Köylüyü at edip binmek, eşek edip sürmek

Geçtiğimiz günlerde Ulusal Pamuk Konseyi'nin düzenlediği 3. Ulusal Pamuk Zirvesi İzmir'de gerçekleştirildi."Beyaz Altın" pamuk dendiğinde hep aklıma mikrofon uzattığım Ege'li bir çiftçi gelir. Şöyle der; eli öpülesi, eli nasırlı üreticimiz: "Evlat bu topraklara pamuk ekilmezse çiftçi para kazanamaz..." Evet, sevgili okurlar köylümüzün de dediği şekliyle çiftçi diğer ürünlerde olduğu şekliyle pamuktan da para ka-za-na-mı-yor.Verimlilikte ilk 3 ülke arasında yer alan ülkemiz eski yıllarda olduğu şekliyle bugün niçin pamuk ekmemekte ve para kazanamamakta?..Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre 2002'de ülke genelinde 721 bin 77 hektar alanda pamuk ekimi yapılırken 2013'te 450 bin 890 hektar alana geriledi. Aynı dönemde kütlü pamuk üretimi 2 milyon 550 bin tondan 2 milyon 250 bin tona, lif pamuk üretimi ise 976 bin tondan 500 bin tona geriledi.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığının diğer verilerine göre, 2002 yılında 549 bin 210 ton pamuk ithalatı karşılığında 496 milyon 744 milyon dolar döviz ödendi. Sonraki yıllarda ithalat katlanarak sürdü. 2007 yılında 1 milyon ton sınırına dayandı. 2013'te 1.6 milyar dolar karşılığında 876 bin 534 ton pamuk ithal edildi. Bu hükümet döneminde 2002'den 2013'e kadar toplam 8 milyon 24 bin ton pamuk ithal edilirken bu ithalat için 13 MİLYAR 82 MİLYON DOLAR ödendi.Dile kolay son 10 yıllık dönemde pamuk ithalatına yaklaşık 14 MİLYAR DOLAR ödemişiz. Yani anlayacağınız Türkiye'deki üreticiler yerine başka ülkelerdeki pamuk üreticilerinin malları alınarak onlar desteklenmiş.Bu işten yıllardan beri kârlı çıkan elbette yerli işbirlikçiler ile ortak global ithalat firmaları. 3-5 ithalat lobisi firmaya feda edilen bir tarım politikasıdır ülkemizde uygulanan... Maalesef yıllardan beri bu iktidar köylüyü "at edip binmiş eşek edip sürmüştür..." Köylü milletinin ayıkması dileklerimizle...