logo
19 NİSAN 2024

MEM penceresinden bir Almanya analizi

26.12.2014 00:00:00
Kapitalist bakış açısı; "Kaynaklar sınırlıdır, ihtiyaçlar sınırsız" yanlışından hareketle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri sömürürler. Bu ülkeler de genelde İslam ülkeleridir. Buralardaki insanlar aç kaldıklarından gelişmiş ülkelere iltica etme yolunu denerler. Üstüne üstlük bu durumda olmalarının sebebi olanlar tarafından bir de dışlanırlar, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürler. Bu anlamda bir süredir Almanya'da her pazartesi akşamı İslam ve göçmen karşıtı gösteriler düzenleniyor. Başlangıçta sadece birkaç yüz kişi olan göstericilerin sayısı geçtiğimiz pazartesi Dresden kentindeki opera binası önünde 17500'e ulaştı. "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar" (PEGIDA) adlı hareketin önderliğinde düzenlenen gösteride katılımcılar, "Biz halkız" sloganları atarak, ellerinde göçmen ve sığınmacılar karşıtı yazılar bulunan dövizler taşıdılar. "Almanya; Hıristiyan ve Yahudilerindir", "Ülkemizi ve gelirlerimizi paylaşmak istemiyoruz" gibi yazılar dikkatleri çekti. Öte yandan PEGIDA'cıların arasında aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Parti (NPD) üyelerinin de bulunduğu görüldü. Dresden'in Schlossplatz Meydanı'nda da 4000 kişinin katıldığı karşıt bir gösteri düzenlendi.Aynı gün Avustralya'nın Queensland eyaletindeki Longreach kasabasında bir restoran günlük menünün yazıldığı tabelasına "Sorry, No Muslims/Üzgünüz, Müslümanlar giremez" yazdı. Bölgedeki Müslüman kesimin tepkileri sonucu 9 saat sonra yazıyı kaldırmak zorunda kaldı. Restoran sahibi yüzlerce telefon aldığını, birçoğunun destek telefonu olduğunu ifade ederek yazıyı kaldırdıklarını açıkladı. Ancak bu yazıyı neden yazdıkları konusunda bir açıklama yapmadı ya da özür dilemedi.Bu iki olaydan çıkarılacak iki sonuç var. Hıristiyan ve Yahudi toplumları sorun yaşamadan birlikte bir hayat sürebilirken, biz Müslümanları aralarına almakta zorluk çekiyorlar, hatta istemiyorlar. Zaten bu gerçek Bakara Suresi 120. ayetle de sabittir: "Sen onların dinine tâbi olmadıkça, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar."  Bunu bile bile bizim inatla Avrupa Birliği diye niye direttiğimizi anlamak mümkün değil. Yıllardır, "Avrupa Birliği bir Hıristiyan kulübüdür. Biz ne yaparsak yapalım bizi içlerine almazlar" diyen Prof. Dr. Haydar Baş'ın ne kadar haklı olduğu burada bir kez daha ortaya çıkıyor.İkinci sonuç ise şu ki; gerek Almanya'nın gerekse Avustralya'nın Müslüman sığınmacı ve mültecileri istememelerinin bir nedeni de ekonomik kaygılardır. Artan nüfusla birlikte kişi başına düşen GSMH'nın azalacağını, refah seviyelerinin ve yaşam kalitelerinin düşeceğini düşünüyorlar. İnsani açıdan bencillik olmakla birlikte, Kapitalist mantıkla bakıldığında doğru görünen bu düşünce MEM penceresinden bakıldığında en başta ifade ettiğimiz yanlış; "İhtiyaçlar sınırlı, kaynaklar sınırsızdır" görüşüyle yer değiştirdiğinden hiç kimsenin korkmasına, ellerindekini kaybetmekten endişelenmesine gerek kalmaz. Çünkü eğer Almanya'da MEM uygulanıyor olsaydı, tekrar kendi para birimleri olan Mark'a dönmüş olacaklardı. Almanya, kendi Merkez Bankası'nda ihtiyacı kadar parayı senyoraj olarak basacaktı. Piyasada nakit sıkıntısı olmayacaktı. Vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, çocuk yardımı gibi sosyal projeler devreye girmiş olacaktı. Devlet teşvikleriyle daha çok tarım yapılacak, daha çok fabrika açılacaktı. Böylelikle mülteciler de dahil olmak üzere tam istihdam sağlanacak, işsizlik bitecekti. Belli bir gelirin altındakilerden vergi alınmadığı ve ekstra vatandaşlık maaşı ödendiği için tüketicinin cebinde para olacak, herkes istediğini alabilecek, dolayısıyla üretim desteklenecek, yeni iş sahaları açılacak, insanlar daha çok kazanacak ve yaşam kalitesi düşmeyecekti. Almanya'da bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar aslında mültecilerden kaynaklı değildir. Almanya şu an Avrupa Birliği'nin yükünü neredeyse tek başına çeker durumdadır. Aslında Euro'ya geçilmesiyle yaşam kalitesi düşmüş, halkın alım gücü azalmıştır.Sadece Almanya'da değil, bütün dünyada ülkeler MEM'I kullanmaya başlasalar, o mülteciler de yurtlarını bırakıp başka ülkelere göç etmek zorunda kalmazlar, çünkü kendi memleketlerinde karınları doyar. Böylelikle yabancı bir ülkede etnik ve dinsel ayrımcılığa da maruz kalmazlar. Almanya ve Avustralya'daki örneklerde olduğu gibi Müslüman düşmanlığı yapanlar da bu refahı bir Müslüman evladı sayesinde yakaladıklarını görüp, bu düşmanlıklarından vazgeçerler diye düşünüyoruz. Demek ki; hem refah için, hem barış için, Almanya'nın da, Avustralya'nın da ve tabi Türkiye'nin de, kısaca bütün dünyanın Prof. Dr. Haydar Baş'a ve onun tezi olan MEM'e ihtiyacı var. Başka kurtuluş yolu yok vesselam!  
 
Asude Havuzlu / diğer yazıları
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.