logo
27 EKİM 2025


Kıbrıs'ta seçimlere doğru

18.02.2005 00:00:00
20 Şubat Pazar günü KKTC'de seçim var.

Her ne kadar Başbakan Talat "Tarih asla tekerrür etmez" dese de seçim öncesi tarih tekerrür ediyor, önceki seçim ve özellikle de referandum öncesi yaşananlar tekrar gözlemleniyor.

Yine birileri her türlü kazığa rağmen AB'nin ve ABD'nin KKTC'ye sahip çıkacağı mesajlarını veriyor, çözümün bağımsızlıktan ziyade, aynı yanlışları devam etmede olduğu yönünde açıklamalar yapıyor.

AB'nin Kıbrıs konusundaki görüşleri net.

Geçenlerde Avrupa Parlamentosu Dışilişkiler Komitesi tarafından hazırlanan ve AP Genel Kurulu'nda kabul edilen kararda, Türkiye'nin çözüm olmadan da erken bir zamanda askerlerini Kıbrıs'tan çekmesi gerektiği savunuldu.

1974 öncesi, askerimiz Kıbrıs Harekâtını yapmadan önce, Türklere yapılan zulümler Rum yetkililer tarafından da itiraf edildi, hem de belgesellerle fotoğraflarla. Eski EOKA'cıların, bazı basın mensuplarının ve hatta eski milletvekillerinin itiraflarıydı bunlar.

Gerçek şu ki, Türk askeri duruma el koyduğundan bu yana adada barış hakim. Türkler de rahat, Rumlar da.

Bugün bizden çok şeyler istenirken Rumların ne uyguladığını ortaya koyalım ve bir değerlendirme yapalım.

Geçenlerde 1974 öncesi Türkleri katletmek için birbiriyle yarışan en büyük hedefleri Enosis'i gerçekleşmek olan EOKA'cılar 50. yıl kutlamaları yaptılar. Bu törende gençliğinde sertliğiyle tanınan EOKA'cı ve birçok masum Türk'ün ölmesine de sebep olan Rum Yönetimi Lideri Papadopulos da olmak üzere birçok EOKA'cıya madalya verildi.

Rum tarafı asker ve silah gücünü arttırmaya devam ediyor.

Bir taraftan asker çekmesi talep edilirken diğer taraf silahlanıyor, EOKA ve Enosis zihniyeti canlandırılıyor.

Bu durum karşısında eğer AB ve de ABD'nin istediği gibi Türk ordusu bu coğrafyadan çekilirse bu KKTC'nin sonu olacaktır ve yine tarih tekerrür edecektir.

BM var, ABD ve AB var müsaade etmezler diyebilirsiniz. Dün de vardı yapılan zulümleri seyretmek ve hatta el altından desteklemek dışında ne yaptılar?

Haklı Kıbrıs Türk'ü olmasına rağmen hala ambargolar devam ediyor. Katledenler Rumlar olmasına rağmen AB'ye Türkiye'den önce alındı, Türkiye'nin alınma ihtimali bile yok

Başbakan Talat'ın desteklediği Annan Planı ise hem KKTC topraklarının yüzde 28 oranında daralmasını, hem Türk askerinin çekilmesini, hem de burada yaşayan Türkiye'den güvenlik sebebiyle KKTC'ye yerleşen vatandaşlarımızın geri gönderilmesini içeriyor.

Türklerin zararlarını kimse karşılamazken, Rumlar hem boşalttığımız yerlere yerleşecekler, hem de ağır tazminat taleplerinde bulunacaklar. Bu hem Türkiye'yi hem de KKTC'yi sarsacaktır.

Dolayısıyla Talat'ın desteklediği Annan Planı Rauf Denktaş'ın da ifade ettiği gibi kademeli olarak KKTC'nin yıkımıdır ve Kıbrıs'ın tamamen Giritleştirilmesidir.

Seçimlere yakın aynen referandum öncesi olduğu gibi ABD'li işadamlarının geliş gidişlerinin yoğunlaştığını görüyoruz.

Gerek KKTC'li işadamları gerekse etkin kişiler ikna edilerek Türkiye'nin bu adadan çıkışını ve de KKTC'yi ortadan kaldırıcı planlara ve projelere destek verenleri desteklemeleri istenecek ve bu noktada kesenin ağzı da açılacak.

Kısaca KKTC'li den Kıbrıs satması istenecek.

Vatandaş para, iş imkanları, pasaport gibi tekliflerle ikna edilmeye çalışılacak.

İnşallah KKTC halkı bu oyuna gelmeyecektir ve referandumdaki hatayı yapmayacaktır.

Talat bir taraftan "Bağımsızlığımız bir hayaldi" diyerek yenilgiyi baştan kabul ediyor, KKTC'nin bağımsızlığını reddediyor, diğer taraftan KKTC'yi tamamen bitirecek ve Türkiye'yi ve Türk askerini adadan çıkartacak projeleri destekliyor.

Kendisini Kıbrıs davasına adamış Rauf Denktaş ise bakın Kıbrıs'ı nasıl değerlendiriyor:

* "Yeniden görüşmeler başlayacaksa, şunun bunun planı değil, bağımsızlığımız esas alınarak, Türkiye'nin hakları esas alınarak, iki tarafın eşit hakları kabul edilerek ve toprak, mal, mülk meseleleri siyasi kararlarla halledilerek bir neticeye varılabilecek bir formül düşünülür.

* Diğer teklifler bağımsızlığımızı ortadan kaldırmak, bizi devletsiz bırakmak için, Türkiye'yi adadan çıkarıp, buraya stratejik açıdan İngiliz'i, ABD'yi ve AB'yi getirerek İslam Dünyasının petrol kuyularını ve Türkişye'yi kontrol için burayı bir Hıristiyan adası yapmak istiyorlar.

* Dünyanın hiçbir yerinde bağımsızlığına sahip olmuş bir halk, sırf sıkıntıları var ya da bazı şeyler eksik diye bağımsızlıktan vazgeçmez, vazgeçmeyi şerefsizlik addeder.

* ABD'li işadamlarının Kıbrıs ziyareti izolasyonun kaldırılmasından ziyade, seçim öncesi propagandaya yöneliktir.

* Türk halkının bilmesi gereken tek şey var; bize vereceklerinin karşılığında istedikleri egemenliğimizdir.

* Amerikan bilmem ne şirketi şimdi bizimle alışveriş yapacakmış, bunlar hep aldatmacadır. Bunlar bizi yumuşatma ameliyesidir, bunlar bizi Rum'a bağlama ameliyesidir."

Kıbrıs meselesi Türkiye'nin de milli davasıdır ve Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in de ifade ettiği gibi "Kıbrıs bizim namusumuzdur".

İnsan namusunu parayla satmaz. Her şeyini onun için feda eder.

Ver kurtul mantığı oldukça yanlıştır ve bu mantığa sahip olanlar yarın Ankara'yı da vermekten çekinmezler.

Gerek yavru vatan Kıbrıs gerekse ana vatanımız Türkiye, mandacı değil bağımsızlık sevdalısı, kafatasçı değil ama aziz Türk milletine sevdalı, fundemantalist değil ama dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür diyen liderlere ve kadrolara muhtaç.

Zararın neresinden dönersek kardır.





Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İşte o karar
İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan neden tutuklandı
'Diğer suçlamalarda vatandaşı ikna edemediler'
Özel'den İmamoğlu açıklaması
İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan tutuklandı
Casusluk soruşturmasında kritik karar
'Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir'
İmamoğlu casusluk suçlamasını reddetti
CHP'den AK Parti'ye geçti
Bayrampaşa Belediyesinde kaos
Trump'tan kritik seçim kararı
"Postayla veya erken oylama yok"
İmamoğlu'na tutuklama talebi
Bu sefer de casusluk iddiası
Beşiktaş 1 ileri 2 geri
Kasımpaşa'ya da takıldılar
İstanbul sallandı
AFAD, depremin büyüklüğünü 3.7 olarak açıkladı
Galatasaray yoluna namağlup devam ediyor
Tartışmalı pozisyonların yaşandığı maçı Galatasaray kazandı
BTP lideri Hüseyin Baş İstanbul’da konuştu
'Türkiye'de nesillerin bozulması için planlanmış, bilinçli bir tezgâh var'
İsrail katliamda sınır tanımıyor
Şimdi de zeytin ağacı katliamı
Louvre Müzesi hırsızları yakalandı mı?
2 kişi gözaltına alındı
Gaziantep turiste doydu
Gören bir daha gelmek istiyor
İmamoğlu Çağlayan Adliyesi'nde
Casusluk soruşturmasında ifade veriyor
İşte o karar
İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan neden tutuklandı
'Diğer suçlamalarda vatandaşı ikna edemediler'
Özel'den İmamoğlu açıklaması
İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan tutuklandı
Casusluk soruşturmasında kritik karar
'Roma'yı benim yaktığım daha gerçekçidir'
İmamoğlu casusluk suçlamasını reddetti
CHP'den AK Parti'ye geçti
Bayrampaşa Belediyesinde kaos
Trump'tan kritik seçim kararı
"Postayla veya erken oylama yok"
İmamoğlu'na tutuklama talebi
Bu sefer de casusluk iddiası
Beşiktaş 1 ileri 2 geri
Kasımpaşa'ya da takıldılar
İstanbul sallandı
AFAD, depremin büyüklüğünü 3.7 olarak açıkladı
Galatasaray yoluna namağlup devam ediyor
Tartışmalı pozisyonların yaşandığı maçı Galatasaray kazandı
BTP lideri Hüseyin Baş İstanbul’da konuştu
'Türkiye'de nesillerin bozulması için planlanmış, bilinçli bir tezgâh var'
İsrail katliamda sınır tanımıyor
Şimdi de zeytin ağacı katliamı
Louvre Müzesi hırsızları yakalandı mı?
2 kişi gözaltına alındı
Gaziantep turiste doydu
Gören bir daha gelmek istiyor
İmamoğlu Çağlayan Adliyesi'nde
Casusluk soruşturmasında ifade veriyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.