Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir haftalık borç verme faiz oranını yüzde 24'ten yüzde 19.75'e indirdi.
Gerekçesinde; ''...Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde enflasyon işlenmemiş gıda ve enerji fiyatlarındaki yavaşlamanın da katkısıyla belirgin bir düşüş sergilemiştir. İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkileri enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Nisan Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin bir miktar altında kalabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 425 baz puan indirilmesine karar vermiştir...'' ifadeleri kullanıldı.
Bankaları yüzde 24'ten fonlayan TCMB, artık yüzde 19.75'ten fonlayacak. Politika faizinin yüzde 24'ten 19.75'e indirilmesiyle, yüzde 8.29 seviyesindeki reel faiz (enflasyondan arındırılmış) yüzde 3.96 seviyesine çekilmiş oldu.
Mayıs 2013'te FED'in parasal sıkılaştırma kararından itibaren 6 yıl aradan sonra ilk defa faiz indirimine şahit oluyoruz. Yıl sonu enflasyon tahminlerine (yüzde 12-13) bağlı olarak 200-300 baz puan daha indirim ufukta, tabii ki yurt dışı pozisyonlar, jeopolitik gelişmeler yolunda gider ve bozulmalar olmazsa.
Merkez Bankası'nın kararı sonrası, dolar 5.76'yı gördükten sonra 5.69 seviyesine indi. BİST100 günü 1.37 düşüşle 102.044 seviyesinden kapattı. Piyasalar bu değişimi önceden satın almış olduğu için değerlerde önemli bir değişiklik yaşanmadı.
Sevinmeli miyiz?
12 Ağustos kur krizinden itibaren doların 7.21 Liraya fırlaması, kredi faizlerinin yüzde 40 üzerine çıkmasıyla başlayan soygun, yelkenleri şişire şişire hane halkını soymaya devam ediyor. Trump'ın tweetiyle başlayan rallide, 1.000 dolarını 7.21'den liraya çevirip yüzde 40'tan faize yatıranlar, ulaştıkları 10.094 Lira ile bir yılsonunda 5.70'ten 1.770 dolar alacak, evlerine dönecekler. Yılda yüzde 77 kazanç, müthiş…
Kur ve faizlerdeki gevşemeye rağmen, dolar bir yıldır yaklaşık 5.70 seviyesinde sabitlenmiş gibi seyrediyor. Dolayısıyla, liraya verilen yüzde 28-32 kredi faizinin aynı zamanda dolara verilmekte olduğunu gören var mı?
Dolara yüzde 28-32 faizi hangi ekonomi kaldırabilir?
Şirketlerin kredi talebinin gerilediği, kârlılığın dip yaptığı, mevduatın gideceği yerin olmadığı, faizlerin en cazip getiriyi temin eden enstrüman olmaya devam ettiği ortamda, halka yüklenen fahiş faizlerin müsebbibi iktidarın, faturayı eski TCMB başkanına kesme girişimi güldürdü.
Faiz ile kavga eden iktidar tiyatrosunda, ülkenin Müslüman'ca (!) soyulmasının fotoğrafı çok net.
Reel faizin yüzde 8.29'dan yüzde 3.96'ya inmesini sevinçle karşılayan iktidar davulcularına Amerika'daki yüzde 2.07 Avrupa'daki yüzde eksi -0.40 faizleri, bir de en yüksek reel faizi veren Ukrayna ve Meksika ile dünya liderliğini paylaştığımızı hatırlatalım.
Bu durum kamuoyu tarafından takdirle karşılanırken ödenen bedeli hesap eden var mı?
Bir tarafta tefeciler bayram ederken, ötede bedeli ödeyen faiz yükü altında inim inim inleyen kredi borçluları.
Kapitalizmin insafsız acımasız yüzü bu.
Ülkem soyulurken, menfaatçi iktidarın ve bir avuç tefecinin azgın hırsını anlıyorum da; Baş Hoca'dan başka akademisyen, STK ve iş çevresinden erdem sahibi hiç kimsenin çıkmayışına isyan ediyorum.
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020