Kurtuluş Savaşı sırasında, vatan şairi Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı hakkında Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk şu sözleri söylemiştir: "Bu marş bizim inkılabımızı anlatır, inkılabımızın ruhunu anlatır. Bunu ne unutmak ne de unutturmak lazımdır. İstiklal Marşı'nda, istiklâl davamızı anlatması bakımından büyük bir manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de burasıdır:
'Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal!'
Benim, bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar, işte bunlardır. Hürriyet ve istiklâl aşkı bu milletin ruhudur. Tarihe bakın, bütün milletlerin bir esaret ve hürriyetsizlik devri geçirdikleri bir hakikattir. Dünya tarihinde fasılasız, hürriyet ve istiklalini muhafaza ve müdafaa etmiş tek bir millet vardır.
Türkler İstiklal Marşı'nın bu pasajını oluştururlar. Asırlar boyunca söylenmeli ve bütün yar ve ağyar anlamalıdır ki; Türk'ün Mete hikâyesinde olduğu gibi her şeyi hatta en mahrem hisleri bile tehlikeye girebilir; fakat hürriyeti asla! Bu pasajı her vakit tekrar ettirmek, bunun için lazımdır.
Bu demektir ki efendiler, Türk'ün hürriyetine dokunulamaz."
Bu sözler Mustafa Kemal'in İstiklal Marşı için söylediği sözlerdir.
Tarihsel olarak İstiklal Marşı'nın yazıldığı yıllar ve Cumhuriyet'in ilk yılları oldukça karışıktır. Atatürk'ü, onun ideallerini, hedeflerini, ufkunu anlamayan insanlar farklı yorumlar yapmaktaydılar. Örneğin; kimi onun Batıcı kimliğini ortaya çıkarmaya çalışırken kimi sadece askeri bir deha olduğunu savunuyordu. Kimi onun devrimci yönüyle övünürken kimi milliyetçi kimliğini ön plana çıkarıyordu. Bunların hepsi ve daha fazlasıydı aslında. O bir liderdi, vatanseverdi, kahraman bir askerdi, bir dehaydı, bir stratejist idi, bir ilim adamıydı… Biz ise o kadar alışmıştık ki insanları belirli kalıplar içinde sıkıştırmaya. Sanki biri olduğunda diğerini reddetmek zorunda hissediyorduk. Fakat o böyle değildi.
Bir kesim var ki İstiklal Marşı'nın karşısında. Başka bir garip kesim de var ki Akif'in olmadığı İstiklal Marşı peşinde. Bunlara mantıklı tek bir izah getirmek tabi ki mümkün değil ama şaşırmadığımı da söylemek isterim. Bu ülkede M. Kemal'in olmadığı Çanakkale Savaşı anlatılırken, M. Kemal'in olmadığı kurtuluş mücadelesi anlatılırken nasıl ki artık şaşırmıyorsak… Düşünce kirliliği yaşayan, kalbine kramp girmiş insanların her zaman her çağda olduğu gibi o dönemde de var olduğunu görürüz. Bu kişilerin ya dini ile sorunu vardır. Ya milleti ile ya da yetiştiği toplumla problemi olduğunu çok rahat gözlemleyebiliriz.
Hikâye bellidir. Herkesçe bilinir. Meclis bir yarışma düzenler, yarışma İstiklal Marşı yazma yarışmasıdır. Dönemin birçok sanatçısı, bürokratı, şairi yarışmada yer alır. Tam 724 şiir yarışmaya katılır. Sadece altı şiir elemeyi geçer. M. Kemal özellikle sorar H. Suphi'ye: "Akif şiir yazmadı mı?" Hamdullah Suphi dâhil herkes bilir ki bu şiiri yazabilecek bir kişi varsa o da Mehmet Akif'tir. "Çanakkale Şehitlerine" adlı şiiri cepheden cepheye destan gibi söylene söylene Çanakkale Destanı yazıldı. O, şiiri yazarken biz de Çanakkale'de Akif'in yazdığı şiirin destanını yazdık.
Hülasa ödül beş yüz altındır. Akif yarışmaya katılmak istemez. Hâlbuki yazsa hayatı kurtulacaktır ama Akif'in derdi bu değildi, hiçbir zaman da olmamıştı. Hatta yazmayı kabul ettiğinde omuzlarında bir milletin tarihini anlatacak olmanın ağırlığını taşıyordu. (Bu da Akif'in kendi ifadesidir).
Hamdullah Suphi ikna eder Akif'i. Onun yakın arkadaşıdır. Ödülü almayacağını belirterek 7. şiir olarak yarışmaya girer. Kazanan bellidir. Mecliste bu şiir kabul edilir, ayakta alkışlanır. Daha sonra tekrar herkes tarafından ayakta dinlenir ve ayakta alkışlanır. Şiir harf harf, hece hece, her zerresinde İslam'ı bağırır. Türk'ü haykırır. Akif'in manevi iklimi bir ruh olsaydı eğer o ruh, İstiklal Marşı olurdu.
(devam edecek…)
- FATIMA MELEK ÖZYER: Haydar Baş: Bir davanın adı / 15.04.2025
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025