Yaşanan gelişmeler ve toplumdaki yozlaşmalar çoğaldıkça geçmişi yad etmek ve özlemi dile getirmek için "nerede o eski günler?" tabiri çokça kullanılır oldu. Özellikle de yaşanan siyasi, kültürel ve dini yozlaşma insanı bazen çileden çıkartmaktadır. Bazen de "nerede o eski günler sözü" yaşanan yanlışları örtmeye yetmemektedir. Sitem dolu bu cümleleri kullanma sebebimi açıklayınca herhalde siz de bana hak vereceğinizi zannetmekteyim.Ramazan dolayısıyla, çocukluk yıllarımın Ramazan'ını yaşamak için Kilis'e gittim. Baba ocağım, çocukluk yıllarımın geçtiği, coşkuyla teravihlerin kılındığı; sokakların, caddelerin, sahur vaktine kadar dolup taştığı; kebapların, künefelerin yendiği, çayların içildiği, dostlarla muhabbet edildiği ortamı tekrar yaşamak istedim. Ama maalesef "keşke gelmez olaydım, keşke bunları görmez olaydım" dedirtecek bir manzara ile karşılaştım. Dostlarımızla güzel bir teravih namazı kıldık ve camiden dışarı çıkar çıkmaz yüksek sesler arasında müzikle karşılaştık. Cumhuriyet Meydanında büyük bir platform kurulmuş, kimin tertiplediğini bilmediğim ancak Hüner Coşkuner konseriyle karşı karşıya kaldık. Çay içeceğimiz yere gitmek için oradan geçmek zorunda olduğumdan konser alanından geçtik. Sayın sanatçı dekolte bir kıyafetle dinleyenlere sesleniyor: "Haydi gençler bu gece eğleneceğiz. Sevdiğiniz şarkıları dinlerken sizde oynayacaksınız, haydi haydi?"Edep yahu. Ramazan ayına yakışır mı bu yapılanlar? Gerek bu programı düzenleyenlerin gerek başkasının hiç birinin aklına Ramazan ayında bu gibi etkinliğin topluma kazandıracağı bir şey olmadığı fikri gelmedi mi? Ayıp denen bir şey var. Bu gibi etkinlikler Ramazanda olmaz. Eğlenmek, şarkı türkü söylemek ya da dinlemek birilerinin tercihidir buna engel olmak diye bir niyetimiz olamaz. Ancak biz beklerdik ki; başkalarının tercihine de saygı duyarak özellikle Ramazan ayında bu etkinlik olmamalıydı. Sanata ve sanatçıya karşı olmadığım halde, Ramazan kültürüne zarar veren bu davranış, Ramazanda yapılan bu etkinlik sadece beni değil benim gibi düşünen birçok vatandaşımızı da üzmüştür.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024