Ne satır kaldı ne masat

Sevgili okurlar alın size ülkemizin gidişatını tüm yönleriyle özetleyen bir atasözü: "Hesabını bilmeyen kasap; ne satır bırakır ne masat…" 

Ne satır kaldı ne de masat… Cep delik cepken delik… Veresiye ve peşin satan tabloyu hatırlayınız. Veresiye satanın hali gibiyiz. Ürettikleriyle tarımda dünyada dev olabilecek ve dünyayı doyurabilecek bir Türkiye'de Tarım Bakanlığı adeta bir ithal ofisi gibi çalışmakta. Dünyayı doyurabilecek bir potansiyele sahipken ülke insanını doyuramaz olduk. İthal etmediğimiz bir tarım ürünü yok gibi. Soğan ve patateste ellere muhtaç olduk. Saman ithal ettik saman, ey ahali…

Sevgili okurlar son 10 yılda tam 30 ülkeden canlı hayvan ve karkas et ithal etmişiz. Avrupa'nın en büyük et ithalatçısıyız. Adamların depolarını sildik süpürdük. Bu eşsiz ithalattan dolayı tarım bakanlarımız altın madalyalarla ödüllendirildi. Bu bir dünya rekorudur, dile kolay tam 30 ülke. Resmi kayıtlarında 200 baş sığırı, 270 bin domuzu olan ve ülkemize 12 bin kilometre uzaklıktaki Singapur'dan bile inek ithal etmişiz. 

Tarihe not düşmek, unutulmaması ve gelecek nesillerin ders alması adına ithal yapılan ülke isimlerini sıralamak istiyorum sevgili okurlar: "Brezilya, Uruguay, Macaristan, Avustralya, Romanya, Slovakya, İrlanda, İtalya, Fransa, İspanya, Letonya, Almanya, Şili, Estonya, Bulgaristan, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Belçika, Hollanda, ABD, Danimarka, Bosna-Hersek, Estonya, Sırbistan, Singapur, Çekya, Suriye, Türkmenistan ve Gürcistan…"

Şimdi gelinen son noktada 10 yıldan bu yana canlı hayvan ve et ithal eden Türkiye, Et ve Süt Kurumu depolarında biriken yaklaşık 50 bin tondan fazla kırmızı eti ihraç etmek için her kapıyı çalıyor.

Et ve Süt Kurumu depolarındaki 50 bin tondan fazla kırmızı eti ihraç kaydı ile satmak üzere ikinci kez ihale açtı. Son başvuru tarihi 9 Ekim 2019. Et ve Süt Kurumu daha önce 38 bin 663 ton etin ihraç kaydıyla satılması için ihale açmış ancak ihaleye katılan olmamıştı. İran, Irak, Suriye, Katar ve diğer komşu ülkelere yönelik ithalat çalışmaları ise netice vermemişti.

Et ve Süt Kurumu'nun depoları şu an karkas ve lop etlerle doldu. İhtiyaç olmadığı halde yapılan ithalat nedeniyle, Et ve Süt kurumu yerli üreticiden hayvan alımını tamamen azaltmış durumda. Hayvan kestirenler bile uzun zamandan beri paralarını alamıyorlar. Üç aydan beri parasını almayan üreticiler var. Anlayacağınız baştankara hatalarla dolu bir anlayışla yapılan ithalat başımıza bela olmuş durumda.

Devlete şöyle bir tavsiyemiz olabilir. Millet zaten bitik ve fakr u zaruret içerisinde. Yıllardan beri de et tüketimi azalıyor ve millet doğru dürüst et yiyemiyor. Gelin siz bu etleri bu millete adaletle dağıtınız ve ömrü hayatınızda hayırlı bir iş yaparak bir ilke imza atınız.

Acaba yaparlar mı sevgili okurlar ne dersiniz? Devlet böyle bir hayır işleyebilir mi?