"Roman yazarlığı"nı, "belgesel bilimsel tarih araştırmacılığı"nı, "ifade özgürlüğü"nü birbirine karıştıran Orhan Pamuk'a, yüzyıldan beri terör örgütlerini barındıran, organize eden Avrupa'ya ve Türk avrofillerine sorular:1. O.Pamuk ifade özgürlüğü ile hiçbir ilgisi olmayan "Bu topraklarda bir milyon Ermeni, otuzbin Kürt öldürüldü" şeklindeki ağır suçlamasını hangi kanıt ve belgelere dayanarak yaptı?2. Amacınız tarihi gerçekleri çarpıtmak mı?3. Türklüğü ve Türk aydınını alenen aşağılamak mı?4. Hakkında açılan davayı Türkiye'ye, Türk adaletine yönelik saldırı, müdahale ve hakâretlere dönüştürmek mi?5. Yüzyıldır baş ağrısı haline getirilen Ermeni ve Kürt meselesinde, Batı kamuoyu vicdanında önyargılar haline getirilmiş soykırım (!) iddialarına haklılık ve güç kazandırarak bunu hiç hak etmeyen günümüz Türk insanını soykırımcı ilan ettirmek mi?6. Parlamentolarında kararlar alarak Türkiye'ye çok ağır yaptırım ve bedeller ödetmeyi planlayan Avrupalı muhafazakâr lobiler ile Kürt ve Ermeni diasporasının tetikçiliğini yapmak mı?7. O. Pamuk'un ün ve şöhretini daha da artırmak mı?8. Böylece yargıya müdahale ederek, O. Pamuk'u beraat ettirmek, sonrasında bu türlü açıklamalar yapmasını sağlayarak iç-dış barışı ve huzuru bozmak mı? Türkiye'ye yönelik bir komplo kurgusuna dönüşen bu davada AB heyetindekilerin kimler olduğuna da bakmakta yarar var. Avrupa Parlamentosu 17 Eylül 1992'den itibaren giderek daha geniş kapsamlı ve uluslararası katılımlı Kürt konferansları düzenliyor. Bu konferanslarda Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşlarımız ile Türkler arasında gerilimli ve ayrılıkçı eylem ve projeler üretiliyor. (Bu konferanslar önceleri çeşitli Avrupa şehirlerinde ve Kürtler arasında yapılırken, daha sonra Brüksel'e, hatta Avrupa Parlamentosu salonlarına taşındı. Uluslararası ünlüler, lobiler ve NGO'lar artık AP'nin davetlileri arasında.)Otuzbin insanın ölümünden sorumlu olan A.Öcalan'ın yeniden yargılanmasıyla ilgili olarak AİHM'e başvuran Kerim Yıldız'ın Genel Direktörlüğünü yaptığı EUTCC (Merkezi Londra'da olan Avrupa Birliği Türkiye Yurttaşlık Komisyonu) tarafından, 19-20 Eylül 2005'te Avrupa Parlamentosu'nda düzenlenen ve hamiliğini AP Başkanı Josep Borrell Fontelles'in yaptığı Avrupa Parlamentosu Kürt Konferansı'nda AB-Türkiye Karma Parlamento Komitesi Delegasyonu Başkanı Joost Lagendijk de tebliğ sundu. (EUTCC'nin danışma kurulunda Nobel Edebiyat ödüllü Harold Pinter ve Noam Chomsky gibi ünlüler ve çok sayıda uluslararası ünlü hukukçular da var.) 1992'den beri bu konferansların kıdemli müdavimi ve akıl hocası olan Stockholm Üniversitesi Uluslararasi İlişkiler Profesörü Ove Bring, yayınladığı 25 sayfalık uzun bir makaleyle Kürtleri silahlı ayaklanmaya davet ediyor ve ardından "Bunu yapmak için uluslararası mevzuat sizden yanadır, gereğini hazırladık." diyor. (Bu metnin tamamı elimizde mevcuttur.)J.Lagendijk Yeşiller Grubu adına Ekim 2005'te Orhan Pamuk'u Strasbourg'a konuşmacı olarak davet etti. Onun için "siyasetçi değil, bir yazar" diyen J.Lagendijk, O. Pamuk davası nedeniyle "AB standartlarına uymayan bir Türkiye'nin AB'ye girmesi zor" diyerek Pamuk üzerinden siyaset yaptı. O. Pamuk, daha önce de Alman Yayıncılar Birliği tarafından Frankfurt kitap fuarına davet edilmiş, Paul Kilisesi'nde "Barış Ödülü" verilmişti. Ödül töreninde sözlerinin arkasında olduğunu tekrarlayan O. Pamuk, bir gazetecinin böylesine önemli bir törende Türk yetkililerden hiçbir temsilcinin neden gelmediği sorusuna, "Onların burada olmaması benim için şereftir" yanıtını vermişti."O. Pamuk'u kurtarma, Türkiye'yi aşağılama" operasyonunu başlatan AB lobisi, önceleri "Mahkum olursa ilişkilerimizde sorun çıkar" şeklinde tehdit içeren açıklamalar yaptılar. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise: "Orhan Pamuk'un ceza alacağını sanmıyorum" diyerek, yargı üzerindeki baskıya AB ile birlikte destek verdi. Öte yandan Orhan Pamuk'un İngiliz Times gazetesinde şu sözleri yayınlandı: "Ermeni olaylarının tabu olduğu ve tartışılmadığı bir ülke olan Türkiye'de yaşamak benim için küçük düşürücü. Böyle kişilerin aydın diye dolaştığı bir ülkede yaşamak daha da düşürücü tabi ki" gibi bu defa Türk aydınlarına da yönelik hakaretlerde bulundu. AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi olan ve her vesileyle Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerde bulunan Olli Rehn, O. Pamuk'un yargılanma süreciyle ilgili olarak Türkiye'ye geliyor ve bir gününü O. Pamuk'la geçiriyor. Ardından "Mahkemede yargılanacak olan O. Pamuk değil, Türkiye'dir" gibi tüm ulusu sanık iskemlesine oturtan ağır bir tehditte bulunuyor. Ona göre O.Pamuk ifade özgürlüğü hakkını kullanmıştır. Yargılama süreci başlar ve hüküm giyerse Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri sekteye uğrayacaktır.O. Rehn, Stockholm'de AB Komisyonu'nun Enformasyon Merkezi açılışında, AB'nin PKK'yı terör örgütü ilan etmiş olmasına rağmen, PKK tarafından kendisine verilen bir dosyayı kabul etmişti. Bu dosyada PKK'nın eylemlerinden Türkiye sorumlu tutuluyor, Hakkari ve çevresinde meydana gelen 20 olayla ilgili şikâyetler ve AB'nin PKK'yı haksız yere eleştirdiğine dair savunma türünde metinler yer alıyordu. (AB ve kurumları PKK'dan benzeri birçok dosya ve şikayetleri daha önce de kabul etmişlerdi.)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012