Daha önce de sıklıkla dile getirdiğimiz gibi son günlerde yaşanan olayların hızına ayak uydurmakta zorlandığımızı dile getirmiştik.
Düşünebilen ve yorumlayabilen kimselerin ayak uydurmakta ya da anlamakta zorlandığı konularda, normal vatandaşın ayak uydurması ya da anlaması zor belki de imkânsızdır.
Vatandaş siyasi iktidarın hazırladığı bir tiyatroyu seyretmekle meşgulken perdenin arkasında cereyan edenler, perdede oynayan tiyatrodan çok daha farklı cereyan etmektedir.
Başbakanın “One Minute” tiyatrosu sahneye konduktan sonra bir anda İslam dünyasında bir kurtarıcı gibi gösterildi, perde arkasında da o ülkelerin bölünüp parçalanmasına ortam sağlandı.
Tiyatroda İsrail’e karşı efelenme tavrı oynandı, İsrail ile düşmanlık rolü gösterildi. Perde arkasında en samimi dostluklar kuruldu. Hatta korunmaları için füze kalkanları kuruldu, kurulmaya devam ediyor.
Tiyatroda NATO’nun askeri kanadındaki faaliyetlerine İsrail’in katılmasının veto edileceği gösterildi. İsrail basınında çıkan haberlere göre Türkiye’nin Patriot jestine karşılık olarak vetodan vazgeçeceği haberi veriliyor.
Tiyatroda ülkemizi Suriye’ye karşı korumak için savunma amaçlı Patriot füzeleri geliyor, oyunu oynanıyor. Hem de sözüm ona füzeleri koruyacak ve kullanacak donanımlı askerleriyle beraber topraklarımıza yerleşecekler.
Gerçekte ABD’nin çıkarlarına hizmet etmek, Türkiye’de bulunan üslerini, füze kalkanlarını ve İsrail’i İran’ın, tehdidinden korumak; gerektiğinde Türkiye’ye aba altından sopa göstermek ya da bize karşı da kullanmak…
Tiyatroda yıllardır ülkemizde maden yok denildi. Gerçekte yeraltında, yerüstünde maden zengini olduğumuz meydana çıktı (verilen maden arama ruhsatları bunu gösteriyor) ve kaynaklarımız sudan ucuza satıldı satılmaya devam ediyor.
Velhasıl vatandaş tiyatro seyrededursun vatan toprakları tarumar ediliyor, satılıyor, isteyen istediği gibi kullanıyor.
Yazımızın başında anlatmaya çalıştığımız gibi medya büyüsü ile gözü boyayan, zihni narkozlaşan, tiyatrolarla uyutulan vatandaşın bu kadar önemli konuları ne anlaması ne de gerçekleri görmesi mümkün değildir. Mecliste grubu bulanan muhalefet partileri her zamanki gibi ciddi bir muhalefetle milletimizi uyarmaya çalışmak dururken kayıkçı kavgasıyla uğraşmaktadırlar.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve fedakâr kadrosu yıllardır vatandaşımızı oynanan tiyatrolara aldanmaması için adeta kapı kapı dolaşıp uyarmaya çalışıyor.
Yaşanan süreçte sona doğru yaklaşıyoruz. Bir an önce millet olarak “neler oluyor” diye hesap sorma zamanı geldi geçiyor.
Düşünebilen ve yorumlayabilen kimselerin ayak uydurmakta ya da anlamakta zorlandığı konularda, normal vatandaşın ayak uydurması ya da anlaması zor belki de imkânsızdır.
Vatandaş siyasi iktidarın hazırladığı bir tiyatroyu seyretmekle meşgulken perdenin arkasında cereyan edenler, perdede oynayan tiyatrodan çok daha farklı cereyan etmektedir.
Başbakanın “One Minute” tiyatrosu sahneye konduktan sonra bir anda İslam dünyasında bir kurtarıcı gibi gösterildi, perde arkasında da o ülkelerin bölünüp parçalanmasına ortam sağlandı.
Tiyatroda İsrail’e karşı efelenme tavrı oynandı, İsrail ile düşmanlık rolü gösterildi. Perde arkasında en samimi dostluklar kuruldu. Hatta korunmaları için füze kalkanları kuruldu, kurulmaya devam ediyor.
Tiyatroda NATO’nun askeri kanadındaki faaliyetlerine İsrail’in katılmasının veto edileceği gösterildi. İsrail basınında çıkan haberlere göre Türkiye’nin Patriot jestine karşılık olarak vetodan vazgeçeceği haberi veriliyor.
Tiyatroda ülkemizi Suriye’ye karşı korumak için savunma amaçlı Patriot füzeleri geliyor, oyunu oynanıyor. Hem de sözüm ona füzeleri koruyacak ve kullanacak donanımlı askerleriyle beraber topraklarımıza yerleşecekler.
Gerçekte ABD’nin çıkarlarına hizmet etmek, Türkiye’de bulunan üslerini, füze kalkanlarını ve İsrail’i İran’ın, tehdidinden korumak; gerektiğinde Türkiye’ye aba altından sopa göstermek ya da bize karşı da kullanmak…
Tiyatroda yıllardır ülkemizde maden yok denildi. Gerçekte yeraltında, yerüstünde maden zengini olduğumuz meydana çıktı (verilen maden arama ruhsatları bunu gösteriyor) ve kaynaklarımız sudan ucuza satıldı satılmaya devam ediyor.
Velhasıl vatandaş tiyatro seyrededursun vatan toprakları tarumar ediliyor, satılıyor, isteyen istediği gibi kullanıyor.
Yazımızın başında anlatmaya çalıştığımız gibi medya büyüsü ile gözü boyayan, zihni narkozlaşan, tiyatrolarla uyutulan vatandaşın bu kadar önemli konuları ne anlaması ne de gerçekleri görmesi mümkün değildir. Mecliste grubu bulanan muhalefet partileri her zamanki gibi ciddi bir muhalefetle milletimizi uyarmaya çalışmak dururken kayıkçı kavgasıyla uğraşmaktadırlar.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve fedakâr kadrosu yıllardır vatandaşımızı oynanan tiyatrolara aldanmaması için adeta kapı kapı dolaşıp uyarmaya çalışıyor.
Yaşanan süreçte sona doğru yaklaşıyoruz. Bir an önce millet olarak “neler oluyor” diye hesap sorma zamanı geldi geçiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gazzelinin ahı dünyayı yakacaktır / 01.08.2025
- İki yüzlü siyasetle mücadele kazanılamaz / 31.07.2025
- Yarınlarımızdan endişe ediyoruz / 30.07.2025
- Yanıyoruz Allah’ım / 29.07.2025
- Nefisle mücadele zor iştir / 28.07.2025
- Nefisleriniz size düşman olarak yeter! / 26.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025
- İki yüzlü siyasetle mücadele kazanılamaz / 31.07.2025
- Yarınlarımızdan endişe ediyoruz / 30.07.2025
- Yanıyoruz Allah’ım / 29.07.2025
- Nefisle mücadele zor iştir / 28.07.2025
- Nefisleriniz size düşman olarak yeter! / 26.07.2025
- Nefislerimizi kulluk bilinciyle dizginlemeliyiz / 25.07.2025
- Yalancılara acı bir azap vardır / 24.07.2025
- Türk milleti algı yöntemiyle mi aldatılıyor? / 23.07.2025
- ‘Bizi aldatan bizden değildir’ / 22.07.2025