24 Mayıs Perşembe günü iki ABD F16 savaş uçağının, Türk hava sahasını 4 dakika süreyle ihlal etmesiyle başlayan tartışma, normal şartlarda Dışişleri Bakanlığı'nca ABD'ye verilen "nota" ile yatışmış olması gerekirken, daha da alevlenmiş görünüyor. Çünkü Dışişleri'nin notası, tıpkı bir zamanlar Başbakan Erdoğan'ın ifade ettiği "müzik notası" kıvamına çok yakın!Hatta bu yönüyle notayı bazı gazeteler şu sebeplerden dolayı "light" olarak değerlendirmiş:1-İhlal notasını vermek için ABD Büyükelçisi Ross Wilson yerine alt düzey bir diplomat çağırılması,2-Nota'ya "bir daha olmasın" tarzında, "nota" eyleminin ruhuna aykırı yumuşak temmenni ifadeleri eklenmesi...Böyle nota olmaz...Zaten başından beri, Dışişleri Bakanlığı'nın olayı gündeme getirmemek ve Ross Wilson'un ifadelerine yansıdığı şekliyle "üzerinin kapanması" için büyük çaba sarfettiği aşikâr.Dışişleri olayın üzerinden 4 gün geçmesine rağmen herhangi bir girişimde bulunmayınca, Genelkurmay bu ihlali internet sitesinden duyurma ihtiyacı hissetti. Bunun üzerine gözlerin çevrildiği Dışişleri, "konuyla ilgili detaylı bilgi gelmedi" diye garip bir açıklama yaptı. Ancak sonradan öğreniyoruz ki Genelkurmay, ihlalden 4 saat sonra Dışişlerini konuyla ilgili bilgilendirmiş. Bu durumda haklı olarak şu soru akıllara düşüyor:Dışişleri, tıpkı ABD tarafının yaptığı gibi konuyu kapatmaya çalışarak neyi amaçlıyor, kime hizmet ediyor?Tam bu noktada, Başbakan Erdoğan'ın, katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili sorulara verdiği şu cevaba takılıyoruz: "Dışişlerimiz notayı verdi. Bu bir 'tekrar etmesin' uyarısıdır. Tekrar ederse ne olacağı bellidir." Başbakanı, ABD ile gizli-açık ilişkilerini, politikalarını ve danışman kadrosunu tanımasak; gerçekten de bu cümle ABD'ye verilmiş esaslı bir cevap olarak algılanabilir. Başbakanın "tekrar ederse" cümlesinden sonrasını, yani "belli" olan kısmı, gönlünüze göre doldurabilir, dilediğiniz şekilde rahatlayabilirsiniz.Ama Başbakanın mevcut bağlantıları, icazet ilişkileri ve politikalarını gözönünde bulundurursanız bu cümlenin en fazla şöyle tamamlanacağını kestirmeniz güç olmayacaktır:"Tekrar ederse, aynı şekilde bir daha nota veririz!"Hem de, müzik notası kıvamında, light bir nota!F16 uçaklarının sahip olduğu teknolojiyi az çok bilenler, Perşembe günü gerçekleşen ihlalin bir kaza olmadığını ve apaçık bir mesaj olduğunu gayet net bir şekilde anlarlar. Nitekim Genelkurmay bu mesajı algıladı ve ona göre bir eylem gerçekleştirdi. (konunun kapanmaması için olayı kamuoyuna maletmeyi kastediyoruz) Ama hükümet kanadının aynı algılamayı yaptığını söylemek çok zor.F16'ların hava sahası ihlalinin zamanlama ve nitelik olarak sıradan bir olay olmadığını herkesten önce, icranın başının kavraması gerekiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son yılların en kapsamlı "terör süpürme" operasyonu gerçekleştirdiği ve "sınır ötesi operasyon" hazırlıklarının son aşamaya geldiği böyle bir vasatta bu ihlalin şifrelerini çözmek zor olmasa gerek.Ayrıca Irak'taki işgal gücünün Kuzey Irak'ı tamamen peşmerge yönetimine terketmeye hazırlandığını ve bu terketme işleminin resmi bir devir teslim töreniyle ve imzalı belgeli bir şekilde gerçekleşeceğini de unutmayalım!
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012