Özelleştirme konusunda değerli yazarımız Murat Cabas birkaç gündür oldukça anlamlı yazılar kaleme alıyor. Ayrıca Meltem Radyo'da birlikte yaptığımız programlarda da Murat Cabas özelleştirme konusunda söylenecek ne varsa dile getirdiği için biz kısa hatırlatmalarla bazı ayrıntılara dikkat çekmekle yetinelim. Daha doğrusu Mustafa Bekaroğlu'nun da kısmen ima etmeye çalıştığı öz-"elleştirme" konusuna parmak basalım. Ortada ciddi bir satış sorunu, Türkiye'nin mahremini ucuza satma cür'eti var. Öz-"elleştirme" operasyonunda Türkiye'nin en kritik kurumları birilerine peşkeş çekiliyor, milli servet, milli varlıklar tıpkı vatan toprağında olduğu gibi haraç mezat elden çıkarılıyor. Türk halkını enayi yerine koyup cahil muamelesi yapan zihniyet, devletin kâr eden önemli kurumlarını, zarar eden, hantal, devlete yük kurumlarmış gibi gösterip "satmaktan başka çaremiz yok" yalanına Türk halkını inandırmak istiyor. Satılmak istenen kurumların kritik önemi, devamlı kârını artıran ticaret hacmi, sahip olduğu öz kaynaklar ve hepsinden önemlisi Türkiye için ifade ettiği stratejik önem ustaca gözlerden kaçırılıyor. Türk Telekom, Tekel, Tüpraş, Erdemir, Seydişehir, Pektim gibi kurumlar yangından mal kaçırırcasına, birkaç yıllık kârlarına birilerine peşkeş çekiliyor. Bu kurumların Türkiye için ifade ettiği önemi anlatmaya gerek yok. Telekom'u yabancıya satmak demek; mahremini sonuna kadar açmak demektir. Tüm telefon kayıtlarının, askeri istihbaratın yabancıya devredilmesi demektir. Böyle kritik bir kuruluşa AKP hükümetinin biçtiği fiyat ise gerçekten komik: 8 milyar dolar!Diğer kurumlarla ilgili belirlenen yaklaşık fiyatlar da şöyle: Tekel 2 milyar dolar, Tüpraş 3.6 milyar dolar, Pektim 1 milyar dolar ve Erdemir 2 milyar dolar. Bu kurumlar bu fiyatlarla satılırsa (pardon peşkeş çekilirse) elde edilecek para, 300 milyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 6-7'sine tekabül ediyor. Türkiye'nin en önemli kurumları satılıyor ve elde edilen para GSMH'nin sadece yüzde 6'sı! İşte bir ülke böyle batırılır, böyle parçalanır, böyle peşkeş çekilir. Erdoğan bu "elleştirme"ye karşı çıkan bizler için "komünist" benzetmesi yapıyor ve geri kalmışlıkla suçluyor. Unakıtan jargonunu çabucak benimseyen Erdoğan Erdemir konusunda da "parayı veren Erdemir'i kapar" şeklinde bir cümle kurarak, Türkiye'nin parçalanış düdüğünü çaldırmak için 3-5 kuruş verecek birilerini bekliyor. Yani parayı veren Türkiye'nin tasfiye düdüğünü çalacak!Olay gerçekten çok vahim boyutlarda ve burada kaynak oluşturmak diye bir niyet yok. Çünkü öyle bir niyet olsa bu kurumlar zaten bir iki yıllık kârlarıyla hedeflenen miktarda kaynağı otomatik olarak temin eder. Fatih Altaylı'nın bile isyan halinde ifade ettiği örneklerle, anlatmak istediğimizi somutlaştıralım: 2 milyar dolara peşkeş çekilmek istenen Erdemir'in toplam varlıkları 4.5 milyar dolar. Duran varlıklarının toplamı 2.7 milyar dolar. Kasasındaki mevcut para 808 trilyon, elindeki menkul kıymetler toplamı 247 trilyon, vadesi çok kısa olan alacaklar toplamı 413 trilyon ve elindeki mevcut stoklar toplamı ise 800 trilyon. Tekrar hatırlatalım, bu müthiş ticari potansiyele sahip Erdemir'e hükümetin biçtiği fiyat sadece ve sadece 2 milyar dolar. Bu tabloya bakarak, hükümetin özelleştirme politikasında samimiyetin zerresini görmenin imkanı var mı? Ben göremiyorum. Dünya Bankası ve IMF'nin Türkiye'nin hızla tasfiyesi için öz-"elleştirme"ye ayırdığı paralar boşuna değil. Bir an önce bu kurumları ucuza kapatarak, Türkiye'nin tasfiye sürecini hızlandırmak istiyorlar. AKP hükümeti de özelleştirme adı altında Türkiye'nin tasfiye sürecinde çok önemli bir rol oynuyor. Özelleştirme, Türkiye'nin birilerine "elleştirildiği", talan edildiği bir süreçten başka bir şey değildir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012