Cennetle müjdelenenlerin kimler olduğunu nasıl iman ettikleri ve nasıl ameller ibadetler ortaya koyduklarını Rabbimiz, Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de beyan buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) cennetle kimlerin müjdelendiğini şu hadisi şeriflerinde şöyle bildirmişlerdir. Yorumsuz olarak sizlerle paylaşıyoruz.
Ebu Hureyre'den (r.a.) şöyle demiştir: "Resulüllah'ın (s.a.a.) yanında oturuyorduk. Cemaatin içerisinde Ebu Bekir ile Ömer de bulunuyordu. Derken, Resulullah (s.a.a.) aramızdan kalkıp gitti, yanımıza dönmesi gecikti. Bizden uzakta kendisinin başına bir şey gelir diye korkup endişelendik ve hemen kalktık.
İlk endişeye kapılan ben oldum ve hemen Resulüllah'ı (s.a.a.) aramaya çıktım. Nihayet, Ensar'dan Neccaroğulları'na ait bir bahçeye vardım. Bir kapı bulabilir miyim diye etrafını dolandım, ama bulamadım.
Baksam ki dışarıdaki kaynaktan bahçenin içerisine giren bir su kanalı gördüm. Hemen tilkinin büzüldüğü gibi büzülerek Resulüllah'ın (s.a.a.) yanına girdim:
"Ebu Hureyre, sen misin?" buyurdu: "Evet, Ey Allah'ın Rasulü" dedim: "Hayrola?" buyurdu: "Aramızda bulunuyordun. Derken aramızdan kalkıp gittin, yanımıza dönmen geciktin. Bizden uzakta başına bir şey gelir diye korkup endişelendik. İlk endişeye kapılan ben oldum. Derken bu bahçeye kadar geldim. Hemen tilkinin büzüldüğü gibi büzüldüm (içeri girdim) ötekiler de arkamdalar" dedim.
Bana ayakkabılarını verdi ve: "Ey Ebu Hureyre, şu ayakkabılarımı al götür ve bu bahçenin gerisinde, Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsan onu cennetle müjdele" buyurdu.
İlk karşılaştığım Ömer oldu ve hemen: "Ey Ebu Hureyre, bu ayakkabılar neyin nesi?" dedi: "Bunlar, Resulüllah'ın (s.a.a.) ayakkabılarıdır, Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsam onu cennetle müjdelemem için beni bu ayakkabılarla gönderdi" dedim.
Ömer, eliyle göğsüme vurdu bunun üzerine kalçamın üzerine düştüm: "Ey Ebu Hureyre, geri dön!" dedi. Hemen Resulüllah'a (s.a.a.) döndüm. Nerede ise ağlayacaktım. Ömer hemen peşime düştü baksam ki izim üzerinde.
Resulüllah (s.a.a.) bana: "Ey Ebu Hureyre, ne oldu?" buyurdu ben de: "Ömer ile karşılaştım ve benimle gönderdiğin haberi kendisine bildirdim, göğsüme öyle bir vurdu ki kalçamın üzerine serildim. Bana 'Geri dön dedi' dedim".
Bunun üzerine Resulüllah (s.a.a.) Ömer'e : "Ey Ömer, seni böyle yapmaya sevk eden nedir?" buyurdu. O da:" Ey Allah'ın Rasulü, anam babam sana feda olsun. Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsa onu cennetle müjdelemesi için EbuHureyre'yi ayakkabılarınla sen mi gönderdin?" dedi.
Resulüllah (s.a.a.) "Evet" buyurdu. Ömer: "Böyle yapma,halkın buna güvenip kalmalarından korkarım. Bırak şunları çalışsınlar" dedi.
Resulüllah: "Öyleyse sen de onları bırak" buyurdu.
Allah'ın Rasulü Muhakkak ki doğru söylemiştir.
(Sahih-i Müslim muhtasarı İman bölümü Hadis no:31 1. Cilt 73-74. Sayfa)
Peygamber Efendimiz (s.a.a.) cennetle kimlerin müjdelendiğini şu hadisi şeriflerinde şöyle bildirmişlerdir. Yorumsuz olarak sizlerle paylaşıyoruz.
Ebu Hureyre'den (r.a.) şöyle demiştir: "Resulüllah'ın (s.a.a.) yanında oturuyorduk. Cemaatin içerisinde Ebu Bekir ile Ömer de bulunuyordu. Derken, Resulullah (s.a.a.) aramızdan kalkıp gitti, yanımıza dönmesi gecikti. Bizden uzakta kendisinin başına bir şey gelir diye korkup endişelendik ve hemen kalktık.
İlk endişeye kapılan ben oldum ve hemen Resulüllah'ı (s.a.a.) aramaya çıktım. Nihayet, Ensar'dan Neccaroğulları'na ait bir bahçeye vardım. Bir kapı bulabilir miyim diye etrafını dolandım, ama bulamadım.
Baksam ki dışarıdaki kaynaktan bahçenin içerisine giren bir su kanalı gördüm. Hemen tilkinin büzüldüğü gibi büzülerek Resulüllah'ın (s.a.a.) yanına girdim:
"Ebu Hureyre, sen misin?" buyurdu: "Evet, Ey Allah'ın Rasulü" dedim: "Hayrola?" buyurdu: "Aramızda bulunuyordun. Derken aramızdan kalkıp gittin, yanımıza dönmen geciktin. Bizden uzakta başına bir şey gelir diye korkup endişelendik. İlk endişeye kapılan ben oldum. Derken bu bahçeye kadar geldim. Hemen tilkinin büzüldüğü gibi büzüldüm (içeri girdim) ötekiler de arkamdalar" dedim.
Bana ayakkabılarını verdi ve: "Ey Ebu Hureyre, şu ayakkabılarımı al götür ve bu bahçenin gerisinde, Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsan onu cennetle müjdele" buyurdu.
İlk karşılaştığım Ömer oldu ve hemen: "Ey Ebu Hureyre, bu ayakkabılar neyin nesi?" dedi: "Bunlar, Resulüllah'ın (s.a.a.) ayakkabılarıdır, Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsam onu cennetle müjdelemem için beni bu ayakkabılarla gönderdi" dedim.
Ömer, eliyle göğsüme vurdu bunun üzerine kalçamın üzerine düştüm: "Ey Ebu Hureyre, geri dön!" dedi. Hemen Resulüllah'a (s.a.a.) döndüm. Nerede ise ağlayacaktım. Ömer hemen peşime düştü baksam ki izim üzerinde.
Resulüllah (s.a.a.) bana: "Ey Ebu Hureyre, ne oldu?" buyurdu ben de: "Ömer ile karşılaştım ve benimle gönderdiğin haberi kendisine bildirdim, göğsüme öyle bir vurdu ki kalçamın üzerine serildim. Bana 'Geri dön dedi' dedim".
Bunun üzerine Resulüllah (s.a.a.) Ömer'e : "Ey Ömer, seni böyle yapmaya sevk eden nedir?" buyurdu. O da:" Ey Allah'ın Rasulü, anam babam sana feda olsun. Allah'tan başka ilah olmadığına kalbiyle kesin bir şekilde inanarak şahitlik eden kiminle karşılaşırsa onu cennetle müjdelemesi için EbuHureyre'yi ayakkabılarınla sen mi gönderdin?" dedi.
Resulüllah (s.a.a.) "Evet" buyurdu. Ömer: "Böyle yapma,halkın buna güvenip kalmalarından korkarım. Bırak şunları çalışsınlar" dedi.
Resulüllah: "Öyleyse sen de onları bırak" buyurdu.
Allah'ın Rasulü Muhakkak ki doğru söylemiştir.
(Sahih-i Müslim muhtasarı İman bölümü Hadis no:31 1. Cilt 73-74. Sayfa)
Ali Nezir / diğer yazıları
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Şanlı olarak kutlansın / 30.08.2023