Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ünlü Osmanlı tarihçisi Halil İnancık ile birlikte çalışan ABD'li tarihçi Prof. Dr. Rhoads Murphey, İstanbul'da Osmanlı'nın askeri yapısını anlattı. Murphey, "Osmanlı'daki askeri gerilemenin temel kaynağı liderlikle ilgili bir durumdu. Savaşa tecrübesi olmayan bir ordu zayıflar. 18. asırdan itibaren azalan seferler ordunun pratik eksikliği olarak karşılarına çıktı. Çünkü savaşta önemli olan cephede olmaktır, tecrübedir" dedi
22.11.2025 11:33:00
Haber Merkezi/AA
Haber Merkezi/AA





Osmanlı askeri tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ABD'li tarihçi Prof. Dr. Rhoads Murphey, İstanbul'da okurlarıyla bir araya geldi. Murphey, Ketebe Yayınları tarafından yayımlanan "Osmanlı Savaşırken" başlıklı yeni kitabı kapsamında Ayasofya Medresesi'nde bir söyleşi gerçekleştirdi. Murphey, Batı'da Osmanlı ordusuyla ilgili klişelerin hakim olduğunu, fakat bunların gerçekçi bir temele dayanmadığını söyledi. Murphey, Osmanlı ile Batı'daki ordu sistemi arasında önemli farklar olduğunu belirterek, "Çalışmamı yaparken Osmanlı ordusunun, diğer ordulardan farklarına odaklanmıştım. Çünkü Osmanlı ordusu, bir sefere giderken alt yapıdan üst yapıya kadar imaret işleri yapan bir orduydu. Oysa Batı'da merkezi bir ordu yoktu. Merkezi sistem, Osmanlı'da bütün orduya yol gösteren bir anlama sahipti" dedi.
Batı'nın Osmanlı'ya bakışı sakat
Osmanlı'yı başarılı kılan temel unsurun keskin bir askeri organizasyon gücüne sahip olmasından kaynaklandığını vurgulayan Murphey, şöyle devam etti: "Batı'daki tarih yazımında Osmanlı, her yeri kılıçtan geçiren, disiplinsiz, kısacası vahşi bir imaja sahiptir. Batı'da hakim olan ve Osmanlı'yı aşağı gören bakışın kaynağı ise kültüreldir. Oysa karşımızda hiç de gelişigüzel bir yığın yok. Osmanlı ordusu son derece eğitimli bir sisteme ve disiplinli bir yapıya sahiptir."
Osmanlı askerleri yağma yapmazdı
Murphey, Osmanlı padişahlarının hem sefere gitmeden hem de seferden sonra askerlere ziyafet verdiğinden bahsederek, "Bu temelde, askerin gittiği bölgeyi yağmalamaması içindi. Asker bilirdi ki onun yağma yapmasına gerek yok. Çünkü devlet onun hak ettiği maaşı ya da diğer iaşesini karşılayacak. Padişah hem maddi hem de psikolojik olarak askerine destek olurdu. Asker, kendisi savaşta ölse bile, devletin geride kalan ailesine sahip çıkacağından emindi" ifadelerini kullandı.
Seferler azalınca ordu zayıfladı
Osmanlı askeri sisteminin zayıflamasındaki en önemli etkenlerden birisinin savaş ve seferlerin azalması olduğunu belirten Murphey, "Örneğin Köprülü döneminde neredeyse hiç sefere çıkılmamıştı. O kadar ki padişah askerlerin sayısını azaltmak isteyince orduda büyük isyanların çıktığı durumlar olmuştu" dedi.
Prof. Dr. Rhoads Murphey, Osmanlı'nın Batı karşısında teknolojik gelişmelerden dolayı gerilediği fikrine katılmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Osmanlı son derece çağdaş bir askeri yapıya sahip olmuştur. Herkesin barutu varken, Osmanlı da bu baruta sahipti. Osmanlı'nın teknolojisi ne çok ileri ne de çok geriydi. Kürek yelkene ya da ok tüfeğe döndüğünde Osmanlı da bu gelişmeleri uyguluyordu. Osmanlı'nın askeri anlamda Batı ile yarışamadığı doğru bir iddia değildir. Söz konusu gerilemenin temel kaynağı liderlikle ilgili bir durumdu. Savaşa tecrübesi olmayan bir ordu zayıflar. 18. asırdan itibaren azalan seferler ordunun pratik eksikliği olarak karşılarına çıktı. Çünkü savaşta önemli olan cephede olmaktır, tecrübedir. Yeni taktikler ve usullerin anlaşılması ve uygulanması çok önemlidir. Oysa bu dönemde alaylı ve mektepli ayrımları ortaya çıkmıştı. Bütün bunlar ise Osmanlı'nın savaş yeteneğinin zayıflamasına yol açtı." 1949 doğumlu olan Murphey'in "Osmanlı Savaşırken-Ottoman Warfare" adlı eseri 2006'da Homer Yayınları tarafından "Osmanlı'da Ordu ve Savaş" adıyla da yayınlanmıştı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































