Muaviye, deve ve saray

Tüm hayatı fitne, fesat ve hile olan mel'un Muaviye münafıklıkta eşsiz bir markadır. İslam öncesi ve İslam sonrası hayatı hep "hile ile kazanmak" tan ibaretti. Hayatı incelendiğinde; en büyük din bozguncusu olduğu ve tüm hayatı boyunca İslam'dan intikam aldığı delillerle görülecektir.

Gelin şimdi Zalim Muaviye zamanında yaşanan birkaç olayı hatırlayalım:

Bir gün Hz. Ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu Kufe'den, bir Arap, devesiyle Şam'a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış:

- "Ver o dişi deveyi bana!" demiş. 

Tartışma büyümüş, Kufe'den gelen adam:

- "Bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar.

Konu Muaviye'ye yansımış.

Halk meydanda toplanmış... 

Muaviye, Kufe'den gelenle Şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:

- "Bu dişi deve Şamlınındır!"

Sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:

"- Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?"

Cemaat hep birlikte bağırmış:

"- Şamlınındır!"

Kufe'li şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:

"- Ey Kufe'li, dinle! Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. Ama sen Kufe'ye dönünce gördüklerini Ali'ye anlat ve de ki: 'Ey Ali, Muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! Ayağını denk al!'"

* * *

Halife Ömer günlerden bir gün Şam'a gelir. Ancak, saray başta olmak üzere gördükleri karşısında nutku tutulur, çıldırır ve öyle bir öfkelenir ki; yerden avuçladığı toprağı zalim Muaviye'nin suratına atar ve sorar: 

"Bu ne debdebe, bu ne dünya hırsı?..

Sen ümmetin kisrası mı oldun?"

Muaviye'nin cevabı tam manası ile kurnazlığın zirvesiydi: "Ya Ömer, burası Şam… Hemen bitişiğimiz Bizans toprakları... Düşmana karşı çok güçlü olmamız lazım... Bizden ürkmeli düşman... Sarayı bunun için yaptım."

* * *

Ebu Zer...

İlk Müslümanlardan…

Hz. Peygamber Muhammed Mustafa (s.a.a) Ebu Zer için şöyle demişti: "Gök kubbenin altında ve yeryüzünün üstünde Ebu Zer'den daha doğru sözlü kimse yoktur."

Ebu Zer, Halife Osman zamanındaki yolsuzluklara karşı çıkınca 80 küsur yaşına rağmen Şam'a sürülmüştü. Şam'da da toplumsal olaylar karşısında tepkilerini dile getirmeden duramaz…

Zalim Muaviye'nin yaptırdığı saray karşısında ona hitaben: "Ey Muaviye! Eğer sen bu sarayı halkın parasıyla yapmışsan, ihanettir ve kul hakkıdır eğer kendi paranla yapmışsan da israftır!" 

Ve Ebu Zer Hazretleri Şam'dan da kovulur ve sürülür…