Onlar Bush'a koşuyor, millet Haydar Baş'a!

Millete gidip, milletin derdini paylaşan, milletten icazet peşinde olanlarla, başı her sıkıştığında Bush'a koşanların arasındaki farkı anlamak isteyenler; yine milletin kendisine gitsinler. Görecekler ki, "Milleti dikkate almadan yapılan icraatlar eninde sonunda 'millet' duvarına çarpacaktır."Çarpmışlar bile..! Milletle iç içe olmakla millet tanınıyor. Ismarlama anketlerle kendi kendini kandırmak yerine kendi durumunu öğrenmek isteyenlere tavsiyem. Hz. Ömer gibi, Fatih Sultan Mehmet gibi, tebdili kıyafet yaparak halkını bizzat denetlesinler. Onlar, halkının ve kendi durumunun genel vaziyetini anlamak için kendi anketlerini yapmaktaydılar. Geçtiğimiz hafta Gaziantep'te yerel Kanal 27, bölgesel Kanal 5 televizyonlarında düzenlenen anketlerde Bağımsız Türkiye Partisi'nin yükselen değer olduğu dikkatlerden kaçmadı. Çıkan bu anket sonuçları bizim için asla sürpriz değildir. Çünkü biz sürekli halkımızın içinde, onlarla birlikteyiz. "Doğusundan Batısına Bu Vatan bizimdir" adlı makalemizde BTP kadrolarının "2. Kuva-yı Milliye" çalışmalarından ve yapılan fedakârlıklardan bahsetmiştik. Bu çalışmalar günübirlik olmayıp, süreklilik arz etmektedir. Hafta sonunda Gaziantep'imizin şirin ilçesi Oğuzeli'nde yapılan çalışmaya katıldım. İl Başkanımız Sayın Ersin Polat ve ilçe başkanımız Mehmet Esat Akaslan'la birlikte yapılan esnaf ziyaretlerinde karşılaşılan ilginin yoğunluğuna şahit oldum. Gözlemlerimiz, anketleri tasdik eder nitelikteydi. Ziyaret esnasında dağıtılan el broşüründen yola çıkarak makalemin başlığına aldığım "Onlar Bush'a koşuyor, Millet Baş'a!" ifadesi çok ilgimi çekti. Denenmiş liderlerin Matruşka bebekli resimlerinin figür olarak kullanıldığı ve "Onların hepsini denedik ve tanıdık! Onlar Matruşka bebekleri gibi" ifadesine yer verildiği ve bilgilerle bezenen broşür, "görmek isteyenlere çok şey ifade etmektedir".Ziyaretimizde karşılaştığımız iki hatırayı aktarmak istiyorum. Esnaf ziyaretinde ayırt edilmeden dükkân dükkân gezilirken büyükçe bir bakkal dükkânına rastladık. Biraz kilolu ağabeyimize (!) "işleriniz nasıl?" diye sorduk. Sorumuza rahatsız bir eda ila, ezberlenmiş birkaç ifadeyle cevap vermeye çalıştı; "Gayet güzel para kazanıyoruz. İşlerimiz çok iyi, Allah bu günümüzü aratmasın" deyince hayretler içinde kaldım ve sordum. "Nasıl olur bakın sokaklar bomboş, dükkânınızda müşteri yok! Siz nasıl böyle konuşabilirsiniz, ya millet ya siz, biri doğru konuşmuyor" deyince? "Satışımız az da olsa biz çok kazanıyoruz" deyince ben şaşkınlığımı gizleyemediğim bir anda orada bulunan biri; "Bu arkadaş AKP meclis üyesidir" deyince kahkahayla güldük geçtik.İkinci olay; yine bir esnaf ziyaretinde AKP ilçe yönetiminde bulunan bir esnafımızla karşılaştık. Misafir ağırlamak nezaketinden uzak biri olmasına rağmen, karşılaştığımız manzarayı aktarmak istiyorum.Müşteri olarak dükkânda bulunan 4 kadın bir erkek vatandaş bulunmaktaydı... Müşteriler bizleri karşısında görünce sanki yitiğini bulmuş bir eda ile elimizdeki broşürü alıp; bakmaya, okumaya başladılar. Orada bulunan yaşlı bir nine "Aha bu, aha bu, bize maaş bağlayacak, çocuklarımıza bakacak, bu adam eyi adam, bundan eyisi yok, oyunuzu buna verin" diye heyecanla diğerlerine seslendi. Diğer kadınlar da; "Zaten biz Haydar Hocayı tanıyoruz, biz onunlayız" diğer amcamız "Ben aslında bir Kıbrıs gazisiyim, Ecevit rahmetli oluncaya kadar onunlaydım. Fakat şimdi Haydar Hocadan eyisi yok, hele seçim gelsin, bakacağız" deyince dükkân sahibinin yüzünü görmenizi isterdim. Selamlaştık ve ayrıldık?Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk; "Milletin istiklalini milletin azmi ve kararlılığı kurtaracaktır."İşte milletin hali! Gerçekleri görmek istiyorsanız millete gidin! Çünkü "Millet, BAŞ'a gidiyor!".