Ramazan bitmeden kendimizi sorgulayalım: "Tuttuğumuz oruçların, kıldığımız namazların, yaptığımız hayırlarımızın sırrına vardık mı? Gönül kabımız dolu mudur, boş mudur? Allah ve Peygamber sevgisine ne kadar ulaşabildik? Velhasıl, O Yâr ile hoş muyuz?" Değerli dostlar, rahmet ve bereket mevsimi üç aylar başlayınca, Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) Efendimizin mübarek duasını dilimize tesbih eyledik: "Allah'ım! Bize Receb ve Şaban'ı mübarek eyle, Allah'ım bizi Ramazan'a ulaştır."Daha sonra Ramazan başlayınca on bir ayın sultanını karşıladık. "Hoş geldin ya Şehr-i Ramazan" dedik. Ramazan'ın hemen başında, "Bugünlerde Ramazan'ın ilk kısmı olan rahmet iklimini yaşıyoruz. Daha sonra 'mağfiret' kısmını idrak edeceğiz. Hemen ardından; 'cehennemden azat' kısmını idrak edeceğiz. Değerlendirebilenlere aşk olsun, bereket olsun, istenilen maksat hâsıl olsun inşallah" dua ve temennisinde bulunduk.Peygamberimizin bir başka buyruğunu hatırlamaya çalıştık: "Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur." (İbn Huzeyme, Sahih, Sıyam, 3/191, No:1887).Bir de baktık ki Ramazan'ın başı sona ermiş, ortasına varmış, sona doğru yol alınmaya başlamışız bile. İnsanoğluyuz, fıtratımız gereği unuturuz, gaflete düşeriz. Birileri hatırlatınca, tekrar döner bakarız yaptıklarımıza, yapacaklarımıza. Bizler de henüz fırsatlar tükenmeden, mübarek Ramazan ayı sona ermeden siz değerli dostlara tekrar bir hatırlatma yapalım dedik. Gerçekten bu fırsatlar ele geçmez fırsatlardır. Bugünlerin kıymetini bilmemiz lazımdır. He ne kadar zorlukla, her ne kadar sıkıntıyla karşılaşsak da elde edilecek nimetlerin büyüklüğünü düşünmemiz, daha fazla gayret ortaya koymamız gerekmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) asırlar öncesinden "Eğer Ramazan'ın kıymetini bilseydiniz bütün ömrünüzün Ramazan olarak geçmesini arzulardınız" hatırlatmasıyla aslında bize gereken mesajı vermişti. Geliniz, tekrar tekrar kendimizi muhasebe edelim. Neler yapabiliriz? Ne kadar gayret ortaya koyabiliriz?Fırsat elden kaçmadan, Ramazan ayı sona ermeden kendimizi sorgulayalım:Ramazan'la aranız nasıldır? Tuttuğunuz oruçların, kıldığınız namazların, yaptığınız hayır ve hasenatlarınızın sırrına ve lezzetine vardınız mı? Gönül kabınız ne haldedir; dolu mudur, boş mudur? Allah ve Peygamber sevgisine ne kadar ulaşabildiniz? Velhasıl, O Yâr ile hoş musunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -5- / 30.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -4- / 29.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -3- / 28.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -2- / 27.05.2025
- Kurban ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler -1- / 26.05.2025
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025