Bu sezon, Derince Belediyespor takımının haklarını 58 milyon liraya satın alarak Bölgesel Amatör Lig'den ikinci lige direk yükselen kentimizin takımı Gebzespor, adına sponsoru olan Güzide ismini alarak müsabakalara çıkmaya başladı.
Haliyle birçok oyuncu transfer edildi. Büyük harcamalar yapıldı.
Marketing değeri olarak 2 milyon Euro'ya yakın bir piyasa değeri olan takımımız, kulüp yönetimi tarafından, birkaç hafta önce de teknik direktör ve ekibini değiştirerek yeni hoca ile yollarına devam etme kararı aldı.
Uzun zaman sonra hem de üçüncü ligi de geçerek direk ikinci ligden başlamış olmasının sakıncalı tarafları da var tabi.
Tesisleşme ve altyapı konusunda, bina yönünden pek sıkıntı olmasa da ikinci lig düzeyinde personel ve altyapı hocası ne yazık ki yeterli değil.
Toplama bir takım şu anki kadro.
Geriden en az 3 veya 4 sezon sonrasına kendi yetiştireceği oyuncuların kadroya dahil olması ve satın almayı aza indirmesi ihtimali var.
Bu da demek oluyor ki uzunca bir süre para ile bonservisli oyuncularla sürece devam edilecek.
Peki bu satın almalar ve bütçesine göre yüksek maaşlar sürdürülebilir bir organizasyon için ne kadar sağlıklı?
Dışa bağımlı bir sistem özellikle Gebze'de sporun gelişimi için doğru bir yöntem mi?
Yüksek bütçeli A takımı besleyecek ve devamlılığını sağlayacak olan altyapıya ne kadar yatırım yapılıyor, ne gibi çözümler ve planlamalar mevcut?
Altyapı futbol okulu ile başlıyor, 8 ile 12 yaş arası çocukların eğitildiği ve yetiştirildiği bir dönem.
13 yaş kategorisinden itibaren lisanslı olan oyuncular, U13'ten U18'e kadar gelişim kategorisinde yer alarak futbolcu olma yolunda yetişiyorlar.
İşin en önemli tarafı da burası.
Bir çocuğun bu süreçlerin sonunda gerçekten profesyonel seviyeye ulaşması ve bu işi meslek haline dönüştürmesi için insan üstü bir çabaya ihtiyacı var.
Sadece gayret de yetmez, tabiri caizse bir dayısının olması lazım. Çünkü düzen böyle işliyor. Birinin elinden tutup destek olması şart maalesef.
Sorun da burada başlıyor. 100'lerce çocuk bütün gelişim süreci boyunca vakitlerini harcadıkları ve futbolcu oluruz umudu ile çabaladıkları bu törpü düzeni yüzünden yok olup gidiyor.
Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası ilçelerinden 10 ila 17 yaş arasında 150 bin gencimiz mevcut.
Her sene bu havuzdan yetiştirilecek 11 genç profesyonel olamıyorsa, dönüp bir kez daha kurduğumuz ya da kuramadığımız düzeni sorgulamamız gerekiyor.
Geçen hafta Bursaspor ile maçı vardı takımımızın. 4-1 gibi güzel bir skor ile kazandı maçı takımız. 12 maçta 25 puan topladı şu ana kadar.
İnsanlar akın akın stadyuma koştu. Çoluk çocuk, yaşlı, kadın erkek demeden şehrin bir değeri olan takımına sahip çıktı ve yanında oldular.
Bir kez daha gösterdi ki bu durum, futbol sadece futbol değildir.
Umuttur, eğlencesidir insanların, yüzünü güldüren ve içini ısıtan bir yaşama bağlılıktır.
Son dönemde felaketler yaşayan ve acılar çeken insanların hayat ışığı gibi sarıldıkları gerçeğidir. Özledikleri mutluluklarıdır.
10 binden fazla insanın bir ilçe takımına gösterdiği bu teveccüh çok kıymetli bir davranıştır.
Takımı idare eden ve geleceğini planlayanların bu gerçeği görmesi ve kıymetini bilmesini dilerim.
Bir kentin tek eğlencesi olan bu organizasyonun geliştirilmesi ve devamlılığın sağlanması için ne gerekiyorsa onun yapılması elzemdir.
Onun için ilk zamanda ölü yatırım gibi değerlendirilip sonuç odaklı duruma bakılmamalı. Altyapı ve tesisleşme üst seviyede olmalı.
Genç oyuncular için profesyonel olana kadar ki süre yatılı bir okul sistemi ile desteklenmeli.
A takım hangi diziliş ve strateji ve taktik ile oynuyorsa, en alt yaş grubundan itibaren bu düzenle planlama yapılmalı.
Haftada iki idman yaparak hafta sonuna da bir sahayı 4'e bölerek yıllarını kaybetmiş sadece bedenen spor yapmış çocuklar yetiştiririz.
Onun da takımın geleceğine katkı yapması imkansızdır.
Ne yazık ki 4 oyuncumuz da bu bahis kervanının içinde bulunmuşlar. 3 oyuncumuz 45'er gün, 1 oyuncumuz da 3 ay hak mahrumiyeti aldı.
Yaklaşık 7 maç sahalardan uzak kalacak oyuncular sebebi ile takım umarım zor duruma düşüp, alt sıralara gerilemez.
Birçok farklı sebepten oynanan bu bahis ve kumar illeti sebebi ile sporun yarışmacı ve dostluk için yapılmasına gölge düşürmekte.
İlçe Spor Müdürü ve Alaattin Kurt Stad Müdürüne de çağrı yapmak isterim.
Uzun yıllar futbolcu ve antrenör olarak Gebze'nin her yerinde çalışma imkanım oldu.
Soyunma odaları, tiribünler ve stadyum çevresi ikinci lig takımı olan şehre yakışmıyor.
Yıllardır bir çivi çakılmadı.
Tavsiyem İstanbul'da onlarca stadyum var, biraz bakın oralar nasıl.
Gebze bu kadar kötü ve kullanışsız yapıyı hak etmiyor.
- Ruhu olan yollar / 21.11.2025
- Havadan sudan / 20.11.2025
- 26 Kasım deprem tatbikatı: 'Marmara’da yaşayan Simonlar' / 18.11.2025
- Hukuk / 17.11.2025
- Gençliğin umudu / 21.10.2025
- Gümüşhaneliler, Kirazpınar tapu meselesi / 20.10.2025
- Bir garip düzenleme / 26.09.2025
- Çamur at izi kalsın / 24.09.2025
- Bay, BAY KOÇ / 18.09.2025


















































































