Bağımsız Türkiye Partisi Ramazan dolayısıyla geleneksel iftar yemeklerine Elazığ'la başladı. Yoğun bir kalabalıkla yapılan iftar yemeğinden sonra ikinci durak Gaziantep idi. Bağımsız Türkiye Partisi Gaziantep teşkilatının 5 Temmuz 2014 Cumartesi günü Kalender Plazada tertiplediği iftar yemeğine 1500 kişi katıldı. Gaziantep iftar yemeği gerçekten her yönden farklı bir bereketin de habercisiydi. Daha önce tertiplenen yemeklerde de bulunan biri olarak bu iftar yemeğini diğerlerinden farklı kılan bazı özellikleri siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Daha önce de yapılan iftarlarda davete icabet edenler ile katılanlar arasında mutlaka farklılık arz ederdi. Yani davet edildiği halde katılmayanlar olabilirdi. Bu iftarda rezerv usulü oturum düzeni oluşturulduğu için bizatihi şahit oldum ki; davet edilenlerden neredeyse icabet etmeyen olmadı. Hatta yanında misafiriyle gelenler dahi oldu. Davetliler arasında sivil toplum örgütleri, dernek yönetimleri, farklı siyasi parti temsilcileri, basın mensupları, Alevi Bektaşi kanaat önderleri ve mensupları vardı. Bu da çok önemli bir farklılıktır. Bu farklılık, iftar yemeğine katılanların; toplumun hemen her kesimini temsil niteliği taşımasıydı. Bu iftar yemeğinde de diğer iftar yemeklerinde olduğu gibi onur konuğu Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş idi. Genelde konuşmasını iftar sonrası yapar ve salondan ayrılırdı. Bu sefer konuşmasını yaptıktan sonra salondan uzun süre ayrılamadı. Onunla konuşmak isteyen, elini öpmek isteyen, ona sarılmak isteyen, resim çektirmek isteyen davetliler bir sevgi seli oluşturdu. Bu sevgi selinden Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ayrılması çok da kolay olmadı. Yapılan konuşmalardan önemli başlıkları bir başka yazımızda paylaşmak isterim. Bu yazımızda toplumdaki değişim rüzgârına dikkat çekmek istedim. Bu manzaralar
Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerinin dünyanın çeşitli ülkelerinde kısmen, Rusya'da birçok sahada yoğun olarak uygulanmasının ve son olarak da Rusya İle imzalanan mutabakat anlaşmasının rolü olduğu kanaatindeyim. Yapılan bütün karartmalara ve engellemelere rağmen milletimiz Prof. Dr. Haydar Baş'ı görmeye başlamış, onunla bütünleşmeye başlamıştır.