Ahmet Orak gönderdi.
Bir Hıristiyan misyoner, Afrika'da olanca gücüyle çalışıyor, zencileri dinine uydurmaya çalışıyordu.
Bir gün yine bir zenciyi kutsal su(!) ile vaftiz etti ve dedi ki: "Bundan sonra senin adın Blika değil, John. Cuma günleri kırmızı et yemeyeceksin, sadece balık yiyeceksin. Anladın mı?"
"Evet anladım", diye cevapladı kara derili adam. O haftanın cuma günü, misyoner, vaftiz yaptığı zenciyi kulübesinin önünde kızarmış bir koyun budunu kemirirken buldu.
Öfkeyle bağırmaya başladı: "Ben sana cuma günleri et değil balık yiyeceksin demedim mi?"
"Evet, dediniz" diye cevapladı zenci ve devam etti: "Ama ben bu koyun budunu bir güzel yıkadım ve ona: "Bundan sonra senin adın koyun değil, balık olacak!" dedim.
Neler oluyor hayatta...
Sevgili Tolga Gölelçin kardeşimden geldi.
Yaşadığımız hayatta neler neler oluyor da haberimiz yok.
İşte, insanı hayrete düşürecek bu tip olaylardan biri.
Lütfen okuyun ve okutun.
Bir arkadaşın iş arkadaşlarından biri sinemaya gider, yerine oturur ve bir şeyin battığını fark eder.
Kalkıp baktığında, batan şeyin, ucuna bir not iliştirilmiş bir iğne olduğunu görür.
Notta "gerçek dünyaya hoşgeldin, artık AIDS'lisin!" yazılıdır.
Doktorlar iğneyi test eder ve AIDS virüsü taşıdığı ortaya çıkar.
Sinamaya gidecekseniz, en güvenli yollardan biri, henüz ışıklar yanıyorken oturacağınız yeri iyice kontrol etmek!!!
Çoğumuz kendimizi koltuğa bırakırız sadece. Aşağıdaki bilgi (11.02.2000) Polis Departmanı'nın tüm çalışanlarına e-mail aracılığıyla ulaştırılmıştır.
Jetonlu telefonlar madde bağımlıları artık kullanılmış iğnelerini jetonlu telefonların jeton iade holüne yerleştiriyorlar.
Jetonu geri almak ya da unutulmuş jeton var midiye bakmak isteyen insanlar ellerini buraya atınca da iğne batıyor.
Ve hepatit, AIDS ve benzer hastalıklar bulaşıyor.
Bu mesaj herkesi bu tehlikeden haberdar etmek için gönderilmiştir.
DIKKAT EDIN! Bir jeton için değmez! Bu bilgi doğrudan telefon şirketi çalışanlarından alınmıştır. Lütfen aileniz ve ulaşabildiğiniz herkese ulaştırın!!!
Bu haber sadece
HaberTurka'da var
Avustralya'da faaliyette bulunan 'Catch the Fire' adlı radikal Hıristiyan grubun üyesi Papaz Danny Nalliah yine Müslümanlara saldırdı. Radikal Hıristiyan gruplardan "Catch the Fire"ın önde gelen isimlerinden Papaz Nalliah, parlamentoda Müslüman kökenli üye olmasının Avustralya için doğru bir iş olmadığını öne sürdü. 2002 yılında yayınladığı bir bildiride ve üyesi olduğu "Catch the Fire" grubunun internet sitesinde Müslümanlara hakaret ettiği ve küçümsediği iddiasıyla Victoria İslam Konseyi tarafından hakkında Victorian Civil and Administrative Tribunal'da dava açılan Danny Nalliah, Müslüman karşıtı tutumunu son duruşmada da sürdürdü. Batılı devletler aleyhine casusluk yapmakla suçladığı Müslümanlara güvenilmeyeceğini ifade eden Nalliah, bu nedenle parlamentoda Müslüman üye bulunmasının Avustralya için kötü bir durum olduğunu belirterek, Müslümanların parlamentoya sızmalarının önlenmesini istedi. "Cath the Fire" grubunun, İslam tehlikesini ön plana çıkarmayı kendisine yardım toplama yöntemi olarak kullandığı iddiasını da reddeden Nalliah, grup olarak gözetim evlerinden serbest bırakılan Müslümanlara barınma olanakları sağladıklarını öne sürdü.
Bir Hıristiyan misyoner, Afrika'da olanca gücüyle çalışıyor, zencileri dinine uydurmaya çalışıyordu.
Bir gün yine bir zenciyi kutsal su(!) ile vaftiz etti ve dedi ki: "Bundan sonra senin adın Blika değil, John. Cuma günleri kırmızı et yemeyeceksin, sadece balık yiyeceksin. Anladın mı?"
"Evet anladım", diye cevapladı kara derili adam. O haftanın cuma günü, misyoner, vaftiz yaptığı zenciyi kulübesinin önünde kızarmış bir koyun budunu kemirirken buldu.
Öfkeyle bağırmaya başladı: "Ben sana cuma günleri et değil balık yiyeceksin demedim mi?"
"Evet, dediniz" diye cevapladı zenci ve devam etti: "Ama ben bu koyun budunu bir güzel yıkadım ve ona: "Bundan sonra senin adın koyun değil, balık olacak!" dedim.
Neler oluyor hayatta...
Sevgili Tolga Gölelçin kardeşimden geldi.
Yaşadığımız hayatta neler neler oluyor da haberimiz yok.
İşte, insanı hayrete düşürecek bu tip olaylardan biri.
Lütfen okuyun ve okutun.
Bir arkadaşın iş arkadaşlarından biri sinemaya gider, yerine oturur ve bir şeyin battığını fark eder.
Kalkıp baktığında, batan şeyin, ucuna bir not iliştirilmiş bir iğne olduğunu görür.
Notta "gerçek dünyaya hoşgeldin, artık AIDS'lisin!" yazılıdır.
Doktorlar iğneyi test eder ve AIDS virüsü taşıdığı ortaya çıkar.
Sinamaya gidecekseniz, en güvenli yollardan biri, henüz ışıklar yanıyorken oturacağınız yeri iyice kontrol etmek!!!
Çoğumuz kendimizi koltuğa bırakırız sadece. Aşağıdaki bilgi (11.02.2000) Polis Departmanı'nın tüm çalışanlarına e-mail aracılığıyla ulaştırılmıştır.
Jetonlu telefonlar madde bağımlıları artık kullanılmış iğnelerini jetonlu telefonların jeton iade holüne yerleştiriyorlar.
Jetonu geri almak ya da unutulmuş jeton var midiye bakmak isteyen insanlar ellerini buraya atınca da iğne batıyor.
Ve hepatit, AIDS ve benzer hastalıklar bulaşıyor.
Bu mesaj herkesi bu tehlikeden haberdar etmek için gönderilmiştir.
DIKKAT EDIN! Bir jeton için değmez! Bu bilgi doğrudan telefon şirketi çalışanlarından alınmıştır. Lütfen aileniz ve ulaşabildiğiniz herkese ulaştırın!!!
Bu haber sadece
HaberTurka'da var
Avustralya'da faaliyette bulunan 'Catch the Fire' adlı radikal Hıristiyan grubun üyesi Papaz Danny Nalliah yine Müslümanlara saldırdı. Radikal Hıristiyan gruplardan "Catch the Fire"ın önde gelen isimlerinden Papaz Nalliah, parlamentoda Müslüman kökenli üye olmasının Avustralya için doğru bir iş olmadığını öne sürdü. 2002 yılında yayınladığı bir bildiride ve üyesi olduğu "Catch the Fire" grubunun internet sitesinde Müslümanlara hakaret ettiği ve küçümsediği iddiasıyla Victoria İslam Konseyi tarafından hakkında Victorian Civil and Administrative Tribunal'da dava açılan Danny Nalliah, Müslüman karşıtı tutumunu son duruşmada da sürdürdü. Batılı devletler aleyhine casusluk yapmakla suçladığı Müslümanlara güvenilmeyeceğini ifade eden Nalliah, bu nedenle parlamentoda Müslüman üye bulunmasının Avustralya için kötü bir durum olduğunu belirterek, Müslümanların parlamentoya sızmalarının önlenmesini istedi. "Cath the Fire" grubunun, İslam tehlikesini ön plana çıkarmayı kendisine yardım toplama yöntemi olarak kullandığı iddiasını da reddeden Nalliah, grup olarak gözetim evlerinden serbest bırakılan Müslümanlara barınma olanakları sağladıklarını öne sürdü.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024