logo
20 NİSAN 2024

Milli siyaset kurumu

27.09.2020 00:00:00

Bir vakte kadar dünya siyaset tarihi, liderlerin almış olduğu (iyi veya kötü) karar ve eylemlerin neticesi ile yazılmış, her liderin başlatmış olduğu olgunun mutlaka bir sonu olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'e kadar bu düzen böyle devam etmiştir. "Mustafa Kemal, İngilizleri yeninceye kadar Tanrıyı da İngiliz zannediyordum." (Mahatma Gandi).

Gazi Mustafa Kemal Atatürk devrimci kişiliği, ilke ve inkılapları ile kıyamet sabahına kadar var olacak olan son Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti'nin genetiğini analiz etmiş ve kendinden sonra gerçek manada emaneti devralacak siyaset nesline sıratı müstakim gibi dosdoğru bir yolun formülünü yazarak bu dünyadan göçmüştür: Cumhuriyetçilik + Milliyetçilik + Halkçılık + Devletçilik + Laiklik + İnkılâpçılık= Tam Bağımsızlık.

Tam bağımsızlık nedir?

Gazi'nin yazmış olduğu bu formülün sonucunda kazanılan 'tam bağımsızlığı' anlamak, mahrumiyetinin getireceği mağduriyetleri iyi bilmek ve analiz etmek, milli siyaset kurumunun her mensubunun bilhassa bilmesi gereken, meselenin özüdür.

Tam bağımsızlık; bireyin, milletin ve devletin bağımsızlığı olmak üzere birbirini tamamlayan üç temel sebepten oluşur. Bireyin tam bağımsızlığı; kendi öz vatanında, insanlık onuru ile yaşayabilmesidir. 

Örneğin; bekârın evlenebilmesi, işsizin iş, evsizin ev bulabilmesi, eğitim ve öğretim hakkının, sağlık hakkının, din ve vicdan özgürlüğünün, gelir ve adalet eşitliğinin her bireye eşit olarak verilebilmesidir.

"Türk'ün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksektir. Böyle bir ulus, tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir." (Gazi Mustafa Kemal Atatürk).

Milletin tam bağımsızlığı; tarihinden gelen her türlü toplumsal gelenek ve göreneklerinin çağın her türlü ilerlemesine paralel olarak yeni nesillere, çağın her türlü gereksinime uygun ama aslını da muhafaza edebilmek şartı ile devredebilme imkân ve kabiliyetini kendinde bulabilmesidir.

"İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması. Bu iki meziyetin yanında hem erkeği hem kadını şereflendiren bir meziyet vardır. İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak. İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır. Bundan dolayıdır ki Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler." (Napolyon).

Devletlerin bağımsızlığı ise milletinin her türlü ihtiyacını borçlanmadan karşılayabilmesi, dünya devletleri ile her türlü münasebetinde gerek siyasi gerek ekonomik dik bir duruş ortaya koyabilmesidir.

"Başka milletlerin aksine olarak Türklerde halkı besleyen, giydiren ve harçlığını veren Hakan/Devlettir." (Leon Cahun).

Milli siyaset kurumu nedir?

O halde binlerce yıllık bu kültür, ahlak ve siyaset kültürünün bu çağdan itibaren artık sistemleştirilmesi, kurumsallaştırılması elzemdir.

Bugün ülkemizde ve dünyada siyasetin; sağ-sol-demokrat-dindar-milliyetçi gibi suni söylem, eylem veya ideolojilere mecbur ve mahkûm bırakıldığına şahit oluyoruz. Böylece insan ile temel hak ve hürriyetlerinin arası açılmış, insan mağdur bırakılmıştır.

Milli siyaset kurumu, yukarıda Atatürk'ün yazmış olduğu formülün özünde Hakkı, Hak için halkı, halk için bireyi muhatap alan kurumdur. Burada muhatap almaktan maksat, bireyi halka, halkı Hakka muhatap kılmak üzere; tanımak, eğitmek, öğretmek, dinlemek, anlamak, önem vermek ve özen göstermektir. Tüm bu madde ve mana için gerekli olan zamanı ve mekânı müsait hale getirecek ilmi, fikri ve fiili ortaya koymaktır. 

Milli siyaset kurumu, milli ve manevi her türlü varlığımızı baki kılacak, amaç ve mücadelenin insan merkezli ama kabiliyetine göre ve fakat liyakat esası ile görevlendirilmiş insandan teşekkül edecek, mücerret değil müşahhas bir tarz, usul, kural ve kaidelerin ortaya konulduğu bir yapıdır, teşkilattır.

Tıpkı insan vücudunun anatomik yapısındaki hücreler gibi milli siyaset kurumunda da her insan yapının bir hücresidir. Aynı derecede kıymeti haizdir. Nasıl ki her hücrenin vücutta içerisinde bir zekâ ve kabiliyeti yönünden bir önemi ve gerekliliği var ise her insanın, duygu ve düşüncesinin de milli siyaset kurumu içerisinde bir yeri, önemi ve gerekliliği, bulunması gereken bir yeri ve zamanı vardır. 

Milli siyaset kurumu her insanın duygu ve düşüncesini kendi veri sisteminde analiz ederek en uygun zaman ve mekânda muhatap alır. Böylece kişinin sisteme olan güveni her daim tazelenirken, sisteme olan aidiyet duygusu da her geçen an artmaya devam eder.

X,Y,Z fark etmez hangi kuşaktan olursa olsun insan, Hz. İnsan'dır.

Şüphesiz her insan için en önemlisi duygu ve düşüncelerine muhatap bulabilmektir. Bir vakte kadar takdir edilmek, ikaz edilmek, irşat edilmek bir vakitten sonra ise takdir etmek, ikaz etmek ve irşad etmek insan doğasının temel gereksinimleridir.

Bugün insanımız kendinden olmayan kapitalist-emperyalist sistemin siyaset sarmalı içerisinde kendine muhatap bulamadığı gibi kendi de birilerine muhatap olmamakta veya olamamaktadır!

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın belki milli siyaset kurumunu ifade eden veciz bir ifadesi vardı: "Devletler namaz kılmaz, devletler oruç tutmaz, devletler hacca gitmez! Çünkü devlet bir insan değil, bir sistemdir! Devleti de bir insan yönetmez. Devleti bir irade yönetir."

Merhum Hocamın burada bahsettiği iradeyi vücuda getirecek, 10 bin yıllık Türk kültürünü ve bin 400 yıllık İslam ahlakını genlerinde taptaze yaşayacak ve yaşatacak, Atatürk'ün izinde ama bıraktığı yerden, bayrağı devralacak, Üstadın kendine miras bıraktığı gönül, ahlak, ilim, akıl ile birlik ve beraberliğin her türlü fiilini icra edebilecek, milli siyaset kurumuna can verecek, kan verecek teşkilatı kurmak görevi, merhum Hocamın yetiştirmiş olduğu bu güzide gençliğe düşmektedir.

Çözüm; ilmen, fikren, fiilen siyaset!

 
Mustafa Doğan / diğer yazıları
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
İstanbulspor küme düştü
Karagümrük son saniye penaltısıyla kazandı
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.