'Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür. Türkiye, 783 bin kilometrekareyle ufku sınırlandırılamayacak bir ülkedir. Türkiye'nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı, ekonomisinin de nüfusunun da topraklarının da çok çok ötesindedir' diyen Sayın iktidarımız, milletimizi unuttu. Fakiri fukarayı, garibi gurebayı yetimi yoksulu unuttu. Geleceğimiz olan çocuklarımızı, gençlerimizi unuttu.
22 yılda Suriyeliler hariç dış insani ve kalkınma yardımı adı altında 150'den fazla ülkeye 80-115 milyar dolar seviyesinde para harcayan Sayın iktidarımız eğitime bu parayı harcamadı.
Yıllar önce 'Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, evelallah bir 40 daha harcarız' diyen Sayın iktidarımız bu miktarları insanımıza harcamadı.
Kur Korumalı Mevduat adı altında yaklaşık 60 milyar doları 3 yılda zenginlere verenler vatandaşına vermedi.
Faiz baronlarına, yandaşlara verilen trilyonlar milletten esirgendi.
İşin ilginci! Bu trilyonları ceplerinden vermediler. Milletten topladıklarıyla verdiler. Ama insanımız bu tabloyu anlamamakta ısrar etti.
Bu anlayışsızlığın bedeli yine insanımıza çıktı. Bakın 2024 sonu itibarıyla ülkemizde 15-24 yaş arası genç sayımız 12,7 milyon. Yani Yunanistan'ın nüfusundan fazla.
Bu gençlerin 5 milyon 300 bini ne eğitimde ne istihdamda. Ev genci diyorlar.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Eğitim-Sen gibi kuruluşların raporlarına göre son 3 yılda okula gitmeyen/öğretim dışında kalan çocuk sayıları şu şekilde:
2022-2023'te 442 bin 643
2023-2024'te 612 bin 814
2024-2025'te 1 milyon 578 bin 941
Neden gitmiyorlar?
Başlıca sebepler: Sosyal ve ekonomik zorluklar, çocuk işçiliği erken evlilikler, mülteci çocuklar (yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuk okula gitmiyor) ve kalabalık sınıflar.
Suça sürüklenen çocuklar
Son 10 yılda suça sürüklenen çocuk sayısı 95 binden 202 bine yükselerek %113 artmış.
Bu çocukların %40,4'ü yaralama, %16,6'sı hırsızlık, %8,2'si uyuşturucu/uyarıcı madde %4,6 tehdit ile ilgili suçlara karışmış.
Cezaevlerindeki 18-24 yaş arası hükümlü/tutuklu sayısı 100 binin üzerinde.
Ne demek bu rakam biliyor musunuz?
Birçok Avrupa ülkesinin asker sayısından daha fazla rakam demek. İsrail ordusundan daha fazla gencimizi yetiştiremediğimiz için hapsettik, demek.
Gençler neden suça sürükleniyor?
Uzmanların tespitlerini başlıklar halinde sıralayalım:
Ekonomik yoksulluk ve işsizlik
Aile geliri yetersizliği, aile içi şiddet ve çatışma, boşanmış ebeveynler, ilgisizlik, istismar, evden kaçma, aidiyet arayışı ve finansal bağımsızlık arayışı.
Eğitim eksikliği ve okul terk, eğitim-istihdam uyumsuzluğu, mesleki beceri eksikliği.
Arkadaş çevresi baskısı, sosyal medya ve dijital etki, provokatif içerik, şiddet videoları,
Toplumsal değer kaybı ve kimlik krizi, milli-manevi değerlerden kopuş, gelecek kaygısı gibi birçok gerekçeler karşımıza çıkmakta.
Sayın Erdoğan ne diyordu?
'23 yılda Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını yüreğinde taşıyacak bir gençlik yetiştirdik, imanlı, yerli ve özgüvenli bir gençlik yetiştirdik, gençlerimizi suç örgütlerinin insafına bırakmayız'.
Netice nedir?
TBMM Suça Sürüklenen Çocuklar Araştırma Komisyonu kuruldu. Demek ki gençlerimiz sahipsiz bırakılmış.
Bu komisyonun odaklanacağı başlıca konular:
Aile içi şiddet ve ihmal
Eğitimden kopuş ve okul terki
Yoksulluk ve çocuk işçiliği
Göçmen/mülteci çocuklar
Dijital şiddet içerikleri ve oyun bağımlılığı
Suç örgütü/çeteleşme eğilimi
Mağduriyetten failliğe geçiş
Mevcut koruma ve rehabilitasyon sistemlerinin etkinliği.
Sonuç ne olur?
Herkesi bildiği, yıllardır gündemde olan bu başlıkları araştırdılar. Binlerce sahife doküman ortaya koydular, diyelim.
Peki, sonuç ne olacak? Üzgünüm ama hiç bir şey olmayacak! Çünkü bu sistemde insan sadece araç.
Kayıp çocuklar
2024'te toplam güvenlik birimlerine gelen çocuk olayı: 612.651 (önceki yıla göre %9,8 artış). Bunların 18.561'i kayıp müracaatlı bulundu.
Kayıp vakalarının %70'i şiddet/taciz/suistimal, %14'ü sınır ötesi kayıp, %18,4'ü ebeveyn kaçırma, %6,2'si göçle ilgili. Kız çocuklarında kayıp oranı daha yüksek
Devlet korumasındaki çocuk sayısı: 15.000. Kurumdan kaçan/kayıp çocuk (resmi bilinen): 2008-2016 arası: 4.028
2016 sonrası: TÜİK detaylı veri yayımlamıyor
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam ne demişti?
"Etrafımızda hayatından memnun kimse kalmadı. Kimi yaşantısından, kimi hanımından ve evladından; kimi işinden, siyasetten? Kısaca her şeyden şikâyetçiyiz.
Öyle ki başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar.
Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır."
22 yılda Suriyeliler hariç dış insani ve kalkınma yardımı adı altında 150'den fazla ülkeye 80-115 milyar dolar seviyesinde para harcayan Sayın iktidarımız eğitime bu parayı harcamadı.
Yıllar önce 'Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık, evelallah bir 40 daha harcarız' diyen Sayın iktidarımız bu miktarları insanımıza harcamadı.
Kur Korumalı Mevduat adı altında yaklaşık 60 milyar doları 3 yılda zenginlere verenler vatandaşına vermedi.
Faiz baronlarına, yandaşlara verilen trilyonlar milletten esirgendi.
İşin ilginci! Bu trilyonları ceplerinden vermediler. Milletten topladıklarıyla verdiler. Ama insanımız bu tabloyu anlamamakta ısrar etti.
Bu anlayışsızlığın bedeli yine insanımıza çıktı. Bakın 2024 sonu itibarıyla ülkemizde 15-24 yaş arası genç sayımız 12,7 milyon. Yani Yunanistan'ın nüfusundan fazla.
Bu gençlerin 5 milyon 300 bini ne eğitimde ne istihdamda. Ev genci diyorlar.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Eğitim-Sen gibi kuruluşların raporlarına göre son 3 yılda okula gitmeyen/öğretim dışında kalan çocuk sayıları şu şekilde:
2022-2023'te 442 bin 643
2023-2024'te 612 bin 814
2024-2025'te 1 milyon 578 bin 941
Neden gitmiyorlar?
Başlıca sebepler: Sosyal ve ekonomik zorluklar, çocuk işçiliği erken evlilikler, mülteci çocuklar (yaklaşık 400 bin Suriyeli çocuk okula gitmiyor) ve kalabalık sınıflar.
Suça sürüklenen çocuklar
Son 10 yılda suça sürüklenen çocuk sayısı 95 binden 202 bine yükselerek %113 artmış.
Bu çocukların %40,4'ü yaralama, %16,6'sı hırsızlık, %8,2'si uyuşturucu/uyarıcı madde %4,6 tehdit ile ilgili suçlara karışmış.
Cezaevlerindeki 18-24 yaş arası hükümlü/tutuklu sayısı 100 binin üzerinde.
Ne demek bu rakam biliyor musunuz?
Birçok Avrupa ülkesinin asker sayısından daha fazla rakam demek. İsrail ordusundan daha fazla gencimizi yetiştiremediğimiz için hapsettik, demek.
Gençler neden suça sürükleniyor?
Uzmanların tespitlerini başlıklar halinde sıralayalım:
Ekonomik yoksulluk ve işsizlik
Aile geliri yetersizliği, aile içi şiddet ve çatışma, boşanmış ebeveynler, ilgisizlik, istismar, evden kaçma, aidiyet arayışı ve finansal bağımsızlık arayışı.
Eğitim eksikliği ve okul terk, eğitim-istihdam uyumsuzluğu, mesleki beceri eksikliği.
Arkadaş çevresi baskısı, sosyal medya ve dijital etki, provokatif içerik, şiddet videoları,
Toplumsal değer kaybı ve kimlik krizi, milli-manevi değerlerden kopuş, gelecek kaygısı gibi birçok gerekçeler karşımıza çıkmakta.
Sayın Erdoğan ne diyordu?
'23 yılda Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını yüreğinde taşıyacak bir gençlik yetiştirdik, imanlı, yerli ve özgüvenli bir gençlik yetiştirdik, gençlerimizi suç örgütlerinin insafına bırakmayız'.
Netice nedir?
TBMM Suça Sürüklenen Çocuklar Araştırma Komisyonu kuruldu. Demek ki gençlerimiz sahipsiz bırakılmış.
Bu komisyonun odaklanacağı başlıca konular:
Aile içi şiddet ve ihmal
Eğitimden kopuş ve okul terki
Yoksulluk ve çocuk işçiliği
Göçmen/mülteci çocuklar
Dijital şiddet içerikleri ve oyun bağımlılığı
Suç örgütü/çeteleşme eğilimi
Mağduriyetten failliğe geçiş
Mevcut koruma ve rehabilitasyon sistemlerinin etkinliği.
Sonuç ne olur?
Herkesi bildiği, yıllardır gündemde olan bu başlıkları araştırdılar. Binlerce sahife doküman ortaya koydular, diyelim.
Peki, sonuç ne olacak? Üzgünüm ama hiç bir şey olmayacak! Çünkü bu sistemde insan sadece araç.
Kayıp çocuklar
2024'te toplam güvenlik birimlerine gelen çocuk olayı: 612.651 (önceki yıla göre %9,8 artış). Bunların 18.561'i kayıp müracaatlı bulundu.
Kayıp vakalarının %70'i şiddet/taciz/suistimal, %14'ü sınır ötesi kayıp, %18,4'ü ebeveyn kaçırma, %6,2'si göçle ilgili. Kız çocuklarında kayıp oranı daha yüksek
Devlet korumasındaki çocuk sayısı: 15.000. Kurumdan kaçan/kayıp çocuk (resmi bilinen): 2008-2016 arası: 4.028
2016 sonrası: TÜİK detaylı veri yayımlamıyor
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam ne demişti?
"Etrafımızda hayatından memnun kimse kalmadı. Kimi yaşantısından, kimi hanımından ve evladından; kimi işinden, siyasetten? Kısaca her şeyden şikâyetçiyiz.
Öyle ki başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar.
Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Kayıp çocuklar, kayıp gençlik karanlık gelecek / 22.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025
- Asker Atatürk ve Hoca Atatürk’ün dış politikaya bakışı / 16.11.2025
- Daha büyük felaketler geliyor / 15.11.2025
- Küfür tek millet, Müslümanlar paramparça / 14.11.2025
- David Phillips’in raporu ve Devlet Bahçeli / 13.11.2025
- Al sana ‘Osmanlı millet sistemi’ / 12.11.2025
- Millete gidemeyenler İmralı’ya gidecekmiş / 21.11.2025
- Asrın sosyal konut projesinde asrın itirafı / 19.11.2025
- Siyasetin vatan hainlerine olan bu ilgisinin sebebi nedir? / 18.11.2025
- Süleyman Soylu ve İBB iddianamesi / 17.11.2025
- Asker Atatürk ve Hoca Atatürk’ün dış politikaya bakışı / 16.11.2025
- Daha büyük felaketler geliyor / 15.11.2025
- Küfür tek millet, Müslümanlar paramparça / 14.11.2025
- David Phillips’in raporu ve Devlet Bahçeli / 13.11.2025
- Al sana ‘Osmanlı millet sistemi’ / 12.11.2025

















































































