Bugün 3 Ekim, kimileri için umut, kimileri için aldatış, kimileri için aldatılış, kimileri için bitiş tarihidir. Kim bilir belki bir milletin yok edilişinin, ya da bir milletin dirilişinin resmi tarihi olarak tarihe geçecektir. Dünya sahnesinde varlık gösteren milletlerin önlerine arada bir tarihi fırsatlar çıkar. Eğer değerlendirebilirlerse fayda, yoksa zarar görürler. Bu da o anki Lider ve kadrosu ile alakalıdır. Yıllardır uygulanan batı kaynaklı politikalarla adeta tarihten silinme noktasına gelen milletimizin eline "olmak ya da olmamak" noktasında tarihi bir fırsat geçmiştir.AB macerasında sona doğru yaklaşırken Sayın Başbakanımızın, dışişlerimizin ve bu konu ile alakalı bürokratlarımızın; "önümüze başka şartlar konamaz, başka verecek bir şeyimiz kalmadı" "masamızın üstünde yapılacak bir şey kalmamıştır" gibi ifadeler kullanmışlardı. Eğer bu ifadelerinde samimi iseler; ellerine tarihi bir fırsat geçmiştir. Medya önünde şov yaparcasına "rest çekeriz" diye konuşanların, gerçekten rest çekmesi için elleri güçlenmiştir. Çünkü yeni şartlar sunulmuştur. Hem de kabulü, beklide Türk milletinin tarih sahnesinden silinmesine vesile olabilecek şartlardır. Zaten önceden önümüze konulan şartlar olsun, çıkarılan uyum yasaları olsun; milletimizin dokusuna uymamıştır. Yapılan iş neticesiyle değerlendirilir. Millet olarak bugün, dünden her yönden daha kötüyüz.Meclisin açılışında Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı konuşmadaki tespitleri bile ülkenin durumunun pekte iyi olmadığını göstermektedir. "ekonomide dış ve iç borçların arttığını, özelleşme adı altında yapılan uygulamanın yabancılaşmaya dönüşmemesi gerektiğini" söylemiştir.Birkaç gün önce Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın "Avrupa Parlamentosu'nda, terörle mücadelemizi 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini esefle kınıyorum. Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Terörle mücadelesini 'saldırgan askeri operasyonlar' olarak tanımlayan bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti'ni uyandırması gereken çan sesleri olarak izlemekteyim."Oluşan bu şartlara ve devletin tepesinden gelen uyarılara rağmen maalesef siyasilerimiz uyanmış gibi görünmemektedir. AB uyutmacasından uyanılır kanaatiyle son söz Atatürk'ün olsun! "Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık, Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için; mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!"
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Gerçekleri öğrenmekten korkmayın! / 03.05.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024