'Milli Ekonomi Modeli'nin temellerini Atatürk attı'

BTP Genel Başkanı Üstad Prof. Dr. Haydar Baş "Hoş Geldin Atatürk" kitabının imza töreninde şöyle seslendi: 
"Atatürk gerçek bir lider.. O sadece bir iş yapmamış. Milli mücadeleyi vermiş milletin karnını doyurmuş. Milli Ekonomi Modeli'nin temellerini o gün atmış. Yerli malı, yurdun malı herkes onu kullanmalı? Onu o gün geliştirmiş. Ziraatta, sanatta her şeyde müthiş bir hareketlilik başlamış. Çiftçiye avans vermiş, üretime teşvik etmiş. Bendeniz Milli Ekonomi Modelini izah ederken bilhassa tarım ürünlerine mukabil yüzde 50 avans vereceğim derdim. Buradan hareketle bunu söylerdim. Yani beni bu konuda irşad eden merhum Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sonunda onun görüşleri üzerine Milli Ekonomi Modelimi bina ettim. Şimdi modelim dünyanın 4 milyar insanı tarafından uygulanıyor. Yani bunun temelini atan Atatürk'tür." 
Cennetmekân Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise İzmir'de 17 Şubat 1923'te Türkiye İktisat Kongresi toplayarak özetle şöyle seslendi: "Yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır? Zamanımız tamamen ekonomi devresinden başka bir şey değildir? Siyasal zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, meydana gelen zaferler kalıcı olamaz!"
"Artık, biz fakirler memleketi değil, zenginler memleketi olacağız.", "Kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup olmuştur. Çünkü kılıç tutan el zamanla güçsüzleşir, saban tutan el ise güçlenir.", "Ekonomi her şeydir; milletlerin, devletlerin yükseliş ve çöküş nedenleri iyice araştırılacak olursa, bunun en başta ekonomik nedenlere dayandığı görülür. Asrımız ekonomi (iktisat) asrıdır. Bu çağda ekonomiye gereken önemi mutlaka vermeliyiz. Kalkınmamızın, ilerlememizin temel şartı budur, iktisadi hayatı canlandırmaktır. Türk'e ev ve barınak olan her yer, sağlığın, temizliğin, güzelliğin, modern kültürün örneği olacaktır. Türk ülkesi içinde köylere varıncaya kadar küçük büyük bütün illerimizde gelişme ve bayındırlık çalışmalarının sürdürülmesi önde gelen amaçlarımızdandır." 
Mustafa Kemal Atatürk kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti'nin mutlu ve müreffeh olması için gereken her adımı atmış, ülkeyi bayındır bir hale getirerek; tüm milleti zengin kılmak istemiştir. Maalesef ömrü vefa etmemiş ve ruhlarında kölelik olanlar vefatından sonra son hızla mandacılığa soyunmuşlar ve gelinen Türkiye fotoğrafı ortadadır sevgili okurlar. Ülke kurtuluş savaşı yıllarının daha ağır koşulları altında kuşatılmış bir durumda. Bulunamayan lanet olası asgari ücrete mahkûm yüzü gülmeyen bir Türk halkı var bugün. Her türlü ahlaksızlık diz boyu yaşanmaktadır. Helal haram karışmış, zina serbestleşmiş, domuz etleri raflarda, faiz alınıp verilen meşru bir meta halinde? Ülke tufan gününden yaman günler yaşamakta?
Tek kurtuluş ümidi olarak bugün 4 milyar insanın uyguladığı "Milli Ekonomi Modeli" ayan beyan ortada iken milletimiz hala daha kör inadı bırakmamakta, güneşe sırtını dönmüş güneş aramaktadır.
Hal böyle olunca da milletimiz zengin toprakların fakir bekçiliğine devam etmektedir. Oysa milletimizin zengin ve müreffeh olması hemen yanıbaşında, bir adım ötesinde. Nasipten öte bir şey yok diyoruz ve milletimize acıyor acıyoruz?
Allah akıl, izan, anlayış, feraset ve gerçek iman nasip eylesin diyoruz?