Kongo'ya akıl veriyoruz ama biz yapmıyoruz

Türkiye sanki şu ana kadar gerçekleştirdiği açılımlardan çok fayda görmüş gibi şimdi de Afrika açılımına başladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kongo Demokratik Cumhuriyeti'yle önceki gün başlayan Afrika ziyaretlerinin bu açılım kapsamında yapıldığı söyleniyor.Bu ziyaretlerin Türkiye'ye bir şey kazandırıp kazandırmayacağı ayrı bir tartışma konusu. Ben Sayın Gül'ün Kongo'da yaptığı bir konuşmada dikkatimi çeken bazı noktalara bugün vurgu yapmak istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kongo'ya gerçekleştirdiği ilk temaslarında yaptığı bir konuşmada şunları söyledi: "Türkiye'nin petrolü ve gazı yok, ama bu belki bizim için iyi oldu. Böylece üretmeyi ve çalışmayı öğrendik."Demek Türkiye'nin petrolü ve gazı yok. Şöyle bir Türkiye'nin çevresinde hangi ülkeler var düşünelim.Türkiye'nin en yakın bölgesi Ortadoğu dünya petrol rezervlerinin yüzde 65'ine sahiptir. Rusya ve eski Sovyet ülkeleri ise dünya petrol rezervinin aşağı yukarı yüzde 8'ini elinde bulunduruyor. Yani tüm dünyanın sahip olduğu toplam petrol rezervinin yüzde 70'den fazlası Türkiye'nin dört bir yanına toplanmış durumda. Buna rağmen Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye'nin petrolünün olmadığını söyleyebiliyor.Dünya doğalgaz kaynaklarının ise yüzde 35'i Ortadoğu'da bulunuyor. Rusya Federasyonu ise 48,1 trilyon metreküple tek başına dünya doğalgaz rezervlerinin yüzde 32'sine sahip durumda. İran 23 milyon metreküple yüzde 15,3'üne, Irak ise 3,1 trilyon metreküple yüzde 2,1'ine sahip durumda.Tıpkı petrol gibi tüm dünyanın sahip olduğu doğalgaz kaynaklarının yüzde 70'e yakını da Türkiye'nin çevresinde bulunuyor. Ve ne enteresandır ki, Allah doğalgaz ve petrolü Asya kıtasına serpiştirirken Türkiye'yi mahrum bırakmış. Buna inanmak asla mümkün değil. Böyle bir şey akla ve mantığa da terstir. Ama siyasiler peşkeş çekilen kaynaklarımızdan geriye bir şey bırakmayınca yokmuş gibi davranmak daha çok işlerine geliyor herhalde.Petrolü ve doğalgazı geçin bor, altın ve diğer madenler Türkiye için yeter de artar bile. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardan bu yana bıkmadan, usanmadan Türk milletinin hazine üstünde oturan dilenci gibi olduğunu dile getiriyor. Türkiye'de 20 yıl müddetle Shell firmasının genel müdürlüğünü yapmış olan Anthony Hages de "petrol ile ilgilenen bütün şirketler bilirler ki Türkiye petrol okyanusunun üzerinde oturmaktadır" demiştir.Sayın Cumhurbaşkanı Gül, aynı konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise Türkiye olarak görmezden geldikleri zengin kaynaklarımızı layıkıyla değerlendiriyormuşuz gibi, Kongo gibi kaynakları zengin bir ülkenin bu kaynaklarını kendi kalkınması için seferber etmesi gerektiğini vurguladı. Keşke bu sözleri kaynaklarını kendi kalkınması için seferber edebilmiş bir Türkiye'nin lideri olarak söyleyebilseydi. Ancak o zaman bir anlamı olabilirdi.