Başka bir ülkede yaşıyor olsaydık, yazacak bu kadar şey bulunur muydu? Gerçekten bazen düşünmüyor değilim. Maşaallah memleketimizde konu sıkıntımız hiç yok. Örneğin son birkaç günde neler değişti, ne gelişmeler oldu? Bir bakalım.
Malumunuz, ülkemizin dış borcu uçtu gidiyor ve dolar her 1 kuruş arttığında dış borcumuz 4 milyar TL artıyor. Ve sadece bugün 40 milyar TL arttı. Siz bu yazıyı okurken muhtemeldir ki daha da artmış olacak.
Hatırlarsanız, dolar yükseliş trendine geçtiğinde bir erkek berberi; '300 dolar bozdurana saç tıraşı bedava' diye bir afiş asmıştı dükkanının penceresine ve haber olmuştu. O zaman dolar 3.71 TL idi. Ve o gün 300 dolarını bozdurup tıraş olanlara hemen müjde verelim. Bedava tıraş olduklarını sanıyorlardı ama bu tıraş onlara 141 TL'ye mal oldu. O gün, bu berberi haber yapan bazı medya kuruluşları ise doların 4.05'ten 4.20'ye yükselişini haber yapamadılar. Ancak 4.20'den 4.15'e düşüşünü haber yapabildiler.
Kiraları dolar üzerinden olan esnaf hop oturup hop kalkıyor, çünkü sabahtan akşama, akşamdan sabaha kiraları artıyor. Örneğin; kirası 1000 dolar olan bir dükkanın son bir haftada 210 TL'lik bir kira artışı gerçekleşti.
Dolarla borçlanmış vatandaşlar için de aynı şey geçerli... Yine bugün Bakırköy'de bayan çantası satan bir dükkana girdiğimde çantaların üzerindeki TL fiyatları karalayıp Euro üzerinden fiyat koyduklarını gördüm. Demek ki milli paradan kastedilen buymuş derken gerekçesini sorduğumda deriyi Euro ile aldıklarını ve maliyetin her gün arttığını söyledi dükkan sahibi. Sonra her zaman alışveriş yaptığım kasaba uğradım. Etiketleri görünce şaşkınlığımı gizleyemedim. Geçen haftadan bu yana et fiyatları kiloda 3-5 TL kadar artış göstermiş. Kasap ne dese beğenirsiniz: 'Abla artık et altın gibi, anlık değişiyor fiyatlar.' Ben de ona; 'O zaman sarraf terazisi alın çünkü bu fiyatlarla ancak 5-10 gr. satarsınız bu gidişle' demekten kendimi alamadım.
Eve dönünce, akşam haberlerinde Bursa'da bir okulda veli olan bir polis memurunun okul müdiresini ve müdür yardımcısını tabancasıyla nasıl yaraladığını ve okuldaki tüm öğrencilerin ve koşup gelen velilerin nasıl dehşete kapılmış şekilde kaçtıklarını izledim. İlginç bir enstantane de o esnada okul bahçesinde bir grup yetişkinin selfie çekerken kameraman tarafından görüntülenmiş olmasıydı. Öyle bir hale geldik ki, neredeyse deprem olsa o anda kendimizi güvenceye almak yerine selfie çekmeyi düşünebilir bazılarımız, ya da canlı yayın yapmayı. İşte bunlar da memleketimden insan manzaraları...
Ardından internette, kaldırılan TEOG'dan sonra ne olacağı bir türlü netleşemeyen sistemin nitelikli ve niteliksiz okullar listesine rastladım. % 1'lik dilimden öğrenci alan birçok kaliteli Anadolu lisesi niteliksiz okul kapsamına alınmış. Artık sınavla öğrenci almayacaklar. Ama birçok meslek lisesi ve özellikle imam hatip liseleri nitelikli okul olmuş. Yüksek puanlı öğrencilerin oraları tercih etmeleri gerekecek.
Biz bu ülkede nasıl bilim adamı yetiştireceğiz acaba? Nasıl olacak da doktor, mühendis, hukukçu yetiştireceğiz? Sürekli değişen bu sistemlerle olan tek şey eğitim sisteminin niteliksiz hale gelmesi ve dolayısıyla öğrencilerin de hiçbir şey öğrenmeden, en basit temel becerileri bile kazanmadan mezun olmaları. Lise seviyesinde bile daha okuduğunu anlamayan, toplama çıkarma yapamayan öğrenciler var. Bu memleket böyle nereye varacak?
Yoksa burada amaç; artışı durdurulamayan dolar karşısında TL'nin değer kaybını hesaplayabilecek ve sonuçlarını anlayacak kimse kalmaması olabilir mi?
Malumunuz, ülkemizin dış borcu uçtu gidiyor ve dolar her 1 kuruş arttığında dış borcumuz 4 milyar TL artıyor. Ve sadece bugün 40 milyar TL arttı. Siz bu yazıyı okurken muhtemeldir ki daha da artmış olacak.
Hatırlarsanız, dolar yükseliş trendine geçtiğinde bir erkek berberi; '300 dolar bozdurana saç tıraşı bedava' diye bir afiş asmıştı dükkanının penceresine ve haber olmuştu. O zaman dolar 3.71 TL idi. Ve o gün 300 dolarını bozdurup tıraş olanlara hemen müjde verelim. Bedava tıraş olduklarını sanıyorlardı ama bu tıraş onlara 141 TL'ye mal oldu. O gün, bu berberi haber yapan bazı medya kuruluşları ise doların 4.05'ten 4.20'ye yükselişini haber yapamadılar. Ancak 4.20'den 4.15'e düşüşünü haber yapabildiler.
Kiraları dolar üzerinden olan esnaf hop oturup hop kalkıyor, çünkü sabahtan akşama, akşamdan sabaha kiraları artıyor. Örneğin; kirası 1000 dolar olan bir dükkanın son bir haftada 210 TL'lik bir kira artışı gerçekleşti.
Dolarla borçlanmış vatandaşlar için de aynı şey geçerli... Yine bugün Bakırköy'de bayan çantası satan bir dükkana girdiğimde çantaların üzerindeki TL fiyatları karalayıp Euro üzerinden fiyat koyduklarını gördüm. Demek ki milli paradan kastedilen buymuş derken gerekçesini sorduğumda deriyi Euro ile aldıklarını ve maliyetin her gün arttığını söyledi dükkan sahibi. Sonra her zaman alışveriş yaptığım kasaba uğradım. Etiketleri görünce şaşkınlığımı gizleyemedim. Geçen haftadan bu yana et fiyatları kiloda 3-5 TL kadar artış göstermiş. Kasap ne dese beğenirsiniz: 'Abla artık et altın gibi, anlık değişiyor fiyatlar.' Ben de ona; 'O zaman sarraf terazisi alın çünkü bu fiyatlarla ancak 5-10 gr. satarsınız bu gidişle' demekten kendimi alamadım.
Eve dönünce, akşam haberlerinde Bursa'da bir okulda veli olan bir polis memurunun okul müdiresini ve müdür yardımcısını tabancasıyla nasıl yaraladığını ve okuldaki tüm öğrencilerin ve koşup gelen velilerin nasıl dehşete kapılmış şekilde kaçtıklarını izledim. İlginç bir enstantane de o esnada okul bahçesinde bir grup yetişkinin selfie çekerken kameraman tarafından görüntülenmiş olmasıydı. Öyle bir hale geldik ki, neredeyse deprem olsa o anda kendimizi güvenceye almak yerine selfie çekmeyi düşünebilir bazılarımız, ya da canlı yayın yapmayı. İşte bunlar da memleketimden insan manzaraları...
Ardından internette, kaldırılan TEOG'dan sonra ne olacağı bir türlü netleşemeyen sistemin nitelikli ve niteliksiz okullar listesine rastladım. % 1'lik dilimden öğrenci alan birçok kaliteli Anadolu lisesi niteliksiz okul kapsamına alınmış. Artık sınavla öğrenci almayacaklar. Ama birçok meslek lisesi ve özellikle imam hatip liseleri nitelikli okul olmuş. Yüksek puanlı öğrencilerin oraları tercih etmeleri gerekecek.
Biz bu ülkede nasıl bilim adamı yetiştireceğiz acaba? Nasıl olacak da doktor, mühendis, hukukçu yetiştireceğiz? Sürekli değişen bu sistemlerle olan tek şey eğitim sisteminin niteliksiz hale gelmesi ve dolayısıyla öğrencilerin de hiçbir şey öğrenmeden, en basit temel becerileri bile kazanmadan mezun olmaları. Lise seviyesinde bile daha okuduğunu anlamayan, toplama çıkarma yapamayan öğrenciler var. Bu memleket böyle nereye varacak?
Yoksa burada amaç; artışı durdurulamayan dolar karşısında TL'nin değer kaybını hesaplayabilecek ve sonuçlarını anlayacak kimse kalmaması olabilir mi?
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020