Önceki birkaç seçimde olduğu gibi meydanlarda paralele meydan okumalar başladıysa bilin ki ufukta seçim var. Cumhurbaşkanının başkanlığında Ak Saray'da toplanan MGK toplantısında 'paralel yapı'yla mücadelenin devam kararlılığının açıklandığı günlerde yazılır mıydı bu yazı? Diyerek şöyle itiraz edenler olacaktır: Olur mu öyle şey! Haberlerde izlemiyor musun nerdeyse her gün paralel operasyonu haberleri var? Bankalarına, şirketlerine, okullarına el konuldu. Dershaneleri kapatıldı. Daha ne olsun?
Evet, paralel yapıya operasyon haberleri var. Ancak iktidarın paralelle mücadelesi masaldan ibaret. Masal da çocukları uyutmak için okunur.
Önümüze iki ezber konuldu: Birincisi, paralel örgüt iktidarı kandırdı. İktidar onların ülkeye hizmet edeceğine güvenerek ne istedilerse kendilerine verdi.
İkincisi, çözüm sürecinde terör örgütü, iktidarın saflığından faydalandı şehirlere silah depoladı.
Nedense ikisinde de emrinde; MİT, polis ve her türlü denetim kurumları olan iktidar o kadar saf ki kolayca kandırılabiliyor! İktidar kamu düzenini sağlamak için paralel için tüm ilke çağındaki gördüğünüz haberler de anlaşılacağı üzere Türkiye'nin her bölgesinde operasyonlar yapılıyor.
Şimdi paralelle mücadele haberlerini bir kenarda tutup, iktidarın paralelle mücadeledeki samimiyetini test edelim:
* Bir hareketi fikri alanda çürütemezseniz o hareketi bitirme iradeniz bir kandırmacadan ibaret olur. Paralelin en büyük tahrifatı dinlerarası diyalog faaliyetleridir. İktidar; Paralele fikri alanda hiçbir mücadele yapmadığı gibi yıllardan beri paralelle bu mücadeleyi veren Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarılarını bir kez olsun dinlemedi. İktidar tarafından hangi panelde veya programda dinlerarası diyalogun zararları anlatıldı? Göreniniz var mı? Bu yapılmadığı gibi haftalarca Türkiye'nin dört bir tarafından yapılan yüzlerce "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" programlarını devletin hangi kanalında yer buldu? Oysa bu programlar tam da paralel yapının dini ve milli bütünlüğümüz üzerindeki tahrifatlarına karşı bir panzehir vazifesi görmüştür. Siz iktidar olarak bir tane buna benzer program yaptınız mı? Madem paralelle mücadele ediliyor, aynı mücadeleyi fikri alanda samimiyetle yapanlarla niçin hiç bir araya gelmediniz? Fikir alışverişinde bulundunuz mu? Paralelle mücadelede samimi olsaydınız samimi olanlarla yollarınız bir yede kesişirdi.
* Ne istedilerse; kamu kaynaklarından, milletin vergisinden, hakkından madem paralele verildiğini itiraf etiniz. Verilenlerden hangileri geri alındı? Üniversite sınavında yüzbinlerce öğrencinin hakkını gasp ederek öne geçenlerden kaç bin kişi için hukuki işlem yapıldı, kaçı üniversiteden atıldı? Hakkı yenilenlerden kaçının hakkı iade edildi? Hukuk devleti bunu gerektirir.
* Devlet kadrolarına sınavsız olarak "Lüzumu üzerine" salınan 700 bin personelden kaçı paralel, kaç paralel personel aynı şekilde lüzumu üzerine görevinden uzaklaştırıldı.
* Gelelim mali kaynaklara! Bakmayın siz bir bankanın ve birkaç şirketin kayyuma devredildiğine. Bunlar ileride Türkiye aleyhine tazminat olarak dönecek özel hukuk tüzel kişileridir. Paralelin asıl kaynağı hani şu: "Ne istediler de vermedin" babından kamu kaynaklarından onlara verilen kamu kaynaklarının tespiti yapıldı mı? Yapıldı ise kaçı geri alındı. Verirken kamu kaynaklarını hukuksuz verdiniz. Şimdi ise sizin yolsuzluğunuz ortaya çıkmasın diye geri almaya çekiniyor olmayasınız?
* KOSGEP ve Kalkınma Ajansları, devletin trilyonlarca parasını KOBİ'lere proje ve yatırım karşılığında hibe ve teşvikler olarak veren kamu kurumlarıdır. Paralelin; bu kurumlardan "ne istediler de" verdikleriniz var mı? Buralardan basında çıkan bir iki operasyonun derinlerine inildi mi? Bu kurumlar etkin bir şekilde denetlendi mi?
* Paralelle mücadele demek Ehl-i Beyt'te birleşmek demektir. Mezhep ayrımcılığını körükleyen başka paralellere kucak açmak değil.
* İsrail ve ABD ile ilişkilerde Paralelle aynı paralelde,
* Papa ile ilişkilerde paralelle aynı paralelde,
* Dinlerarası diyalogda paralelle aynı paralelde,
Ama paralelle fikri anlamda samimi olarak mücadele edenlerle zıt bir iktidar var karşınızda. Basında gördükleriniz buzdağının görünen yüzü. Buzdağının görünmeyen yüzü ortaya çıkmasın diye arka planda paralel bir ilişki hala devam ediyor.
Evet, paralel yapıya operasyon haberleri var. Ancak iktidarın paralelle mücadelesi masaldan ibaret. Masal da çocukları uyutmak için okunur.
Önümüze iki ezber konuldu: Birincisi, paralel örgüt iktidarı kandırdı. İktidar onların ülkeye hizmet edeceğine güvenerek ne istedilerse kendilerine verdi.
İkincisi, çözüm sürecinde terör örgütü, iktidarın saflığından faydalandı şehirlere silah depoladı.
Nedense ikisinde de emrinde; MİT, polis ve her türlü denetim kurumları olan iktidar o kadar saf ki kolayca kandırılabiliyor! İktidar kamu düzenini sağlamak için paralel için tüm ilke çağındaki gördüğünüz haberler de anlaşılacağı üzere Türkiye'nin her bölgesinde operasyonlar yapılıyor.
Şimdi paralelle mücadele haberlerini bir kenarda tutup, iktidarın paralelle mücadeledeki samimiyetini test edelim:
* Bir hareketi fikri alanda çürütemezseniz o hareketi bitirme iradeniz bir kandırmacadan ibaret olur. Paralelin en büyük tahrifatı dinlerarası diyalog faaliyetleridir. İktidar; Paralele fikri alanda hiçbir mücadele yapmadığı gibi yıllardan beri paralelle bu mücadeleyi veren Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarılarını bir kez olsun dinlemedi. İktidar tarafından hangi panelde veya programda dinlerarası diyalogun zararları anlatıldı? Göreniniz var mı? Bu yapılmadığı gibi haftalarca Türkiye'nin dört bir tarafından yapılan yüzlerce "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" programlarını devletin hangi kanalında yer buldu? Oysa bu programlar tam da paralel yapının dini ve milli bütünlüğümüz üzerindeki tahrifatlarına karşı bir panzehir vazifesi görmüştür. Siz iktidar olarak bir tane buna benzer program yaptınız mı? Madem paralelle mücadele ediliyor, aynı mücadeleyi fikri alanda samimiyetle yapanlarla niçin hiç bir araya gelmediniz? Fikir alışverişinde bulundunuz mu? Paralelle mücadelede samimi olsaydınız samimi olanlarla yollarınız bir yede kesişirdi.
* Ne istedilerse; kamu kaynaklarından, milletin vergisinden, hakkından madem paralele verildiğini itiraf etiniz. Verilenlerden hangileri geri alındı? Üniversite sınavında yüzbinlerce öğrencinin hakkını gasp ederek öne geçenlerden kaç bin kişi için hukuki işlem yapıldı, kaçı üniversiteden atıldı? Hakkı yenilenlerden kaçının hakkı iade edildi? Hukuk devleti bunu gerektirir.
* Devlet kadrolarına sınavsız olarak "Lüzumu üzerine" salınan 700 bin personelden kaçı paralel, kaç paralel personel aynı şekilde lüzumu üzerine görevinden uzaklaştırıldı.
* Gelelim mali kaynaklara! Bakmayın siz bir bankanın ve birkaç şirketin kayyuma devredildiğine. Bunlar ileride Türkiye aleyhine tazminat olarak dönecek özel hukuk tüzel kişileridir. Paralelin asıl kaynağı hani şu: "Ne istediler de vermedin" babından kamu kaynaklarından onlara verilen kamu kaynaklarının tespiti yapıldı mı? Yapıldı ise kaçı geri alındı. Verirken kamu kaynaklarını hukuksuz verdiniz. Şimdi ise sizin yolsuzluğunuz ortaya çıkmasın diye geri almaya çekiniyor olmayasınız?
* KOSGEP ve Kalkınma Ajansları, devletin trilyonlarca parasını KOBİ'lere proje ve yatırım karşılığında hibe ve teşvikler olarak veren kamu kurumlarıdır. Paralelin; bu kurumlardan "ne istediler de" verdikleriniz var mı? Buralardan basında çıkan bir iki operasyonun derinlerine inildi mi? Bu kurumlar etkin bir şekilde denetlendi mi?
* Paralelle mücadele demek Ehl-i Beyt'te birleşmek demektir. Mezhep ayrımcılığını körükleyen başka paralellere kucak açmak değil.
* İsrail ve ABD ile ilişkilerde Paralelle aynı paralelde,
* Papa ile ilişkilerde paralelle aynı paralelde,
* Dinlerarası diyalogda paralelle aynı paralelde,
Ama paralelle fikri anlamda samimi olarak mücadele edenlerle zıt bir iktidar var karşınızda. Basında gördükleriniz buzdağının görünen yüzü. Buzdağının görünmeyen yüzü ortaya çıkmasın diye arka planda paralel bir ilişki hala devam ediyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021