Namaz, Kur'an, Sünnet ve İcma ile sabit olan kesin bir farzdır. Farz oluşunu inkâr eden kâfir olur. Namaz kelime-i tevhitten sonra İslam'ın en mühim rüknüdür.
Maliki ve Hanbelîler ise; namazı iftitah tekbiri ve selamı bulunan fiili bir kurbet (yakınlaşma) veya tek bir secdeden ibaret bir kurbet olarak tanımlamışlardır. Buradaki "kurbet" kelimesi, kişiyi Allah'a yaklaştıran iş demektir.(1)
İmam Bakır (a.s.) "Namaz kılan kimse kıbleye yönelince kendisinden başka ilah olmayan Rahman da ona yönelir" buyurdu.(2)
Namazı niçin kılmamız gerektiğini Rabbimiz ayet-i kerime ile şöyle buyuruyor; "Muhakkak ki Ben, yalnızca Ben Allah'ım. Benden başka tanrı yoktur. Bana kulluk et, beni anmak için namazı kıl."(3)
Abdülkadir Geylani Hazretleri, "Geylani Tefsiri" adlı eserinde, bu ayetin tefsirinde şöyle buyuruyor:
"Benim vekilim olarak şunu tebliğ et: Şüphesiz Ben isim ve mertebelerinin tümünü ihata eden Vahid ve Ehad olan Allah'ım. Hiçbir ilah yoktur, yani tüm mertebeleri toplayan hiçbir ilah yoktur. Bütün mertebeleri toplayan, itaat edilip boyun eğilmeyi hak eden sadece Benim. Onun için ibadetin hakkını vererek Bana kulluk et. Yani Bana karşı güzel edebi muhafaza et ve Benim ahlakımla ahlaklan. Ve namazı ikame et. Yani bütün organ ve uzuvlarınla namazı kıl. Beni anmak için. Yani Beni zikretmek ve Bana şükretmek üzere tüm varlığınla Bana doğru yönel.
Ta ki varlığın her birinden sana tecelli edeyim. Böylece işiten kulağın, gören gözün, elin, ayağın ve diğer azaların olayım. Böylece en sonunda büyük kıyamet kopsun. Mevlan olan Allah'ın huzuruna çık ve en nihayet yükselip varacağın Sidre-i Münteha'daki Me'va cennetine yerleş."(4)
Namazı niçin kılıyoruz? Cennet'e girme, Cemalullah'ı görme, Cehennem'den azad olma vesilesi olduğu için mi, amellerin ve kazançların hayırlısı namaz olduğu için mi, affedilme vesilesi olduğundan mı, korunma, kurtuluş, şifa, bereket vesilesi olduğundan mı?
Fil hakika, namazı her gün beş vakit eda edebiliyor muyuz? Eda ettiğimiz namazlardan ne kadar haz alıp ne kadar huşu duyuyoruz? Bizler, Rabbimizin bize emrettiği namazı ne kadar okuduk, ne kadar öğrendik? Bu gibi sorularla sizleri daha fazla sıkmak istemiyorum.
Peygamber efendimizin (s.a.a.) namazla alakalı güzel bir hadis-i şerifi vardır hepimizin bildiği; "Namazınızı, Benden nasıl görüyorsanız öyle kılınız."(5)
Pekâlâ, bizler namaz ibadetini peygamber varisi bir kişiden ne kadar görüp kıldık ve öğrendik?
Çok kıymetli Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in kaleme aldığı, "Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Namaz" adlı eserini okuduğunuzda, bu yazdığımız soruların ve daha fazla sorularınızın cevaplarını bulmuş ve namaz gibi önemli bir ameli, ibadeti, öğrenip bi hakkın yerine getirmeye gayret edeceksiniz.
Unutmayalım ki, salih ameller dinin yapılmasını emir veya tavsiye ettiği, iyi, doğru, faydalı ve sevap kazanmaya vesile olan işlerdir. Bu işlerin ne olduğunu ilk başta öğrenmemiz, sonrasında da, bu öğrendiklerimizle amel etmemiz gerekir. Mü'minim diyene, ilim şehrinden ve O'nun kapısından uzak durmak yakışır mı?
DİPNOTLAR:
1. Kur'an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali Namaz, Prof. Dr. Haydar Baş, s.199-200.
2. a.g.e., s.439
3. Taha Sûresi 20/14. ayet-i kerime
4. a.g.e., s.440; Kutb-i Rabbani Seyyid Şerif Şeyh Abdülkadir Geylani, Geylani Tefsiri, c.3, s.284.
5. a.g.e., s.347; Buhari Ezan 18, 1/115, Edep 27; Ebu Davud, Salat, 42.
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023