logo
06 MAYIS 2024

Nehy-i Anil Münker de farzdır

15.01.2007 00:00:00
Milletimiz üzerinde menfur hesabı olanlar, ya da hesabı olanlarla işbirliği içinde olanlar her türlü metodu kullanarak milletimizin içine ayrılık tohumlarını ekmeye çalışıyorlar.Özellikle de milletimizin yüzde 99'unun Müslüman olması hasebiyle, dini duyguların istismarı elbette ki bu metotların başında geliyor. Gerek siyaset arenasında, gerekse Batının hedefleriyle şahsi hesaplarını birleştiren bir takım hocaefendilerin etrafında bu din istismarını net bir şekilde görmekteyiz.Siyasiler muhafazakar gibi görünüp, hatta bu şekilde iktidar koltuğuna oturup sonra devletin ve milletin aleyhine her türlü adımı atmakta, sonra eleştirildikleri zamanda da, özellikle eleştirenler dindarsa, "Müslüman Müslüman'ı eleştirmez, siz sadece doğru olanı ortaya koyun, ama sakın ha eleştirmeyin" diyerek, yanlışlarına dini bir zemin bulmaya çalışmaktalar.Gönüllerinde Haç olup da görünüşte Hocaefendi olanlar, başlarında takke, ellerinde tespih olmasına rağmen gemilerini Hıristiyan rıhtımına demirleyenler ise yine aynı metotla, "Aman ha eleştirmeyin, Müslüman Müslüman'ı eleştirmez" gibi bir cümlenin arkasına sığınarak saman altından su yürütmeye çalışmaktalar.Burada maksat açıkça belli: Yapılan hataları ve rotadan sapmaları fark edenlerin -dini duygular istismar edilerek ve de dini hükümler çarpıtılarak- ellerinin kollarının bağlanması, ağızlarının ise mühürlenmesi planlanıyor.Ama unuttukları bir gerçek var: Müslüman asla ahmak değildir.Konu dini içerikli olduğu için dilerseniz dini açıdan bu probleme cevap vermeye çalışalım.Dinimizde emr-i bil ma'ruf, yani iyiliği emretmek farz olduğu gibi, nehy-i anil münker, yani kötülükten nehyetmek, kötülükten uzaklaştırmak da farzdır.Ortalıkta milleti etkileyecek bir fitne zuhur ettiyse, bu fitne toplumu yanlış bir vadiye sevkediyorsa, özellikle de dini duyguları kullanarak insanların ifsadına, bozulmasına sebep oluyorsa, daha da ötesi bu gidişat vatanı, milleti bölmek ve de devleti ortadan kaldırmak amaçlıysa, işte o zaman bu fitne konusunda milleti ayıktırmak, fitnenin ve fitnecilerin tehlikelerinden milleti haberdar etmek herkesin görevidir.Gerek Asr-ı saadette gerekse sonraki dönemlerde iyilikler aktarıldığı gibi müşriklerin ve münafıkların halleri de bizlere naklediliyor. Neden mi? Tabii ki, her türlü tehlikeye karşı önlem alınması için. Tekrar tekrar aynı hatalara düşülmemesi için.Hacdan yeni geldiğimiz için dilerseniz Hac ibadetinden de bir misal verelim.Hac ibadetinde Kabe'yi tavaf vardır, say yapmak vardır, Arafat'ta vakfeye durmak vardır; ama Hac ibadetinde şeytan taşlamak da vardır.Cenab-ı Hak bir taraftan Kabe'nin tavaf edilmesini emrederken, diğer taraftan şeytanın da taşlanmasını istiyor.Yani güzelin ön plana çıkması, takdir edilmesi var, ama kötüye ve kötülüğe tepki gösterilmesi de var.Anlayacağınız olay tek boyutlu değil.Cenab-ı Hak Müslüman'ın kötülüğe ve fitneye karşı tepkisiz ve duyarsız kalmasını asla istemiyor.Yine bir misal olması hasebiyle, Asr-ı Saadette sabah Müslüman olup, akşam, "Bu dinde ben bir şey bulamadım" diyerek ayrılan ve bu şekilde Müslümanların kalbini bulandırmak isteyenlere Resulüllah (SAV)'in verdiği ceza hepinizin malumudur.Peygamber Efendimiz, fitnenin hiçbir türüne asla müsaade etmemiştir.Hz. Ebubekir(RA), halifeliği döneminde, Resulüllah (SAV)'in vefatından önce zekatını verip de, vefatından sonra zekat vermeyi kesen bir kabileye ordu göndermiştir.İslam tarihinde bununla ilgili birçok misal vardır.Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:Aziz milletimiz, karşısındaki düşmanından asla korkmamış, cephede zaferden zafere koşmuştur, ama her seferinde içindeki düşmana hep yenik düşmüştür.Kalenin anahtarını içeriden düşmana teslim edenler, çoğu zaman milletimizi mağlup etmeyi başarabilmişlerdir, özellikle de bu işbirlikçiler din kisvesi altında bunu yapıyorlarsa. Misyonerlerle kol kola girenler, papazlara iftarlarda dua ettirip, camilerde hutbe ve vaaz verdirenler, amentülerini ehli kitapla bir kılanlar, Müslüman mahallerinde kilise evlerinin açılmasına ön ayak olanlar, binlerce gencimizin Hıristiyan olmasına sebep olanlar, Hıristiyanları da cennetlik ilan edip, Çanakkale'deki Anzakları da şehit ilan edenler, Müslüman kanı dökmeyi zevk haline getirenlerle stratejik müttefik olanlar, amacı İslam ülkelerini darmadağın ederek o topraklara yerleşmek olanlara kol kanat gererek onların taşeronluğunu yapanlar, kendi milletine ve dindaşlarına karşı son derece şiddetli, düşmanına karşı ise boynu bükük olanlar, çareyi ve çözümü kendi milli değerlerimizde değil de sürekli düşmanlarımızda arayanlar? her zaman aziz milletimize dışarıdakilerden daha fazla zarar vermiştir.O halde böyle büyük bir fitne karşısında tepki koymak, bu fitne konusunda milletimizi ayıktırmak, bu fitneye alet olanların niyetlerini açığa çıkarmak yanlış değil, bilakis Cenab-ı Hakk'ın ve Resulüllah (SAV) efendimizin tavsiyesidir, hatta bir ibadettir.Size birileri gelir de, her türlü fitnesine rağmen, "Ya bu adam Müslüman'dır, eleştirmeyelim" derse, lütfen bu anlatmaya çalıştıklarımı hatırlayın. Hem sizin, hem de onun hakkında hayırlı olacaktır.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İthalat çığırından çıktı
Türkiye'nin gümrükleri de delik deşik
'Daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir'
Suudi Arabistan kanalına röportaj verdi
Amsterdam da Venedik'in yolunda
Turistten bıkan şehirlerin sayısı artıyor
İsrail Savunma Bakanı tehdit etti
'Refah'ı çok yakında işgal edeceğiz'
İsrail, okula sığınan Gazzelileri hedef aldı
Çok sayıda sivil hayatını kaybetti
Süper Lig'in terminatörü Galatasaray
Sivas'ı bozguna uğrattı, rekor kırdı
3 makam araçlı başkan iddiasına yalanlama
'Sadece birini kullanıyor'
Mesajlar ikinci adamlar üzerinden veriliyor
2028 gerilimi erken başladı
Kar kalınlığının yer yer 20santimi buldu
Kış geri döndü!
İİT Zrivesi bildirisine Türkiye etkisi
PKK/PYD/YPG ortak tehdit
Ankara Emniyetinde Ayhan Bora Kaplan depremi
Bakanlık müfettiş görevlendirdi
' Yatmam çakal yatağında, aslanlar yese beni…'
Saray'a yaptığı ziyareti yazdı
İlk kez ihmalin hesabı soruluyor
İBB çalışanı tutuklandı
Netanyahu ölüm saçmakta kararlı
Saldırıyı sonlandırma taleplerine kapalı
'İsrail'le normalleşmeden savunma anlaşması yok'
ABD'den Suudi Arabistan'a ayar
İthalat çığırından çıktı
Türkiye'nin gümrükleri de delik deşik
'Daha büyük bir savaşın habercisi de olabilir'
Suudi Arabistan kanalına röportaj verdi
Amsterdam da Venedik'in yolunda
Turistten bıkan şehirlerin sayısı artıyor
İsrail Savunma Bakanı tehdit etti
'Refah'ı çok yakında işgal edeceğiz'
İsrail, okula sığınan Gazzelileri hedef aldı
Çok sayıda sivil hayatını kaybetti
Süper Lig'in terminatörü Galatasaray
Sivas'ı bozguna uğrattı, rekor kırdı
3 makam araçlı başkan iddiasına yalanlama
'Sadece birini kullanıyor'
Mesajlar ikinci adamlar üzerinden veriliyor
2028 gerilimi erken başladı
Kar kalınlığının yer yer 20santimi buldu
Kış geri döndü!
İİT Zrivesi bildirisine Türkiye etkisi
PKK/PYD/YPG ortak tehdit
Ankara Emniyetinde Ayhan Bora Kaplan depremi
Bakanlık müfettiş görevlendirdi
' Yatmam çakal yatağında, aslanlar yese beni…'
Saray'a yaptığı ziyareti yazdı
İlk kez ihmalin hesabı soruluyor
İBB çalışanı tutuklandı
Netanyahu ölüm saçmakta kararlı
Saldırıyı sonlandırma taleplerine kapalı
'İsrail'le normalleşmeden savunma anlaşması yok'
ABD'den Suudi Arabistan'a ayar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.