İmam Hatip'e ilk başladığımız günlerde Latin alfabesiyle İngilizceyi okumaya başlamıştık. Hatta bazı arkadaşlarımız İngilizceye o kadar sarmışlardı ki (c) harfine (g) demeye başlamışlardı. Su-i emsal olmasın deyüp zinhar o emsali kat-i menile nümuzec eylemedük.Tabiî ki eşyanın hakikatinden olsa gerek, Latin Türk alfabesiyle İngilizce öğretilemedi. Acaba gerçekten de suç alfabemizdeki (x) harfinin olmaması mıydı? Üniversite mezunlarımızın dahi ne kadar iyi yabancı dil öğrenebildikleri hepimiz tarafından bilinir. Biraz daha özele inip halkımızın nasıl Anglosakson bir Türkçe kullandığı hepimizin malumudur. Böyle bir ortamda sizleri dil bilimci edasıyla, analizlerle yormama gerek yok. Alfabeyle ne olur ne olmaz, onu anlatmak istiyorum. Rahmetli babacığımın mağazasının önünde duran kendi halinde kamyonetçi bir ağabey vardı. Bu zat bazı akşamlar, akşamcı olarak sarhoş sabahlardı. Yanlış hatırlamıyorsam, lise ikinci sınıfa giderken bir cumartesi günü, -mağazaya gitmesem haftalık yoktu- bu zat mağazaya geldi. Elinde epey eski bir kitapla içeri girdi. Arap alfabesiyle yazılmış Osmanlıca kitabı okumamı istedi. Ben de ibarenin kafasını gözünü yara yara kitabı okudum. Fakat maalesef çok bir şey anlamadım. Hatta bunun ne kitabı olduğunu sorduğunda o yılların heyecanıyla ne dediğimi hatırlamıyorum. Bu kitap ağabeyimize babasından kalmış, şu günlerde Şeb-i aruzunu yad ettiğimiz Hz. Mevlana'nın mesnevisiymiş. Ceylan derisinden matbuğ (matbaada) basılmış. El yazması (mahtuta) olmayan bu kitabı, kendisi okuyamadığı için bana hediye etti. Fakat ben bu kitabı İmam Hatip yıllarında kelimeleri anlayarak okuyamadım. Ancak Arapçayı çat pat öğrendikten sonra, çat pat okuyabildik. Yukarıdaki paragraftaki Latin alfabesiyle yazılmış Osmanlıca cümlelerden ne kadar anlarsanız, Arap alfabeyle yazılmış olandan onu anlarsınız. Sizin kelime dağarcığınıza bilginize kalmış. Ülkemizde Arap alfabesini bilen, çok insan olduğu halde niçin acaba Osmanlıca bilmezler. Ben inanıyorum ki iki derste bu insanlar Osmanlıcayı okurlar, okurlar da ne kadar anlarlar? Bir de merak ediyorum bu harf dönüşümünü yapan Endonezya, Malezya, Singapur, Nijer, Nijerya size göre köpekleşti mi, ne oldu? Dili kalmayan Cezayir, Kamerun, Hintli Müslümanlar dinsizleşti mi ne diyorsunuz? Pekala, sizler, sağa sola salyası akarak havlayan cehennemin makinistleri sizler ne kadar Arapça veya ecdadınızın -hangi alfabeyi kullandığını bilmediğim için- mezar taşını okuyabiliyor musunuz? Acaba harf değişimini hangi -lakabıyla meşhur gâvur- padişahınız düşünmüş sonradan geri adım atmıştı? Böyle cahil, cühela, kadın hamamı muhabbeti yaparak milletin Atasıyla arasını açmayın.Ey milletim sen de bu deli saçmalarına değil de, lütfen kulağını Prof. Dr. Haydar Baş beye ver de gerçekte Atatürk'ün ne olduğunu ondan öğren. Size iki örnek vermek istiyorum1- Arap aleminde bilgisayarın ismi Arapça yazılış, İngilizce okunuşla 'computer'dir. Devenin bir adımına kırk isim türeten dünyanın en zengin dili, Emeviler ve onların kalıntıları tarafından yok edildi. Vahhabilerle dil bile İngiliz hegemonyasına girdi.2-Hacca veya umreye gidenler dondurma isterlerse İngilizce söylemeleri yeterli, ice cream.Atatürk de, İngilizceyi onlar gibi yaysaydı bir sıkıntı olmazdı. Acaba dini kavramlarımız ne kadar Arapça? Namaz, oruç hepsi Farsça. Ne oldu hepiniz Şii mi oldunuz? Türkçe dilini kullanan Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli ana dilleri Arapçayı bıraktıkları için dinden mi çıktılar? Şimdi anladınız mı Atatürk kimin yaptığını yapıp Türkçeye önem vermiş. Kitabı veren o ağabey Arapça öğrenmediği için çok üzüldü, ama Atatürk'ü suçlamamış kabahati kendinde görmüştü. Babası da kendisi de Atatürkçüymüşler.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Kâmil kul, kâmil mü’min / 19.04.2024
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023
- Sizce zulüm nedir? / 08.03.2024
- Allah adına konuşmak / 26.02.2024
- Kimi sevmemiz lazım! / 25.12.2023
- Diyanet’e açık mektup / 17.11.2023
- ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyen olun! / 10.11.2023
- Vatandaşlık hakları ve Alucralılık! / 04.11.2023
- Nice yüzyıllara / 30.10.2023
- Eğitimden ne anlıyoruz? / 21.09.2023
- Aldananlar ve aldatanlar / 07.09.2023