Münafıklar kimlerdi, sayıları kaçtı, itikatları ne idi? Münafıklar belirli bir kabilenden miydi? Münafıklar nefislerine mi, yoksa birbirlerine tabi oluyorlardı? Benzeri birçok soru aklımıza geliyor.
Münafıklık, ikiyüzlülük, içinin başka dışının başka gözükmesi, inanmadığı halde inanıyor gibi gözükmek, dilini inanıyor gibi eğip bükmek, savaşta Müslümanların safında durur gibi gözüküp sudan sebeplerle savaşın en hararetli kırılma noktasında meydandan çekilip Müslümanları yalnız bırakma, barışta sanki toplumun rehber şahsiyeti gibi insanlara iyilik, ağır ağabeylik yapmak.
Münafıklık ilk başta Medine-i Münevvere'de ortaya çıkmıştır. İnanan iman edenle, inkâr eden kâfir arasında üçüncü bir insan tipi olarak ortaya çıkmıştır.
Münafıkların sayısı belli değildi. Uhud'da cepheyi terk edip gidenlerin sayısı ashabın üçte biri kadardı. Yani yaklaşık 300 münafık, daha hicretin üçüncü yılında. (Bununla birlikte Uhud gazvesinde cepheyi terk eden Abdullah b. Übeyy ve yandaşları, Hamrâu'l-Esed gazvesine katılmak istediklerinde Peygamber Efendimiz onlara izin vermemiştir.)
Münafıklar Allah'a iman etmiyorlardı. Onların iman ettik dedikleri güç, otorite, iktidardı. Münafıklar yalnız Evs ve Hazreçli veya birilerinin dediği gibi yalnız Yahudiler değillerdi, her ırktan her kabileden Ensar'dan veya Muhacirden, sahabe olarak isimlendirilen ve bilinen insanlardı.
Münafıkların ilk görüldüğü yerin Medine'de Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ashabının arasında olduğunu unutmayalım.
Münafıklar ashabın içinden olan, konuşurken Allah'tan, Peygamber'den, dinden, kitaptan konuşan insanlar olduğunu unutmayalım.
Kur'an-ı Kerim'de, Müslüman ve Kâfir toplulukların özellikleri, sıfatları bildirilmiş, isimleri zikredilmiştir. Kur'an-ı Kerim, Münafıkların özelliklerini, sıfatlarını bizlere bildirdiği halde kimlerin Münafık olduğu hiçbir zaman isimleriyle zikretmemiştir. Nüzul sebeplerine bakıldığında ortaya çıkan isimlerle, bu Münafık ashabın, kimler olduğu anlaşılmıştır.
Sahabe denilen Peygamber Efendimizin (s.a.a.) arkadaşı ismiyle anılan bu zümrenin içinde yer alan Münafıkları, Efendimiz (s.a.a.) görüyor, onlarla konuşuyor, onların Münafık olduklarını bildiği halde onları ne dışlıyor, ne de onları bildiğini onlara hissettiriyordu.
Huzeyfe bin Yeman (r.a.) isimlerini bildiği Münafıkları hiçbir zaman deşifre etmedi. Münafıklar Peygamber Efendimizin (s.a.a.) arkasından onunla alay ediyorlarken kendilerini ashaptan ilan ediyorlardı. Uhud gazvesinde Peygamber'in ordusundan ayrılan 300 Münafık kendilerini haklı görüyorlardı. Beni Mustalik gazvesinde bulunan ashabın içindekilerden bir bölümü münafıktı. Tebük gazvesinden dönerken aynı ordunun içindeki Münafıklar Peygamber Efendimize suikast planlamışlardı. İşte ashaptan gözüken Münafıklar, inananlara daha nice sıkıntılar çıkarmışlardı.
Münafıklık, ikiyüzlülük, içinin başka dışının başka gözükmesi, inanmadığı halde inanıyor gibi gözükmek, dilini inanıyor gibi eğip bükmek, savaşta Müslümanların safında durur gibi gözüküp sudan sebeplerle savaşın en hararetli kırılma noktasında meydandan çekilip Müslümanları yalnız bırakma, barışta sanki toplumun rehber şahsiyeti gibi insanlara iyilik, ağır ağabeylik yapmak.
Münafıklık ilk başta Medine-i Münevvere'de ortaya çıkmıştır. İnanan iman edenle, inkâr eden kâfir arasında üçüncü bir insan tipi olarak ortaya çıkmıştır.
Münafıkların sayısı belli değildi. Uhud'da cepheyi terk edip gidenlerin sayısı ashabın üçte biri kadardı. Yani yaklaşık 300 münafık, daha hicretin üçüncü yılında. (Bununla birlikte Uhud gazvesinde cepheyi terk eden Abdullah b. Übeyy ve yandaşları, Hamrâu'l-Esed gazvesine katılmak istediklerinde Peygamber Efendimiz onlara izin vermemiştir.)
Münafıklar Allah'a iman etmiyorlardı. Onların iman ettik dedikleri güç, otorite, iktidardı. Münafıklar yalnız Evs ve Hazreçli veya birilerinin dediği gibi yalnız Yahudiler değillerdi, her ırktan her kabileden Ensar'dan veya Muhacirden, sahabe olarak isimlendirilen ve bilinen insanlardı.
Münafıkların ilk görüldüğü yerin Medine'de Peygamber Efendimizin (s.a.a.) ashabının arasında olduğunu unutmayalım.
Münafıklar ashabın içinden olan, konuşurken Allah'tan, Peygamber'den, dinden, kitaptan konuşan insanlar olduğunu unutmayalım.
Kur'an-ı Kerim'de, Müslüman ve Kâfir toplulukların özellikleri, sıfatları bildirilmiş, isimleri zikredilmiştir. Kur'an-ı Kerim, Münafıkların özelliklerini, sıfatlarını bizlere bildirdiği halde kimlerin Münafık olduğu hiçbir zaman isimleriyle zikretmemiştir. Nüzul sebeplerine bakıldığında ortaya çıkan isimlerle, bu Münafık ashabın, kimler olduğu anlaşılmıştır.
Sahabe denilen Peygamber Efendimizin (s.a.a.) arkadaşı ismiyle anılan bu zümrenin içinde yer alan Münafıkları, Efendimiz (s.a.a.) görüyor, onlarla konuşuyor, onların Münafık olduklarını bildiği halde onları ne dışlıyor, ne de onları bildiğini onlara hissettiriyordu.
Huzeyfe bin Yeman (r.a.) isimlerini bildiği Münafıkları hiçbir zaman deşifre etmedi. Münafıklar Peygamber Efendimizin (s.a.a.) arkasından onunla alay ediyorlarken kendilerini ashaptan ilan ediyorlardı. Uhud gazvesinde Peygamber'in ordusundan ayrılan 300 Münafık kendilerini haklı görüyorlardı. Beni Mustalik gazvesinde bulunan ashabın içindekilerden bir bölümü münafıktı. Tebük gazvesinden dönerken aynı ordunun içindeki Münafıklar Peygamber Efendimize suikast planlamışlardı. İşte ashaptan gözüken Münafıklar, inananlara daha nice sıkıntılar çıkarmışlardı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024