesi yapmada en usta şeytanlardan birisi hiç şüphesiz Muaviye'dir. Bizansla işbirliği yaparak para ve altınla doldurduğu Beytülmalı insanları satın almada mahir bir şekilde kullanmıştır. Aynı kahpe oyun Muaviye oğlu YezİT tarfından da pek maharetle kullanılmıştır.

Harama bulaşma işini günümüze tebşir edersek, Kerbela'daki tablo ile karşı karşıya kalırız. Bugün faize evet diyen, normal gören bir anlayış hakimdir toplumumuzda. Faiz sıradanlanmış alınır satılır bir meta haline gelmiştir. Hükümet edenler İslam'ı ters yüz etmişler, zinayı suç olmaktan çıkarmışlar, domuzu kasaplık et statüsüne getirmişlerdir. Kayırmacılık, adaletsizlik ve yalan zirve yapmışken halk bu duruma hiç ama hiç ses çıkarmamıştır. (Çünkü mideler faiz ve haramla doludur.) Ülkede yaşanan bela ve musibet bundan ibarettir sevgili okurlar. Bundandır ki; ülkemiz şu an tarihinin en bedbaht, en kötü, en zalim, en fakir günlerini yaşamaktadır.

O halde günümüz açısından Aşura'yı ve Kerbela'yı bir de böyle okumalıyız. İlk ve son bedel tüm haramlardan uzak durmak ve zalime boyun eğmemektir, sonucu ölüm bile olsa...