Orman her yerde aynı yapıyı göstermez. Enlem derecelerine, arazinin denizden yüksekliğine, iklim, toprak ve çevre koşullarına, ekosistem alanındaki elemanların özelliğine ve birbirlerini etkileşim biçimine göre çok çeşitli orman yapıları ile karşılaşılmaktadır.
Ekvatordan Kutuplara doğru gidildikçe ve arazide deniz seviyesinden yükseldikçe, dünyadaki değişik doğal bölgelerde, çok farklı yapıda ormanlar veya oluşumlar ortaya çıkmaktadır. Bu farklılığın ana nedeni sıcaklık ve yağıştır.
Örneğin, dünyanın aşırı sıcak bölgelerinde, yağışın olmadığı yerlerde çöller görülürken, yağış arttıkça sırasıyla savanlar, yağmur yeşili ormanlar ve sıcaklık ile yağışın en fazla olduğu yerlerde ise tropik yağmur ormanları görülmeye başlar.
Ilıman bölgelerin yağışsız yerlerinde de kısmen çöl oluşumu görülürken, hafif yağış alan yarı kurak yerlerde ise preri ve step oluşumları görülmeye başlar.
Yağışların arttığı kurak olmayan ılıman bölgelerin nispeten sıcak kısımlarında sert yapraklı ormanlar ile yazın yeşil yapraklı ormanlar görülürken, serin kısımlarında ise ibreli ormanlarla karşılaşılmaktadır. Ilıman bölgelerin aşırı yağış alan yerlerinde ise ılıman yağmur ormanları veya bataklık alanlar oluşur.
Sıcaklığın 15 derece ile -40 derece arasında değiştiği yerlerde yani, kutuplara yaklaştıkça ve arazide daha yükseklere çıkıldıkça sırasıyla bodur ağaçlar, çalılar, çayırlar, likenler ve yosunlardan oluşan ve karaların yaklaşık %10'unu kapsayan tundra alanları görülmeye başlar. Daha soğuk yerlerde ise tamamen çıplak alanlar bulunur. Örneğin, yurdumuzda da yüksek dağların zirvelerinde doğal orman sınırının üst kısmında bitkisiz çıplak alanlar vardır. Buraların ağaçlandırılması mümkün değildir. Doğal orman sınırının hemen altında da tundra oluşumları söz konusudur.
Doğal ormanlar, insan etkisinin olmadığı elverişli yerlerde kendiliğinden yetişen ormanlardır. İnsanların ağaçlandırmalar yolu ile oluşturdukları ormanlara ise kültür ormanları denir. Her iki orman tipi işletmeye açıldığında genel olarak işletme ormanı adını alır.
İşletme ormanları, koru ormanı, baltalık ormanı veya korulu baltalık ormanı olarak yetiştirilir ve işletilir. Koru ormanları tohumdan yetişir veya yetiştirilir. Baltalık ormanları ise kök veya kütük sürgünlerinden oluşur. Daha yararlı olması için, baltalık ormanlarımız 2006 yılı başından itibaren koru ormanı biçimine dönüştürülmeye başlanmıştır. 2015 yılına göre, tüm ormanlarımızın yaklaşık %12'lik alanı halen baltalık ormanıdır. Böylece, orman alanlarımızın %88 kadarı koru ormanı özelliğindedir (OGM)
Orman ekosistemi homojen bir yapıya sahip değildir. Ancak, orman ekosistemini çeşitli özellikler açısından homojen alt guruplara ayırmak mümkündür. Her alt guruba uygulanacak ormancılık teknik işlemleri birbirinden önemli derecede farklıdır. Bir hektardan küçük olmayan bu homojen guruplara meşcere denilmektedir. Meşcere ayrımı; ağaç türü, ağaç yaşı, karışıklık biçimi, katlılık, saflık durumu, kapalılık durumu ve arazi verimliliği (bonitet) gibi özelliklere dayanılarak yapılmaktadır.
Yurdumuz ılıman kuşakta yer almaktadır. Yurdumuzun güney kısmı kuzey kısmından daha sıcak ve kuraktır. Bu nedenle, daha serin ve yağışlı olan kuzey kısımlardaki ormanlar güneydekilerden oldukça farklıdır. Arazide deniz seviyesinden yükseldikçe farklı yapıdaki orman tabakalarıyla karşılaşılmaktadır. Her ağaç türü, kendisi için en elverişli yörede yayılış göstermektedir. Örneğin, sedir ormanları Toros dağlarının yüksek kısımlarında yayılış gösterir. Kızılçam ormanları en fazla Akdeniz kıyı şeridini kendisine seçmiştir. Karaçam batı Anadolu'da daha yaygındır. Ladin ormanları serin ve yağışlı doğu Karadeniz'de yayılış gösterir. Göknar ormanları Karadeniz ile güney Marmara dağlarının yüksek kısımları ile batı Toroslar'a yerleşmiştir. Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkündür.
Türkiye'nin yaklaşık %29'u ormanlık alanlardan (22.740.000 ha) oluşur. Bunun yaklaşık %43'ü de bozuk orman karakterindedir. Ormanlarımızdan kapasitesinin üstünde istihsal yapıldığı için, neredeyse yaşlı ormanlarımız kalmamıştır. Ortalama %25 kadar hata içeren Amenajman planları ve uygulamalardaki hatalar ve siyasal baskılar yüzünden ormanların yapısı bozulmaktadır. Bozulan ormanlar ise, çok kere idare süresini doldurmadan gençleştirmeye çalışılmaktadır. Ayrıca, yandaşları ve yabancıları desteklemek amacıyla, 06.01.2021 tarihinde 6831 sayılı kanunun ek 16.maddesi gereğince, cumhurbaşkanına orman alanlarını orman sınırı dışına çıkarma yetkisi verilmiştir. Bundan sonra, ormancılık dışı faaliyetlere tahsis edilecek ormanlık alanlar yüzünden, odun verimi olumsuz etkilenecektir. Bunun sonucu, ormanlarımızın verim kapasitesi de düşecektir.
- Ormancılıkta araştırma yöntemi / 28.03.2022
- Orman üretim araştırmaları / 21.03.2022
- Sosyo-ekonomik konumu iyileştirmek / 15.03.2022
- Ağaç soyunu iyileştirmek / 08.03.2022
- Ortamın verim gücünü arttırmak / 01.03.2022
- Meşcerede aralama kesimleri / 22.02.2022
- Ormanda üretim nasıl arttırılır? / 15.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 07.02.2022
- Meşcere kuruluşunu düzenlemek / 01.02.2022