İngiltere Hükümetinin uyguladığı tatlı dilli baskılara karşı şöyle bir cevap verir. 11 Haziran 1913: "Hak iddia eden iki takım vardır. National Bank ile D'Arsi takımı. Bunlar kendi aralarında anlaşmalıdırlar. Yoksa Osmanlı hükümeti imtiyaz vermek için beklemek zorunda kalacaktır. National Bank'ta Alman menfaatleri de vardır. Ve o ezcümle Bağdat Demiryolu ortaklığının 1903 imtiyazına göre demiryolunun iki yanında yirmişer kilometre mesafede bulunan madenleri işletmek hakkını da tevarüs etti. Bundan başka Anadolu Demiryolu ortaklığı ile 1904'te yaptığı bir antlaşma üzerinde tartışılan bazı haklar kazandı. Eğer şimdi bütün Petrol Kuyuları imtiyazını yalnız D'Arsi takımına, yani sırf İngilizlere verirsek Almanları kızdırırız. Öyle bir yol tutmalı ki imtiyazda İngiliz takımı az üstün bir durumda olsun. İngilizler ise az üstünlüğü yeter görmemektedir." Bu belgede bahsedilen National Bank; İstanbul'da yabancı sermaye tarafından kurulmuş bir Osmanlı milli bankasıdır. Türkiye'deki bu gün olduğu gibi bütün ihalelere ve ticari faaliyetlere katılabilir. Bu bankanın kurucuları da İngiliz ve Alman para baronlarıdır. Osmanlı Hükümeti elamanları da bir denge siyaseti uygulamak için anlaşmalı olarak verilmesi uygun görülüyor. Fakat İngilizler, kanunlara uygun olarak ta Irak Petrollerinden hisse almasını istemiyor. Hepsini istiyor. Bu nedenle müzakereler 19 Mart 1914 yılına kadar devam eder. Müzakerelerde iki gurubun istekleri çatışmaktadır. Bu çatışmadaki para baronları İngiliz ve Almanlardır. Biri Bağlaşıklar Gurubundan, diğeri de Anlaşma gurubundandır. Her iki gurup da Dünya kaynaklarının kendileri tarafından kullanılabilmesi için, öldürücü silahlarla savaşa hazırlanmaktadır. Fakat sonunda ortak çıkarlarda o günlük için bir anlaşmaya gidilir. Bu anlaşma şöyledir: "Doyçe Bank (Şel= İngiliz ve Alman şirketlerinin ortak bankası.) ortaklığından olan, Osmanlı Petrol Şirketi adını alan Türkiye Milli Bankasının olur. Yani Osmanlı Petrol Şirketi'nin hisseleri şöyle ayrışmaktadır: Hisselerin Yüzde ellisi D'Arsi Şirketinin, Yüzde yirmi beşi Doyçe Bank'a, diğer yüzde yirmi beşi de Anglo-Sakson petrol ortaklığına ait oluyordu. Bu anlaşma hükümleri 10 maddeden mürekkeptir. 18-19 Haziran 1914 tarihinde Osmanlı Petrol Şirketi Musul Bağdat bölgesindeki petrol imtiyaza sının verilmesi için Osmanlı Hükümetine resmen başvurur. Osmanlı Hükümeti Petrol imtiyazını vermeğe hazır olduğunu fakat bu bölgedeki madenler içinde menfaati olup ta bundan zarar görecek insanlar varsa onlara tazminat ödenmesinin şirkete ait olmasını ister. Osmanlı hükümeti ile şirket arasında tartışmalar 4 Temmuz 1914 gününe kadar devam eder. Neticede 4-8 Temmuz 1914 günleri arasında Osmanlı Hükümeti ile İngiliz ve Alman büyük elçileri arasında, Tazminat işinde Hükümetin vazgeçtiğini bildirmesi üzerine anlaşma yürürlüğe girer. Böylece birbirlerini yok etmeğe çalışan iki düşman emperyalist devlet Osmanlı'ya karşı çıkarlarını korumuş olurlar. Çünkü bu durumlarda söz devletlerin değil PARA BARONLARININDIR. Bu günde söz, sözde milletindir. Fakat karar sermayenindir. Devlet falan önemli değildir.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011