Dört temel gıdadan biri olan suyun ilginç bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Vücudumuzun büyük bir kısmı sudan oluşuyor. Yetişkin sağlıklı bir insanda su oranı yüzde 60, çocuklarda yüzde 70, yaşlılarda ise yüzde 50 civarında. Tüm hücrelerin içerisinde, dışında ve kanda bulunmasıyla hayati görevlerinin yanı sıra başka özellikleri de var. Bu özelliklerini kavrayabilmek adına gelin Bay Emoto'nun yaptığı çok konuşulan deneyine bir bakalım.
Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto, fiziksel olmayan etkilere yanıt verebileceği düşüncesiyle suya zihinsel birçok uyarıcılar uyguluyor ve mikroskopla bunları fotoğraflıyor. Yaptığı deneyi kendi şu şekilde anlatıyor:
"Her ayrı kapa 0.5 santimetreküp ölçeğinde 50 ayrı kaba su damlatırız, sonra bu kapları 3 saat boyunca eksi 25 derecede dondururuz, donmuş örnekleri alıp eksi 5 derecedeki dolaba koyarız, içeride kameralı mikroskop vardır. Burada 50 su damlasının ayrı ayrı fotoğraflarını çekeriz. Önce içine bilgi koymadığımız damlaların ve ardından da bilgi koyduğumuz damlaların fotoğraflarını çekeriz. Hepsinin öncesi sonrası fotoğrafını çeker ve farklarını karşılaştırırız. Sevgi ve şükran suya yansıtılınca en harika kristali oluşturdu. Böyle anlarda suyun huzurda olduğunu düşünüyorum."
Bay Emoto suyu en kuvvetli temizleyen yani kristal yapısını en güzel ve en parlak hale getiren etkinin iki kelimeli sözcüklerden oluştuğunu gördü. Bu sözcüklerden en etkili olan o iki kelime ise "Sevgi ve Şükran" idi. "Sevgi ve Şükran" yazılı su en parlak ve en güzel kristal yapıdaydı.
Yine başka bir deneyinde saf suyu fotoğrafladığında moleküler yapısının düz altıgen şekilde olduğunu görüyor. Aynı saf suyu değişik etiketler yazarak ayrı şişelere koyuyor ve bir gece bekletiyor. Etiketli şişelerdeki saf suların moleküler yapısını incelediğinde her bir şişedeki yapının farklı kristal yapılar oluşturduğunu görüyor.
Sevgi, ümit, sevginin gücü, teşekkür ederim, gibi ifadelerin yazılı olduğu etiketlerdeki suların kristal yapısının güzelleştiğini görürken, kötü sözler yazılanların düzensiz, eksik ve kötü şekillendiğini görüyor.
Bay Emoto aynı deneyi müzikle, korku filmleriyle, sanayi ve yoğun yerleşim yerlerinde kirlenmiş sularda, akarsularda, kaynak sularında ve depolarda bekletilen durgun sularda da yapıyor. Akarsulardan ve kaynaklardan alınan su çok güzel geometrik şekilleri olan kristal desenler gösterirken, sanayi ve yerleşimin yoğun olduğu yerlerden alınmış kirli su ve depolarda bekletilen durgun su şekilsel bozukluk ve rastgele oluşmuş kristal şekiller oluşturuyor. Aynı şekilde korku ve şiddet içeren filmlerin sesleri dinletilen suda şekil bozuklukları görülüyor.
Bay Emoto'nun Messages from Water (Sudan Mesajlar) adlı kitabında yaptığı deneyleri ve suyun oluşturduğu farklı kristal yapıların fotoğraflarını görmeniz mümkün.
Dr. Masaru Emoto bu deneyler sonucunda suyun hafızası olduğundan bahsediyor.
Duyulan her şey su tarafından kopyalanıyor ve su bunların enerjisini diğer hücrelere iletiyor. O yüzden kullandığımız kelimeleri olumlama yaparak söylemek bizi olumluya taşıyacaktır. Olumsuz cümlelerle konuşmak suyun enerjisini kötü etkileyecek ve olumsuz duruma taşıyacaktır. Dua etmek, iyi temennilerde bulunmak enerjimizi yükseltecek ve bizi temennilerimizi gerçekleştirmeye doğru itecektir.
İçtiğiniz suyun enerjisini yükseltmek istiyorsanız dua edip suya üfleyebilirsiniz. Bir başka yol ise akarsu kenarlarından topladığınız taşları damacananızın ya da sürahinizin içerisine atmaktır.
Buradan anlıyoruz ki, biz konuştuğumuz şeyleriz.
O yüzden hem kendinizin hem sevdiklerinizin nasıl bir hayatları olmasını istiyorsanız öyle konuşunki içinizdeki su o söylediğiniz şeyin kalitesine bürünüp sizi ve sevdiklerinizi ona taşısın. "Ben sağlıklıyım, başarılıyım, seni seviyorum, iyi ki varsın, güzel günler geliyor, mutluyum, umutluyum, çok değerlisin, sen bunun üstesinden gelirsin, çok güzelsin, şükürler olsun" gibi istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
Sağlıcakla..
- İLYAS GÜNEŞTEKİN: Barış müzakereleri ve arka planı / 14.05.2025
- FATIMA MELEK ÖZYER: Haydar Baş: Bir davanın adı / 15.04.2025
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025