Başbakan Erdoğan Kazakistan’daki Astana Ekonomik Forumu’nda Türkiye ekonomisinin iyi yolda olduğunu tüm dünyaya anlatırken, Türkiye’nin memurları yeterli zam alamadıkları için iş bırakma eylemindeydi.
Forum’da konuşan Sayın Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye’de kişi başı milli geliri 3500 dolardan 10444 dolara çıkardıklarını belirtti.
Ama Türkiye’nin memurları, kişi başı bu kadar gelire sahip oldukları için siyasi iradeye teşekkürlerini ifade etmek üzere sokaklara dökülmemişlerdi.
Hatta memurlar için bu tür kişi başı gelir açıklanması daha büyük bir darbe oluyordu, çünkü milli gelirden alamadıkları payı, ceplerinden hortumlanan meblağı bizzat resmi ağızlardan duymuş oluyorlardı.
4 kişilik bir memur ailesini ele alalım. Başbakanın açıkladığı gelir rakamına göre bu ailenin yıllık bazda geliri 4x10440, yani 41 bin 760 dolar olacaktır. Bu rakamı TL’ye çevirirsek, 77 bin 256 TL yapar. Bugün 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlamaya çalışan bir memurun ortalama maaşı 1600 TL. Bu rakam yıllık bazda 19 bin 200 TL yapar.
Başbakanın açıkladığı kişi başı milli gelire göre bir memurun alması gereken rakamdan bugün gerçekte aldığını çıkardığımızda büyük bir uçurum ortaya çıkmaktadır.
Tam, 58 bin 56 TL’lik büyük bir fark.
Yani bir memur ailesinin cebinden bu kadar bir rakam hortumlanmaktadır.
Üstelik memurun cebine girmeyen bu geliri bir şekilde ceplerine atanların vergi yükü, elde ettiği gelire göre neredeyse yok denecek kadar azken, memurun gelirinden elde edilen vergi ciddi bir yekun teşkil etmektedir. Sakın bu vergi hesaplamasına dolaylı vergileri de ilave etmeyi unutmayın çünkü asıl para buraya gidiyor.
Bu hesaplar dikkate alındığında esasen memurların ilk 6 ay için yüzde 6,5’luk zam talebi çok büyük bir rakam değildir ama her zaman ifade ettiğimiz gibi mevcut siyasi iradenin bu rakamları da verebilmesi asla mümkün değildir.
Siyasilerimiz IMF ve AB aklıyla hareket ettikleri için ülkenin asıl gelirlerinden feragat etmişlerdir. Türkiye yıllardan beri senyoraj gelirini, para basma hakkını kullanmamaktadır, değeri 3 katrilyon doları bulan madenlerini milli menfaatler doğrultusunda değerlendirmemektedir. Bunlar yapılmayınca geriye sadece vergi geliri kalmaktadır o da yetmediği için oluşan açık borçlanma yoluyla temin edilmektedir.
Bugün borçların faizini bile karşılayacak bir bütçeye sahip değiliz, bu sebeple borçların faizinin bir kısmı ödenmekte, geri kalan borcun anaparasına ilave edilmektedir.
Böyle bir ekonomik tabloda elbette ki siyasi iradenin gözünde yüzde 6,5’luk zam bile ulaşılması mümkün olmayan bir dağ gibi gözükecektir. Sayın Başbakan’ın memurların zam talebi için “Yunanistan gibi oluruz” demesinin sebebi de budur.
Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi, memurların talep ettiğinden çok daha fazlasını, kişi başı milli gelire yakın bir rakamı verebilecek tek siyasi irade Prof. Dr. Haydar Baş’ın Genel Başkanı olduğu ve Mili Ekonomi Modeli’ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Çünkü milli gelirin karşılığında senyoraj geliri devreye konulacaktır, madenler, karlı kamu şirketleri devlet-millet ortaklığıyla işletilecektir. Ve bunun neticesi olarak asli gelirlerine sahip olan devlet 4 kişilik memur ailesine şunları verecektir:
Sadece 1 kişinin çalıştığını ve 2 çocuğun da 18 yaşından küçük olduğunu hesaba katalım. Memur en az 4000 lira aylık alacaktır. Ayrıca 500 TL vatandaşlık maaşı alacaktır. Hanımı 500 TL vatandaşlık maaşı, 500 TL de ev hanımı meslek maaşı alacaktır. Çocuklar en az 250 TL devlet bursu alacaklardır. Topladığınız zaman bu memur ailesinin aylık geliri 6000 TL’yi bulmaktadır. Bunlar hayal değil, dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli ile kolaylıkla ulaşılabilecek rakamlardır.
Milli çözümü olan BTP’yi iktidara getirmedikleri müddetçe memurlar, değil 1 gün, 1 yıl greve gitseler yine de istedikleri sonuçlara ulaşamayacaklardır.
Forum’da konuşan Sayın Erdoğan, iktidarları döneminde Türkiye’de kişi başı milli geliri 3500 dolardan 10444 dolara çıkardıklarını belirtti.
Ama Türkiye’nin memurları, kişi başı bu kadar gelire sahip oldukları için siyasi iradeye teşekkürlerini ifade etmek üzere sokaklara dökülmemişlerdi.
Hatta memurlar için bu tür kişi başı gelir açıklanması daha büyük bir darbe oluyordu, çünkü milli gelirden alamadıkları payı, ceplerinden hortumlanan meblağı bizzat resmi ağızlardan duymuş oluyorlardı.
4 kişilik bir memur ailesini ele alalım. Başbakanın açıkladığı gelir rakamına göre bu ailenin yıllık bazda geliri 4x10440, yani 41 bin 760 dolar olacaktır. Bu rakamı TL’ye çevirirsek, 77 bin 256 TL yapar. Bugün 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlamaya çalışan bir memurun ortalama maaşı 1600 TL. Bu rakam yıllık bazda 19 bin 200 TL yapar.
Başbakanın açıkladığı kişi başı milli gelire göre bir memurun alması gereken rakamdan bugün gerçekte aldığını çıkardığımızda büyük bir uçurum ortaya çıkmaktadır.
Tam, 58 bin 56 TL’lik büyük bir fark.
Yani bir memur ailesinin cebinden bu kadar bir rakam hortumlanmaktadır.
Üstelik memurun cebine girmeyen bu geliri bir şekilde ceplerine atanların vergi yükü, elde ettiği gelire göre neredeyse yok denecek kadar azken, memurun gelirinden elde edilen vergi ciddi bir yekun teşkil etmektedir. Sakın bu vergi hesaplamasına dolaylı vergileri de ilave etmeyi unutmayın çünkü asıl para buraya gidiyor.
Bu hesaplar dikkate alındığında esasen memurların ilk 6 ay için yüzde 6,5’luk zam talebi çok büyük bir rakam değildir ama her zaman ifade ettiğimiz gibi mevcut siyasi iradenin bu rakamları da verebilmesi asla mümkün değildir.
Siyasilerimiz IMF ve AB aklıyla hareket ettikleri için ülkenin asıl gelirlerinden feragat etmişlerdir. Türkiye yıllardan beri senyoraj gelirini, para basma hakkını kullanmamaktadır, değeri 3 katrilyon doları bulan madenlerini milli menfaatler doğrultusunda değerlendirmemektedir. Bunlar yapılmayınca geriye sadece vergi geliri kalmaktadır o da yetmediği için oluşan açık borçlanma yoluyla temin edilmektedir.
Bugün borçların faizini bile karşılayacak bir bütçeye sahip değiliz, bu sebeple borçların faizinin bir kısmı ödenmekte, geri kalan borcun anaparasına ilave edilmektedir.
Böyle bir ekonomik tabloda elbette ki siyasi iradenin gözünde yüzde 6,5’luk zam bile ulaşılması mümkün olmayan bir dağ gibi gözükecektir. Sayın Başbakan’ın memurların zam talebi için “Yunanistan gibi oluruz” demesinin sebebi de budur.
Daha önceki yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi, memurların talep ettiğinden çok daha fazlasını, kişi başı milli gelire yakın bir rakamı verebilecek tek siyasi irade Prof. Dr. Haydar Baş’ın Genel Başkanı olduğu ve Mili Ekonomi Modeli’ni parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Çünkü milli gelirin karşılığında senyoraj geliri devreye konulacaktır, madenler, karlı kamu şirketleri devlet-millet ortaklığıyla işletilecektir. Ve bunun neticesi olarak asli gelirlerine sahip olan devlet 4 kişilik memur ailesine şunları verecektir:
Sadece 1 kişinin çalıştığını ve 2 çocuğun da 18 yaşından küçük olduğunu hesaba katalım. Memur en az 4000 lira aylık alacaktır. Ayrıca 500 TL vatandaşlık maaşı alacaktır. Hanımı 500 TL vatandaşlık maaşı, 500 TL de ev hanımı meslek maaşı alacaktır. Çocuklar en az 250 TL devlet bursu alacaklardır. Topladığınız zaman bu memur ailesinin aylık geliri 6000 TL’yi bulmaktadır. Bunlar hayal değil, dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli ile kolaylıkla ulaşılabilecek rakamlardır.
Milli çözümü olan BTP’yi iktidara getirmedikleri müddetçe memurlar, değil 1 gün, 1 yıl greve gitseler yine de istedikleri sonuçlara ulaşamayacaklardır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024