Milli eğitimde bozgun ve panik

Türkiye'de Milli Eğitim

tepetaklak gidiyor

Türkiye' de milli eğitime, alınan sonuçlar penceresinden bakılınca, görülen manzara hiç de iç açıcı değildir. Çünkü Milli Eğitimimiz önceki yıllara göre, açıkça geri gitmektedir! Çöküşe doğru adım adım yaklaşmaktadır.

Üniversiteye girme sınav sonuçlarındaki başarı nispeti, yıldan yıla gittikçe düşmektedir. Kısacası eğitim yönünden Türkiye bir nevi gerilemektedir.

Öte yandan, gençlerimizin yetişmeleri ve dünyayla rekabetimiz, ancak ve ancak iyi yetişen nesillerimize bağlı olacaktır. Kısa geleceğimizde Türkiye'nin tüm idari sistemleri onların eline geçecektir. Gençlerin iyi yetişmesi bir ülke için var veya yok olma meselesidir. Maalesef bu yönden Türkiye gittikçe daha kötüye doğru sürüklenmek üzeredir. Bundan da kötüsü: Bazı idarecilerimizin yeterince bu vehametin farkında olmamalarıdır.

Alınan sınav

sonuçlarının kısa özeti

1 - Her yıl olduğu gibi bu yıl da üniversite sınav sonuçları açıklandı. Bu yıl da sonuçlar adeta şok etkisi yaptı. Çünkü genel değerlendirmelerde "0" puanda kalanlar, tam 32.000 kişiyi buldu. Geçen yıl "0" puan alanların sayısı 26.000 civarındaydı. Ondan önceki (2002'de) ise "0" puan alanlar sadece 8.000 kadardı. Liseyi bu yıl bitirenlerin başarı oranı sadece % 47.9'da kalmıştır. Demek ki milli eğitimimiz geri vitese takmış "Eksilere doğru" gitmektedir.

2 - Bu yıl üniversite sınavlarına geçen yıla göre, yaklaşık olarak 300.000 fazla öğrenci girdi. Genel sayı 1.786.000 kadardı. Bu sene öğrenciler arasından 160 puan ve üstünü kazananların sayısı 1.362 .000 kadardır. Yine aralarından 977.380 aday da 180 puan alarak lisans programlarını tercih etme hakkına sahip oldu. Sınavlara 1143 engelli aday da katıldı ve aralarından 817'si 160 puanın üstünde sonuç aldı. Yine bunlardan 574'ü 185 puanın üstüne de çıkmayı başardı.

3 - Bu yılki sınavlara soru hazırlayan ekip de değişmiş oldu. Böylece adeta alışılagelen "şablon sorular" da değiştirilmişti. Öğrencilerin başarısızlıklarında bu değişik soru şekilleri de rol oynamış olabilir. Demek ki bazı dershaneler öğrencilere, bu yıl neredeyse "Tiyo" şeklini alabilecek "Yönlendirme" veremediler.

4 - Liselerde de oldukça farklı bölge sonuçları alınmış bulunmaktadır. Bazı liselerin, yerleşim bölgelerine göre beklenenden çok daha başarılı almasını, diğer taraftan, yüksek beklentili olanların daha düşük puan almasını, milli eğitim müdürlerinden eğitimcilerine kadar, öğrencilerin motivasyonundan velilerine kadar, olan bölgelerdeki sınavlara ve eğitime olan bakış açılarında ve ciddiyetlerinde aramak ve bulmak gerekir. Sınava hazırlanma konusu da oldukça ilginçtir. Bazı öğrenciler kendi başlarına planlama yaparlar ve onu takip ederek sonuca varmaktadır. Bazıları ise ekip halinde hazırlanmayı tercih etmektedir. Bu tür hazırlıkları olan Okullar Okul Müdürlerinden ve Öğretmenlerinden öğrencilerine kadar, Mazbut-İnançlı ve azimli olanlar, adeta bir işbirliği yaparak toplu şekilde sınavlara hazırlanmayı tercih ederler. Müfredatlar daha ciddi tutulmakta ve bu durumda, okul aile birlikleri ile hoca ile öğrenciler adeta bütünleşmektedir. Bu bölgeler de, öğrenciler topluca çok daha iyi sonuçlara varmaktadır. Bu şehirlerde veya vilayet merkezlerinde ise güzel ve sürpriz sonuçlar alınmaktadır.

5 - Öte taraftan sınavların genel seviyesinde de küçülme izlenmektedir. Mesela matematikteki 10 üzerinden başarı oranı 7-8 seviyesinde kalması da bir nevi bu düşüşü ifade etmektedir.

6 - Türkiye'de üniversite önünde büyük yığılmalar olmaktadır. Yıldan yıla bu yığılmalar gittikçe artmaktadır. Mesela geçen yıldan bu yıla kadar, sınavlara giren öğrenci sayısı 300 bin kadar artmış bulunmaktadır.