Kurtlar Vadisi dizisini seyrederken hep şunu düşünürdüm: Dizinin senaristleri Türkiye'deki derin adamları, MİT'i, Emniyet'i, mafyayı ustaca izleyip, tedkik ediyorlar. Bu izlenimlerini de, senaryoya farklı ama çağrıştıran isimlerle (Çakıcı- Çakır gibi) yansıtıyorlar.
Fakat MİT-Yargıtay- Çakıcı üçgenine dair haberlerin gazetelerde boy boy yer aldığı bugünlerde bu düşüncem değişti. Bundan böyle şu kanaate sahibim: Derin adamlar, MİT, Emniyet ve mafya Kurtlar Vadisi'ni büyük bir dikkatle iziliyorlar. Diziden aldıkları mesaja göre strateji belirliyorlar. Yani etkileşim noktasında dizi, etkilenen değil, etkileyen pozisyonunda. Örnek mi istiyorsunuz! İşte örnek:
Kurtlar Vadisi'nin başrol oyuncularından Çakır'ın Cerrahpaşalı Halit tarafından öldürülmesi üzerine ünlü mafya babası Alaattin Çakıcı gerekli mesajı almış. Çakıcı'nın yorumladığı mesaja göre hasmı Nuriş Çetesi, Kurtlar Vadisi'ndeki Çakır'ı rol icabı öldürerek Çakıcı'ya gözdağı vermiş. Nuriş mesajında şöyle demiş Çakıcı'ya: "Ey Çakıcı, dizide seni canlandıran Çakır'ı öldürdük, sıra sende!"
Çakıcı da bunun üzerine harekete geçerek, Nuriş'in üst düzey bir devlet görevlisine suikast yapacağına dair bir mektup kaleme alarak, ilgili yerlere göndermiş. İmzasız gönderilen bu mektupla devlet güçlerinin Nuriş üzerine yönelmesini sağlamayı amaçlamış Çakıcı. Bunları biz uydurmuyoruz, bizzat MİT'in en yetkili ismi Şenkal Atasagun'dan aktarıyoruz.
Kurtlar Vadisi'nden gönderilen mesajlara bakar mısınız! Ne mesajlar saklı da biz kavrayamıyormuşuz. Biz, Kurtlar Vadisi'ni geçmişte yaşanmış ve çoğu, dizinin senaristlerinden Soner Yalçın tarafından kitaplaştırılmış mafya hikalerinin yansıdığı bir dizi olarak algılama meyli içindeyken, son olanlarla dizinin nasıl bir misyon yüklendiğini anlamış bulunduk.
Sadece Çakıcı mı? Devletin istihbarat örgütü MİT de bu vadiden etkilenenler arasında yerini almış. MİT Dış Operasyonlar Dairesi şefi Kaşif Kozinoğlu da, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile görüşmesinde bu diziyi örnek gösterip, bu bakımdan Çakıcı ile ilgili davanın geciktirilmesini talep etmiş. Bunu da Yargıtay Başkanı dile getiriyor.
Ortada ciddi bir etki-tepki eylemi ve önemli bir esin kaynağı var. MİT'ten mafya babasına kadar uzanan geniş bir yelpaze Kurtlar Vadisi'nden esen rüzgarın büyüsüne kapılmış. Vadiden esen rüzgar, Türkiye'nin en "derin" kurum ve kişilerini önüne katmış götürüyor.
İlk bakışta çok komik ve trajik gelen bu durum karşısında nasıl bir yorum yapmak gerektiği noktasında insan karar veremiyor. Çünkü, Kurtlar Vadisi ile ilgili bu örnekleri veren iki kişi de, Türkiye'nin en önemli iki kurumunun başında bulunuyor: Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun.
Biraz iddialı ve abartılı gelebilir ama şunu da düşünmüyor değilim: Bu dizinin senaryosunu acaba MİT mi yazıyor?
Bundan sonra bu diziyi daha dikkatli seyredeceğim. Kimbilir belki bize de bir mesaj vardır!
Fakat MİT-Yargıtay- Çakıcı üçgenine dair haberlerin gazetelerde boy boy yer aldığı bugünlerde bu düşüncem değişti. Bundan böyle şu kanaate sahibim: Derin adamlar, MİT, Emniyet ve mafya Kurtlar Vadisi'ni büyük bir dikkatle iziliyorlar. Diziden aldıkları mesaja göre strateji belirliyorlar. Yani etkileşim noktasında dizi, etkilenen değil, etkileyen pozisyonunda. Örnek mi istiyorsunuz! İşte örnek:
Kurtlar Vadisi'nin başrol oyuncularından Çakır'ın Cerrahpaşalı Halit tarafından öldürülmesi üzerine ünlü mafya babası Alaattin Çakıcı gerekli mesajı almış. Çakıcı'nın yorumladığı mesaja göre hasmı Nuriş Çetesi, Kurtlar Vadisi'ndeki Çakır'ı rol icabı öldürerek Çakıcı'ya gözdağı vermiş. Nuriş mesajında şöyle demiş Çakıcı'ya: "Ey Çakıcı, dizide seni canlandıran Çakır'ı öldürdük, sıra sende!"
Çakıcı da bunun üzerine harekete geçerek, Nuriş'in üst düzey bir devlet görevlisine suikast yapacağına dair bir mektup kaleme alarak, ilgili yerlere göndermiş. İmzasız gönderilen bu mektupla devlet güçlerinin Nuriş üzerine yönelmesini sağlamayı amaçlamış Çakıcı. Bunları biz uydurmuyoruz, bizzat MİT'in en yetkili ismi Şenkal Atasagun'dan aktarıyoruz.
Kurtlar Vadisi'nden gönderilen mesajlara bakar mısınız! Ne mesajlar saklı da biz kavrayamıyormuşuz. Biz, Kurtlar Vadisi'ni geçmişte yaşanmış ve çoğu, dizinin senaristlerinden Soner Yalçın tarafından kitaplaştırılmış mafya hikalerinin yansıdığı bir dizi olarak algılama meyli içindeyken, son olanlarla dizinin nasıl bir misyon yüklendiğini anlamış bulunduk.
Sadece Çakıcı mı? Devletin istihbarat örgütü MİT de bu vadiden etkilenenler arasında yerini almış. MİT Dış Operasyonlar Dairesi şefi Kaşif Kozinoğlu da, Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya ile görüşmesinde bu diziyi örnek gösterip, bu bakımdan Çakıcı ile ilgili davanın geciktirilmesini talep etmiş. Bunu da Yargıtay Başkanı dile getiriyor.
Ortada ciddi bir etki-tepki eylemi ve önemli bir esin kaynağı var. MİT'ten mafya babasına kadar uzanan geniş bir yelpaze Kurtlar Vadisi'nden esen rüzgarın büyüsüne kapılmış. Vadiden esen rüzgar, Türkiye'nin en "derin" kurum ve kişilerini önüne katmış götürüyor.
İlk bakışta çok komik ve trajik gelen bu durum karşısında nasıl bir yorum yapmak gerektiği noktasında insan karar veremiyor. Çünkü, Kurtlar Vadisi ile ilgili bu örnekleri veren iki kişi de, Türkiye'nin en önemli iki kurumunun başında bulunuyor: Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun.
Biraz iddialı ve abartılı gelebilir ama şunu da düşünmüyor değilim: Bu dizinin senaryosunu acaba MİT mi yazıyor?
Bundan sonra bu diziyi daha dikkatli seyredeceğim. Kimbilir belki bize de bir mesaj vardır!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012